Translate.vc / Português → Turco / Iria
Iria tradutor Turco
18,364 parallel translation
E depois aí o Garcia, iria redecorar este Chrysler com peças que antes, eras tu.
Oradaki arkadaşım ise, bu Chrysler'ı senden kalan parçalarla tekrar dekore edecekti.
Porque é que iria querer que fizesses isso?
Onu niye isteyeyim?
Quando eram crianças, aconchegados em segurança nos braços da tua mãe, até ter de escolher quem iria viver com o rei e quem ficava com ela.
Siz daha henüz küçük birer bebekken annenizin kollarında güvenle yatarken ta ki hanginizin kralla yaşayacağına ve hanginizin kalacağına karar vermek zorunda kalana kadar.
A Ruby disse que isto iria acontecer.
Ruby bunun olacağını söylemişti.
Que a qualquer momento você iria querer algum pozole.
En sonunda canın yahni çekecekti illa.
Parece ser o tipo de coisa que uma pessoa se iria lembrar.
Unutması zor bir şeye benziyor.
Claro, eu iria conversar contigo.
He konuşurdum seninle.
Não, não, não, ele disse que nos iria proteger!
Hayır, hayır, hayır, bizi koruyacağını söyledi.
Ele nunca iria, não é do feitio dela.
Asla bırakıp gitmez. Öyle biri değil.
Eu a modos que pensei que iria logo tratar das contas para a máfia irlandesa.
Ben direkt olarak İrlanda mafyası için çalışacağımızı sanmıştım.
O resultado iria ser sempre este.
Sonu böyle olacaktı zaten.
Devia ter sabido que era isso que me iria tornar para ti... Apenas mais uma memória.
Sanırım bilmem gereken senin için yalnızca başka bir anı daha olacağımdı.
Porque iria o meu cliente pôr uma bomba na morgue?
Neden müvekkilimin bir morg bombaladığını düşünüyorsunuz?
Ele disse-me que algo iria acontecer.
Bir şey olacağını söylemişti.
Mas um monte de drogas nocivas, apenas... iria mesmo ajudar a fecharmos negócio, rapazes.
Yüklü bir kucak dolusu uyuşturucu... anlaşma yapmayı çok kolaylaştırır çocuklar.
Quando eu prometi ao Jeremiah Danvers que iria proteger as suas filhas, não estava só a falar de si.
Jeremiah Danvers'a, kızlarına göz kulak olacağıma dair söz verdiğim zaman sadece senden bahsetmiyordum.
Dizer a verdade à Kara apenas iria causar-vos maior dor.
Kara'ya gerçeği söylemek ikinizi de acıdan başka bir şey kazandırmaz.
Ela disse que lhe iria dar uma morte honrada.
Ona onurlu bir ölüm bahşedeceğini söylüyordu.
Porque é que eu iria beber alguma coisa, quando finalmente tenho aquilo que quero? Não.
Yok, yok.
Não sabia que a "Supergirl" iria aparecer, ou que seria afectada pela "kryptonite" sintética de forma tão surpreendente... Tem razão.
Supergirl'ün orada olacağını ve sentetik Kryptonite'a maruz kalacağını tahmin edemedim...
Olhe, desculpe, foi-me dito que ela iria estar aqui durante mais uns dias.
Bakın, kusura bakmayın da bana birkaç gün daha burada kalacağı söylenmişti.
O Alto Conselho determinou que, se o conhecimento de tal tecnologia fosse conhecido, iria interferir com o delicado equilíbrio de poderes na galáxia.
Yüce Konsey, eğer böyle bir teknolojinin serbest kalırsa galaksinin hassas dengesini bozabileceğine kesin gözüyle bakıyordu.
Jurei que, a partir daquele momento, se pudesse proteger ou salvar pessoas, não pediria permissão. Iria agir.
O an bir söz verdim insanları koruma şansım olursa, onları kurtarma şansım olursa izin almak için beklemeyecektim.
Se conseguirmos descobrir uma maneira de lidar com a Nosumi, ela iria assinar o contracto?
Nosumi ile anlaşmanın yolunu bulursak kontratı imzalar mı?
Sim, mas a maneira como tu o disseste, era como se essa partida em grande estilo iria acontecer mais cedo do que mais tarde.
Evet ama söyleme şeklinden Blaze of Glory olayının zamanından daha erken olacağı anlaşılıyor.
Nada entre nós iria mesmo funcionar.
İkimizin ilişkisi yürümezdi zaten.
Eu disse que não iria durar.
Söylemeyeceğini söylemiştim.
Vocês prometeram que se eu continuasse sóbrio, tudo na minha vida iria resolver-se, e, surpreendentemente, está finalmente a acontecer.
Eğer ayık kalırsam hayatımda ki her şeyin düzeleceğini söyleyip söz vermiştiniz. ve ilginçtir ama sonunda bu oluyor.
Quer dizer, porque ninguém iria querer ter um bebé comigo?
Neden kimse benden bebek sahibi olmak istemiyor?
Ela iria adorar.
Bunu sever.
- Eu iria devagar, se fosse a ti.
- Senin yerinde olsam daha dikkatli olurdum.
Não iria faltar.
Hayatta kaçırmam.
O acordo entre Bertie e eu era que eu abriria mão de tudo, iria para o exílio e seria discreto em troca de uma pensão que deveria durar até o fim da minha vida, não da dele.
Bertie ile anlaşmamıza göre ben her şeyi bırakıp sürgünde sessiz bir hayat yaşayacaktım, karşılığında da bana maaş bağlanacaktı. Ama bu anlaşma benim hayatım boyunca sürmeliydi, onun hayatı boyunca değil!
- Iria comigo?
- Beni götürsen?
O Lincoln iria querer que nos ajudasses. Ao tornar-me comandante?
- Lincoln bize yardım etmeni isterdi.
Não iria sujar tudo?
- O zamanda ortalık batmaz mı?
- Iria mesmo.
- Çözer tabii.
Porque iria para lá?
Niye o zamana gitti ki?
Não sabíamos se iria acordar.
Uyanabileceğini sanmıyordum.
Que você iria querer ficar com ele na minha casa?
Onunla benim evde kalmak ister misin?
Já para não falar... Iria de certeza irritar o Declan Harp.
Ve tabii bir de şüphesiz Declan Harp'ı kızdıracak.
Disse-lhe que iria roubar mantimentos aqui do forte, esta noite.
Bu gece kaleden erzak çalacağımı söyledim.
Mas ele não me iria mentir.
Başkasınındır. Ama o bana yalan söylemezdi.
Juro por Deus que iria ser realmente fantástico.
Yemin ederim harika geçecek.
Não iria servir de nada.
Bir işe yaramaz.
Quero dizer, é um caso cível e não tens de ir a todas as audições, mas seria bom porque isso iria mostrar ao juíz que estás interessada e isso tudo.
Küçük duruşmalara gelmene gerek yok. Ama yargıca önemsediğini göstermek iyi izlenim bırakır.
A tua mãe nunca me iria perdoar.
Annen beni asla affetmez.
E apesar de nada de anormal ter acontecido nem nunca iria acontecer, eu fui um palerma e peço imensa desculpa.
Olağandışı bir şey olmadı ya da olmayacak olsa da ödleklik ettim, bu yüzden özür dilerim.
Sim, eles... um cliente em Nova Iorque, um cliente mesmo dos grandes, ameaçou que iria dispensá-los, por isso tiveram que ir e compor o assunto.
Evet, New York'tan bir müşterileri hem de büyük bir müşterileri kovmakla tehdit etmiş de işleri yoluna koymaya gittiler.
Ele não iria para um hospital.
Hastaneye de gidemez.
Só iria confundi-lo.
- Anlatsam kafan karışır.