English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Ismael

Ismael tradutor Turco

78 parallel translation
Somos os filhos de Ismael, o seu primogénito.
Bizler ilk doğan İsmail'in çocuklarıyız.
Não seria deus só de Israel, ou só de Ismael, mas de todos os homens.
Sadece İsrail ve İsmail'in Tanrı'sı değil, tüm insanlarınki olurdu.
Nem Ismael sabia que Deus o impeliu para o deserto para que fosse pai duma nação.
İsmail bile Tanrı'nın onu bir ulusun babası olsun diye çöle sürüklediğini bilmiyordu.
Deus trouxe Ismael e sua mãe, Hagar, para uma terra boa.
Tanrı İsmail ve annesi Hagar'ı iyi bir ülkeye getirdi.
Depois de dares comida a Ismael, apaga e fecha tudo.
İsmail'in akşam yemeğini verdikten sonra dükkânın ışıklarını söndür ve kapıyı kilitle.
Quem salvou Ishmael no fim?
Vem räddade Ismael på slutet? Va?
"Tratem-me por Ismael."
"Bana Ishmael deyin."
Não tinhas de vir até aqui abaixo para dizer-me isso, Ismael.
Bunu söylemek için buraya kadar Gelmek zorunda değildin, Ismael.
"Pode chamar-me de Ismael, leigo."
- Moby Dick? "Bana Ishmael de, aptal."
- Ismael.
- İsmail.
- Ismael, veja se temos um pedaço mais quente para o vovô...
lsmael, bak bakalım büyükbabaya daha sıcak bir parça bulabiliyor musun?
Mas o Ismael era mais teimoso que ele.
Ama İsmael ondan daha inatçıydı.
E ao cair da segunda noite, chegou o Ismael.
İkinci gece çökerken İsmael gelmiş.
Há quem acredite que foi Deus quem olhou por Ismael e o transformou na sua besta...
Bazıları, İsmael'e bakanın Tanrı olduğuna ve onu kendi canavarı yaptığına inanır.
Vamos supor, só por hipótese académica... que esse homem a quem despedaçaram a família... esse Ismael que sofreu todo esse horror... e que segundo a lenda ficou transformado numa besta, tipo lobisomem... vamos fazer de conta que não somos racionais
Akademik bir hipotezdeymiş gibi varsayalım ki ailesi paramparça olan bu adam, İsmael bütün bu dehşeti yaşadı, efsaneye göre bir canavara, bir tür kurt adama dönüştü.
Ismael?
İsmael?
Vens-me buscar, Ismael? ...
Benimle geliyor musun, İsmael?
Como tu, Ismael.
Senin gibi, İsmael.
Ismael Namir da Líbia.
Libya'dan Ismael Namir.
Chama-me de Ismael.
Bana İsmail diyebilirsin.
Qual é a tua, Ismael?
Ne oluyor, Ismael?
Ismael, não me conhece.
Ismael, beni tanımıyorsun.
Numa alusão à vontade, sem qualquer relutância de Abraão, de sacrificar o seu filho Ismael.
İbrahim Peygamber'in oğlu İsmail'i kurban etmek istediği günün anısına.
Ismael estive a pensar numa coisa de repente, só me chateias.
İsmail, düşündüm de beni gıcık ediyorsun.
- És impressionante Ismael.
- Yendin beni, İsmail.
- Desculpa-me Ismael.
Affedersin, İsmail.
Ai esta, o que Ismael quis dizer-vos é que eu passei da felicidade para o desespero.
Diğer bir deyişle onu, neşeden kedere alıyorum.
Ele tem a mania de te enervar um pouco, o Ismael?
İsmail canını mı sıkıyor?
Embarcamos numa coisa da treta, e Ismael é um inútil.
Aptalca bir manzara ve İsmail'in faydasızlığına karıştık.
É ideia do Ismael, isso?
Bu İsmail'in fikri miydi?
Vocês fazem um trio com Ismael?
İsmail'le üçIü mü?
Essa Alice é para o Ismael ou para ti?
Şu Alice, senin için mi İsmail için mi?
Só para acabar, quero que saibas que continuo apaixonada pelo Ismael.
Hâlâ İsmail'e aşık olduğumu bilmeni isterim.
Ismael faz o truque com a almofada.
İsmail yastık şeyini yapıyor.
- Aqui é o Ismael
İsmail ben.
É difícil também para mim, Ismael.
Bu benim için zor, İsmail.
Ismael aproveito que estamos todos aqui...
İsmail, hepimiz burada olduğumuza göre...
Fico feliz que estejas bem Ismael.
İyi olduğuna sevindim.
Bom dia Ismael, já passa do meio-dia.
Merhaba, İsmail. Saat öğleni geçti.
- O que queres dizer, Ismael?
- Bu da ne demek?
Dei as chaves ao Ismael, e as coisas que lá ficaram...
Anahtarları İsmail'e verdim. Eşyalarım kalabilir, sorun yok.
- Você não disse ao Ismael que vinha? - Não.
İsmail'e geldiğini söylemedin mi?
A minha filha mais velha procurou nas coisas de Ismael para encontrar o seu numero de telefone.
Jeanne, numaranı bulmak için onun eşyalarını karıştırdı.
Ismael falou-me dos resultados da autopsia.
İsmail bana otopsi sonuçlarından bahsetti.
Parece parvo dizê-lo, mas eu quero que você tome conta de Ismael.
Kulağa aptalca gelebilir ama senin İsmail ile ilgilenmeni istiyorum.
Ismael!
Evlat!
Apanha!
İsmael, yakala!
" Trate-me por Ismael.
" Bana Ishmael derler.
Ismael, Rolando, Sílvio...
lsmael...
Ele não trabalhava ao domingo, o Ismael?
İsmail pazarları çalışıyor sanıyordum.
- Boa noite Ismael. boa noite Alice.
İyi geceler, Alice.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]