Translate.vc / Português → Turco / Jacksonville
Jacksonville tradutor Turco
225 parallel translation
Palm Beach, Savannah, Jacksonville,
Palm Beach, Savannah, Jacksonville...
Peça que lhe enviem dinheiro a Jacksonville.
Telefon edin, evden para yollasınlar.
Jacksonville, 30 minutos para o pequeno-almoço.
Jacksonville, yarım saat kahvaltı molası.
- Estamos em Jacksonville, não estamos?
- Jacksonville'deyiz, değil mi?
Já vi centenas iguais a si, de Jacksonville a Sacramento.
Jacksonville'den Sacramento'ya kadar senin gibi yüzlercesini gördüm.
Vem. Parece que aquele urso comprou uma viagem para Jacksonville.
Senin ayı yakalama işin Jacksonville için bir bilet almaya benziyor.
Partida do Florida Limited na linha 1 para Washington, Charleston, Savannah, Jacksonville e Miami.
Florida Limited, Washington, Charleston, Savannah, Jacksonville ve Miami'ye gitmek için birinci perondan kalkıyor.
Já estarei em Jacksonville.
Jacksonville'de olacağım.
... Tropeçou na linha das vinte e três ; uma cilada rápida, e ele tinha espaço para correr se não fosse o homem de Jacksonville,
23 üzerinde yuvarlandı. Acele hazırlanmış bir tuzak. Kaçma fırsatı var ama bir Jacksonville oyuncusu daha var.
Fort Worth, Davenport, Jacksonville.
Fort Worth, Davenport, Jacksonville. Tamamen yasal.
Ponho-te nos centros comerciais de Jacksonville, Fort Worth e Davenport.
Çünkü seni Jacksonville, Fort Worth ve Davenport alışveriş merkezlerine ortak ettim.
Encontrará o seu carro são e salvo no parque de estacionamento do terminal rodoviário de Jacksonville, Florida.
Arabanı Jacksonvill'deki terminalin park yerinde bulacaksın.
O nosso primeiro finalista, de Jacksonville, Flórida, invicto por cinco anos. Vamos trazê-lo. Bull Hurley!
İlk yarışmacımız, Florida, Jacksonville'den, beş yıldır yenilgi almayan onu birlikte çağıralım, Bull Hurley!
Se fecharmos os nossos centros de distribuição... em Toledo, Joplin, Jacksonville... apagaremos completamente os prejuízos dos nossos livros.
Eğer dağıtım merkezlerimizi kapatırsak... Toledo, Joplin, Jacksonville'dekileri... tüm zarar unsurlarını defterlerimizden silmiş oluruz.
E já tenho algo combinado para esse fim-de-semana. Vou a Jacksonville nesse fim-de-semana.
Hem hafta sonu Jacksonville'de yapacak işlerim var.
O que há em Jacksonville?
Jacksonville'de ne var?
Habitantes da Florida, é isso que há em Jacksonville.
Floridalılar. Jacksonville'de olan...
Ias gostar de Jacksonville, querida.
- Jacksonville'i seveceksin tatlım.
Querida, vais adorar Jacksonville.
Tatlım, Jacksonville'e bayılacaksın.
Tens de ir para Jacksonville, para eu não te poder magoar mais.
Bella, Jacksonville'e gitmelisin. Böylece artık sana zarar veremem.
Jacksonville, Dallas, até a Universidade de Kent cancelou.
Her yerde. Jacksonville, Dallas hatta Kent Eyalet Üniversitesi'nde bile iptal edildi.
O inventário de Jacksonville deveria ser reduzido 15 %.
Jacksonville tesisinin envanteri % 15 oranında azaltılmalı.
Passei cinco anos na Promotoria de Jacksonville.
Jacksonville Savcılığı'nda 5 yıl.
Fizeste um óptimo trabalho em Jacksonville.
Şunu söylemem gerek. Jacksonwill'de çok iyi bir iş çıkardın.
Mas nunca deu essa cortesia ao agente Watson em jacKsonville.
- Ama aynı şansı... Jacksonwill'deki Memur Vatson'a tanımayı düşünmedin, değil mi?
Vemos tudo isso, quando estivermos em Jacksonville.
Jackson'ların villasına varınca her şeyi kontrol edeceğiz.
Depois do trabalho ele guiou até Jacksonville, cerca de 45 minutos mais ou menos a sudoeste de Thurman.
İşten sonra arabayla Jacksonville'e gitmişti, Thurman'ın 45 dakika kadar güneybatısında.
Eddie Leadbetter cumpriu a sua sentença numa instalação correccional mesmo á saída de Jacksonville, e tornou-se muito amigo do seu companheiro de cela, Dwight, que partilhavam os mesmos gostos em humor.
Eddie Leadbetter cezasını Jacksonville'in dışındaki, hapishanede çekiyor, ve hücre arkadaşı, Dwight'la çok iyi dost oldular, espri anlayışları birbirlerine çok yakın.
Tínamos uma bela sociedade em Jacksonville, na altura.
Zamanında Jacksonville'de oldukça küçük bir cemiyetimiz vardı.
Foram todos aos bares de strip de Jacksonville.
Hepsi Jacksonville'deki striptiz barlarına gittiler.
Quando íamos a Jacksonville, as pessoas diziam :
Jacksonville'e gittiğimizde, insanlar şöyle derdi :
Essa fica perto de Jacksonville.
Eski koca Michael Giotti adına kesilmiş faturaları yok.
Estávamos a produzir uma remessa numa espelunca perto de Jacksonville.
Jacksonville'ın dışındaki döküntü evde demleniyorduk.
Antes disso, ela morava em Jacksonville, Florida...
Ondan önce, Jacksonville, Florida'da yaşıyormuş.
- Court Street. J. Ville.
- Jacksonville'deydim.
Base Aérea de Jacksonville ou a Base Naval de Mayport na Flórida... e a Base Submarina de Kings Bay, Geórgia.
Florida'daki Jacksonville Deniz Hava Üssü veya Mayport Donanma Üssü ; Georgia'daki Donanma Denizaltı Üssü.
Temos uma desaparecida em Jacksonville.
Jacksonville'de var.
Barbara Swain, Sub oficial de 2ª Classe, de Jacksonville.
Barbara Swain, Jacksonville'de İkinci Sınıf Astsubay.
Coloquem-nos no próximo voo para Jacksonville... e avise a Agente Melankovic que a vítima pode estar viva na base.
Jacksonville'e ilk uçuşta yer ayırt ve Agent Melankovic'e kurbanının hâlâ hayatta olduğunu düşündüğümüzü söyle.
A Base de Jacksonville tem quase 1.620 hectares, infinitas construções.
Jacksonville Üssü, yaklaşık 4000 dönüm. Yüzlerce bina var.
Vai fazer-te querer conduzir até Jacksonville e divertir-te, mal lá chegues.
Jacksonville'e kadar araba sürüp sonra da eğlenmeni sağlar.
Tammy, liga-me ao Stan, em Jacksonville.
Büyük adamsın. Sonra konuşuruz.
Ele e Smith tiveram excursões coincidentes em Jacksonville em 2002, o Kirby foi dispensado em 2003.
2002 yılında Jacksonville'de Smith'le birlikte çalışmışlar. - Kirby 2003'te terhis olmuş. - Şerefiyle.
Jacksonville?
Jacksonville mi?
- Jacksonville!
Jacksonville. Boston.
Agora não é a altura de discutir a Clínica Dorian-Cox, e muito menos a mudança para Jacksonville.
Yerini değiştirip Jacksonville'e almak bir yana Dorian-Cox Kliniği'ni tartışmak için bile uygun bir zaman değil.
- Sim, vou para a casa da minha irmã em Jacksonville, mesmo sabendo que o furacão também vá passar por lá.
Evet, Jacksonville'de kardeşime gidiyorum, her ne kadar o, kasırganın oraya da gideceğini düşünse de.
Tem 20 anos, é caloira na Universidade de Jacksonville.
- 20 yaşında Florida Jacksonville Üniversitesi'nde 2. sınıf öğrencisi.
A polícia de Jacksonville achou que conseguia descobrir... pistas neste DVD.
Jacksonville polisi, işleri karmaşıklaştırmak yerine, belki daha fazla... -... ipucu elde edeceğini sanmış.
A polícia de Jacksonville procura este assassino há anos.
Jacksonville polisi yıllardır bu katili arıyor.
A polícia de Jacksonville encontrou o corpo de Laura Clemensen.
Jacksonville yerel polisi Laura Clemensen'in cesedinin yerini tespit etti.