Judy tradutor Turco

- Pelo menos, isto prova que a Judy não tropeçou para dentro do pântano. - Essa também foi a minha conclusão.

En azından Judy'nin tökezleyip bataklığa düşmediğini ve kendini Eugene'e yem etmediğini kanıtlamış olduk.

Parece que a Judy Dowd foi violada e assassinada.

Judy Dowd hem tecavüze uğramış, hem de öldürülmüş.

Foi filmado em Fort Lauderdale na mesma noite em que a Judy desapareceu.

Judy'nin kaybolduğu gece Fort Lauderdale'de çekilen bir kare.

- O nome dela é Judy Dowd.

Öldü ne demek?

Ela mal conseguia pegar na caneta.

Judy'nin imzasına bak. - Kalemi ancak tutabiliyormuş.

Provavelmente, os dentes do jacaré perfuraram o estômago da Judy.

- En olası senaryo timsahın dişlerinin Judy'nin karnını delmesi.

É provável que tenham apunhalado a Judy com uma espécie de parafuso aqui.

- Ne? Judy'nin bedenine bir tür kol demiri saplanmış ve şu noktadan girmiş.

- A Judy Dowd não foi morta no pântano.

Judy Dowd bulunduğu bataklıkta öldürülmemiş.

Não mencionei o asfalto fresco no sapato da Judy?

Hepsini cryptosporidium'dan mı çıkardın? Judy'nin ayakkabısındaki taze asfalttan bahsetmedim mi?

Sou o Bill Dowd, o pai da Judy.

Adım Bill Dowd. Judy'nin babası.

O FBI disse-me que o Instituto Jefferson estava a investigar o homicídio da Judy.

FBI, Judy'nin ölümünü Jeffersonian'ın soruşturduğunu söyledi.

Nunca o viu a beijar a Judy Dowd na noite em que desapareceu. A sério?

Judy'nin kaybolduğu gece ikisini öpüşürlerken hiç görmedin, değil mi?

Havia a Judy.

Judy vardı.

O que fez com que a peça metálica penetrasse as costas da Judy.

Ve çelik çubuk Judy'nin sırtına saplanmış.

Sabemos que a Judy Dowd foi largada bêbeda e cambaleante na Rota 75.

Öyle mi? Judy Dowd'ın 75. Otobana sarhoş terk edildiğini biliyoruz.

Antes da Judy? Você fez um avanço.

Judy'i almadan önce kaç kişi oldu?

Judy, olha para mim.

Çekiyorum. Hadi Judy, bakın.

- Estás óptima.

Harika görünüyorsun! Judy!

A filha Judy

Kızı Judy

Esta é a casa do Jim e da Judy Moore.

Burası Jim ve Judy Moore'un evi.

William Holden fica apaixonado pela namorada do Crawford, interpretada pela Judy Holiday.

William Holden, Crawford'ın sevgilisine aşık oluyor, Judy Holiday oynamıştı.

Apesar da personagem da Judy no filme chamar-se Billie também, por isso percebo porque estás confuso.

Judy'nin filmdeki karakterinin adı da Billie'ydi, dolayısıyla neden karıştırdığını anlayabiliyorum.

A gordura do braço da bisavó Judy.

Büyük Judy teyzenin kol yağları.

Grande Tia Judyyyyyyyyy!

Büyük Judy Teyzeeeeeeee!

Judy.

Judy.

Nunca conheci o marido da Judy.

Judy'nin kocasıyla hiç tanışmadım.

O Mark disse à Judy que ia a uma consulta médica.

Mark, Judy'e doktora gittiğini söylemiş.

- Judy, por favor.

Selam, Julie orada mısın?

Eles têm a Judy?

Julie'ye bir şey mi oldu?

Não penses muito nisso, eu dispenso outra cena à Judi Dench.

Çok fazla düşünme.Başka bir Judy Dench durumuna ihtiyacım yok.

Eu comia uma miúda chamada Judy e adorava homenageá-la.

Eskiden Judy denen hatuna çakardım ve onuna adını onurlandırmak isterim.

Bom dia, Judy.

Günaydın Judy.

- Olá, Judy.

- Selam Judy.

Mas o ponto aqui, Judy, é que passo por este escritório todos os dias.

Demek istediğim Judy, her gün bu masaya geliyorum.

Onde está a Judy?

Judy nerede?

Esta é Judy Treadwell do Departamento Legal.

Bu hukuk bölümünden Judith Treadwell.

Judy, dá-lhe quatro horas como história de capa na próxima edição.

Judy, büyük hikaye için dört saat izin verebilirsin.

A Judy passa por cá depois.

Judy sonra gelecek.

- A Judy quer filhos?

- Judy çocuk istiyor mu?

Embora eu ache que, lá no fundo, a Judy espera que sejamos o casal sem filhos que as pessoas convidam.

Ama Judy'nin gizliden gizliye insanların davet ettiği o çocuksuz çift olmayı umduğunu düşünüyorum.

- Por favor, Judy.

- Lütfen Judy, önemli değil.

A sério, Trudy, não faz mal.

Gerçekten Judy, önemi yok.

E deixaste a Gloria e a Judy pilhar a casa.

Gloria ve Judy'nin evi yağma etmesine de izin vermişsin.

- Judy, ajudas-me com o milho?

- Judy, misir icin yardim eder misin?

E esta beleza, Judy Sawyer, está pronta para as praias da Califórnia, onde adora dançar o watusi.

- Bu guzelse Judy Sawyer. Kaliforniya sahilleri icin hazir, orada Watusi dansi yapmaya bayiliyor.

Judy, encontrámos-te um marido.

Evet Judy, sana bir koca bulduk.

Fazemos o seguinte... Se conseguir vencer a Judy...

Bak sana ne diyeceğim eğer Judy'i yenersen...

Encontrámo-la na Florida.

Florida'da tecavüze uğramış, öldürülmüş ve timsaha yem edilmiş. Adı Judy Dowd.

Só a Judy.

Sadece Judy.

Vá lá, Judy.

Hadi, Judy.

A Judy está bem?

Julie iyi mi?