English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Katie

Katie tradutor Turco

4,447 parallel translation
Bem, ela gostou.
Katie beğendi.
Katie, esta é a Menina Amy.
Katie, bu Bayan Amy. - Merhaba.
Olá, Katie.
Merhaba Katie.
- Vá lá, Katie. Vamos vencê-los!
- Hadi Katie, onları mahvedelim!
Porque tens de ser tão agressiva, Katie?
- Neden bu kadar kabasın Katie?
Essa é a Menina Katie?
Bayan Katie mi o?
- Cala-te, Katie!
- Kes sesini, Katie!
Eu e a Katie estamos à procura do Produce.
Katie'yle birlikte Produce'u arıyoruz.
- Amy, podes ficar com a Katie?
- Anladınız mı? Amy, Katie'yle kalır mısın?
Lá no sítio do laser tag, eu sei que estavas a proteger a Katie.
O laser tag yerinde Katie'yi korumaya çalıştığını fark ettim.
A irmã do Severide, Katie, está desaparecida.
Severide'ın kardeşi Katie'nin kayıp olduğu bildirildi.
Era o Brian. Ele e a Katie mandam cumprimentos.
Arayan Brian'dı.
O Brian e a Katie vão ter um bebé.
Brian ve Katie çocuk sahibi oluyor.
Katie, manda um drone à área de operações.
Ben de sana koyayım. Katie, harekât bölgesine bir uçak gönder.
A Katie e eu, nunca foi suposto ficarmos juntos.
Katie ile asla birlikte olmamam gerekiyordu.
Eu imaginei que a Katie não devia ficar presa a tomar conta de alguém que não vê, por isso...
Katie'nin, hayatını gözleri görmeyen biriyle harcamaması gerekiyordu.
- Olá. Katie, olá.
Katie merhaba.
A Katie adora partilhar comida.
Katie yemeğini paylaşmayı çok sever.
- Katie, não sabes se são gays.
Katie, eşcinsel olup olmadıklarını bilemezsin.
Vocês são fantásticos, mas vou pedir a Katie em casamento hoje, e estou um bocado...
Siz harikasınız ama ben bu akşam Katie'ye evlenme teklif edeceğim ve biraz gerginim. - Ne? !
Mitchell, acho que conheço bem a Katie para saber quando ela começar a suspeitar.
Mitchell, Katie'yi şüphelendiği an anlayacak kadar iyi tanıyorum bence.
Katie... Esta noite estás muito bonita.
Katie bu akşam çok güzel görünüyorsun.
No final do dia, Katie, tens de te questionar se consegues imaginar a tua vida sem aquela pessoa.
Nihayetinde Katie, kendine şunu sormalısın : Onsuz bir hayatı düşünebiliyor musun?
Katie... não.
Katie, ne... Hayır.
Leva-os até a sala de exercício para jogarem Cornhole até eu e a Katie prepararmos tudo.
Bak ne diyeceğim, Onları alet edevat katına çıkar ve Katie yemeği hazırlayana kadar onlara cornhole * oynat.
Enquanto isso, vou ligar a Katie e ver se ela pode cozinhar hoje.
Aynı zamanda Katie'yi arayacağım ve bugün bize bir şeyler ayarlayabilir mi bakacağım.
Tu, a Katie, a sair, a divertirem-se, ficando todos os héteros uns com os outros e, como a maioria dos relacionamentos, termina mal. A Katie vai até ao Severide e diz :
Sen, Katie, çıkmak, eğlenmek, her birinize heteroseksüel bulmak ve çoğu ilişki gibi kötü sonuçlanır ve Katie, Severide'a döner ve " Olamaz!
Gostaria de convidar a Katie para um encontro e queria a tua bênção.
- Evet, ne oldu? Katie'ye çıkma teklif etmek istiyorum ve kabul edeceğinizi umuyorum.
Ouve, não ouviste isto de mim, mas estamos a rastrear o telemóvel, o carro dele, cada movimento que nos possa levar a Katie.
Bunu benden duymamış ol ama telefonunu ve arabasını takip ediyoruz. Yaptıkları bizi Katie'ye götürecek.
A Departamento de Polícia de Chicago tem algo, mas até à Katie ser encontrada,
CPD iş üstünde, ama Katie bulunana kadar...
Onde está a Katie?
Katie nerede?
Eu adoro-te, Katie, está bem?
Seni seviyorum Katie.
Estamos todos aliviados agora que a Katie está em segurança... mas enquanto esse Keeler, estiver à solta, devemos permanecer vigilantes, então não se distraiam por aí.
Katie'nin güvende olması hepimizi rahatlattı. Ama Keeler dışarda olduğu sürece... hepimiz uyanık ve tetikte olmalıyız.
Olá. Queria dizer-te que estou feliz pela Katie estar bem.
Ketie'nin iyi olmasına çok sevindim.
Na noite em que a Katie foi raptada, o registo telefónico do telemóvel dela mostra que a última chamada foi para ti.
Katie'nin kaçırıldığı gece telefon kayıtlarına göre onunla en son görüşen kişi senmişsin. - Doğrudur, evet.
O que é que isso tem a ver com a Katie?
Bunun Katie ile ne alakası var peki?
Precisava há uma semana atrás, quando a Katie desapareceu.
Belki olurdu, iki hafta önce Katie kaybolduğu vakit.
Agora passaram alguns dias e queria ver a Katie.
Şimdi üstünden biraz aman geçti ve ben artık Katie'yi görmek istiyorum.
A Katie foi-se embora.
Katie gitti.
Não sei, Katie-Kakes.
Bilmiyorum, Katie.
- Onde estás, Katie-Kakes?
Neredesin, Katie?
Katie, peço desculpa.
Katey, gerçekten çok üzgünüm.
- Quando estávamos naquela sala, parecia que estava a divertir-se a ver a minha Katie naquele altar.
Aslında o odadayken, sanki Katie'yi o sunağa götürmek için bir fırsat kolluyordu.
Katie.
Katie.
Sim. Katie.
Evet, Katie.
A ligar.
Katie, ben Joan.
- Olá, Katie.
- Merhaba Katie.
- Contaste-lhes?
Katie ile birlikte selamları var. Söyledin mi ona?
A Katie está grávida.
Katie hamileymiş.
- Onde está a Katie?
- Katie nerede? - Kim?
Esta foi pela Katie.
Bu Katie içindi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]