Translate.vc / Português → Turco / Kizzy
Kizzy tradutor Turco
223 parallel translation
- Ela vai chamar-se Kizzy.
- Onun adı Kizzy.
- Kizzy?
- Kizzy mi?
O mestre Reynolds quer saber onde arranjaste o nome Kizzy.
Sahip Reynolds, Kizzy adını nereden bulduğumuzu merak edecek.
Eu tenho que lhe chamar Kizzy.
Ona Kizzy adını koymak zorundayım.
E quando ela crescer digo-lhe o verdadeiro significado de Kizzy.
Ve büyüdüğünde ona Kizzy'nin ne anlama geldiğini söyleyeceğim.
Kizzy!
Kizzy!
Miúda, o teu nome é Kizzy.
Kızım, senin adın Kizzy.
Vens de pessoas especiais, bébé Kizzy.
Özel insanlar için, bebek Kizzy.
Kizzy.
Kizzy.
Kizzy, estás aqui.
İşte buradasın. Arkadaşım.
O Noah confessou. Foi falsificado para ele pela Kizzy.
Noah bunun Kizzy tarafından yazıldığını açıkladı.
E a Kizzy.
Ve Kizzy.
Não, mestre, não pode vender a Kizzy.
Hayır sahip. Kizzy'i de satamazsınız.
Vai buscar-me outra bota, Kizzy.
Bir çizmem daha var Kizzy.
Eu tenho mulher, Tildy, a Mamã Kizzy e dois filhos
Karım Tildy var, annem Kizzy ve iki çocuğum.
Bem, para fazer o que o Marcellus fez... e comprar a nossa liberdade... a tua, a minha, das crianças e da Mamã Kizzy... vai custar... perto de $ 6000.
Marcellus'un yaptığını yapıp kendimizi satın almak seni, beni, çocukları ve Kizzy Ana'yı yaklaşık 6000 $ tutacak.
É difícil de acreditar, mas a tua Mamã Kizzy vinha mesmo fresca.
İnanması zor, ama annen Kizzy bir zamanlar tazeydi.
Eu sou a Kizzy.
Ben Kizzy'im.
Desculpe, mas... não reconheço nenhuma negra chamada Kizzy.
Üzgünüm ama Kizzy adında hiçbir zenci hatırlamıyorum.
Excepto a Kizzy.
Kizzy hariç.
Porque ficamos com a Kizzy?
Neden Kizzy'i tutuyoruz?
Mamã Kizzy.
Kizzy Ana.
E o filho de Kizzy... era o homem a quem chamavam Chicken George.
Ve Kizzy'nin oğlu Tavuk George denilen bir adamdı.
Vamos chamar-lhe Kizzy.
Onun adı Kizzy.
- Kizzy!
- Kizzy!
- Aprendeste bem, Kizzy.
- Bu doğru Kizzy.
Kizzy?
Kizzy?
A jovem Kizzy.
Genç Kizzy.
Kizzy é uma criança.
Kizzy bir çocuk.
Fico feliz em ouvir isso, porque a Kizzy escolheu-o.
Bunu duyduğuma sevindim, çünkü Kizzy onu istiyor.
Isto diz Kizzy.
Kizzy yazıyor.
Oh, Kizzy, olha para ti.
Kizzy, şu haline bak.
Oh, Kizzy!
Kizzy!
Se é sobre saltares a vassoura com a Kizzy, não tenho tempo.
Eğer Kizzy ile süpürgeden atlamakla ilgiliyse, vaktim yok.
Eu não sei, Kizzy.
Bilmiyorum Kizzy.
Oh, Kizzy, tiveste a melhor das ideias!
Kizzy, çok güzek fikirlerin var!
Estou a falar a sério, Kizzy.
Ben ciddiyim Kizzy.
Kizzy, só de pensar nele já quase estou a desmaiar.
Gerçekten Kizzy, düşüncesi bile beni baygınlaştırıyor.
Toca na minha mão, Kizzy.
Elimi hisset Kizzy.
Para longe da Kizzy!
Kizzy'den uzağa!
Voltarei cá para buscar a Kizzy e levá-la também para a liberdade.
Geri gelip Kizzy'i alıp, özgürlüğüne götüreceğim.
- Ele ama-me, Kizzy.
- Tapan, Kizzy.
Tu eras muito boa aluna, Kizzy.
Çok iyi bir öğrenciydin Kizzy.
Estás a ler, Kizzy?
Sen mi okuyorsun Kizzy?
A Kizzy e eu estamos a treinar para pregar uma partida à Mamã Bell.
Kizzy ve ben, Bell Dadı'ya bir şaka yapacağız.
Vamos deixá-la a pensar que a Kizzy sabe ler.
Ona, Kizzy'nin okuma bildiğini sandıracağız.
mas estou surpreendido contigo, Kizzy.
Ama sana şaşırdım Kizzy.
Está tudo bem, Kizzy.
Sorun yok Kizzy.
Não me resta muito tempo, Kizzy.
O kadar vakit kalmadı artık Kizzy.
Tu és parte dela, Kizzy.
Sen de bir parçasısın Kizzy.
- Sim, o que é, Kizzy?
- Evet, ne var Kizzy?