Translate.vc / Português → Turco / Kum
Kum tradutor Turco
2,703 parallel translation
Chama-se Kum Kak Do?
Yani, Kum Kak Do'muydu neydi?
Parece areia na boca ou é sujo.
Ağzında kum ya da toz gibi bir şey var.
Move esse cu para o saco.
Götünü kaldır da kum torbasına geç.
Um saco muito pesado no ginásio.
Kum torbasıyla fazla çalışmışım.
Bebidas, areia da praia...
Uzun içkiler, kum plajları.
Posso mostrar ao pai o balde que o avô me comprou?
Büyükbabamın aldığı kum kovasını gösterebilir miyim?
O avô comprou-me um balde.
Büyükbabam bana kum kovası aldı.
Quase me esquecia do balde de areia que o avô me deu!
Büyükannemin bana aldığı kum kovasını unutuyordum az daha!
Vamos bater no saco dentro de 5 minutos.
Eldivenlerini giy, beş dakikaya kum torbasına geçiyoruz.
Parabéns, caloiros. Agora têm dois papalvos mortos a comer areia em vez de um.
Tebrikler çaylaklar, artık bir yerine kum yutan iki ölü embesilimiz var.
Porque não me dizes que a água não é molhada ou que a areia não é seca?
Neden su ıslak değil ya da kum kuru değil demiyorsun?
Não sou nenhum saco de boxe!
Kum torbası değilim ben!
Àmanhã ou depois... Vai chegar a tempestade de areia negra.
Kara kum fırtınası bugün yarın buraya ulaşır.
Será uma tempestade enorme!
Devâsâ bir kum fırtınası olacak.
Vem aí uma enorme tempestade de areia...
Yaklaşan büyük bir kum fırtınası var.
Não te preocupes, estalajadeiro,... se a tempestade de areia não os assusta,... as suas vidas são baratas.
Sen merak etme hancı. Eğer kum fırtınası onları korkutmuyorsa canları beş para etmiyordur.
Penso que realmente vem aí uma tempestade de areia!
Bu gerçekten bir kara kum fırtınasına benziyor.
Há uma tempestade de areia para ali!
Dışarıda kum fırtınası var!
Para se abrigarem da tempestade de areia, o melhor a fazer seria ir para a Estação do Correio.
Kum fırtınasından sığınmak için en iyi yer haberci kışlasıdır.
Depois de anos de vento e erosão,... apenas são legíveis quatro palavras :
Yıllarca rüzgâr ve kum erozyonuna maruz kaldıkları için sadece dört kelime okunabiliyor. Ejder, kapı, uçuş, çember.
Os portões do Dragão teem tempestades de areia todo o ano.
Ejder kapısında her yıl kum fırtınası çıkar.
Nessa noite, a cidade da àgua negra foi soterrada por uma tempestade de areia.
O gece, Kara Su Kenti bir kum fırtınasıyla toprağa gömüldü.
"Areia, Mar, Dedicado, Deus, Portão"
"Kum / Deniz / Adamak / Tanrı / Kapı" sözlerini veriyor.
"Voa, rodopia, dragão" é a tempestade de areia,
"Uçan Burgaç Ejder" de kara kum fırtınası.
A Tempestade de Areia Negra levantará o "Mar de Areia",... para revelar o Palácio enterrado.
Kara kum fırtınası "Kum Denizini" kaldıracak ve gömülü sarayı ortaya çıkaracak.
A tempestado vai enterrar os seus corpos.
Kum fırtınası cesetleri gömecek.
Porquê esperar pela tempestade de areia?
Neden kum fırtınasını bekleyelim?
Quando a tempestade de areia começar, ficarão todos presos.
Kum fırtınası vurduğunda burada kapana kısılacak.
Ele quer encurralá-los na tempestade de areia para que todos morram aqui
Kum fırtınasında mahzur kalmanız için. Böylece hepiniz burada öleceksiniz.
Porque outra tempestade de areia vem a caminho e a cidade será enterrada sob a areia.
Çünkü başka bir kum fırtınası geliyor. Bu şehir kumlara gömülecek.
Então, obviamente, quando o meu filho rebenta o dente a outro ou mesmo dois dentes, com um bambu ao invés de uma arma, não fico tão chocado e indignado como você.
Yani oğlum başka bir çocuğun dişini, hatta iki dişini birden kum bahçesinin hemen yanında bir dal parçasıyla kırdığında senin kadar şok olup öfkelenmedim.
Também se podem ver alguns grãos de areia e pólen.
- Biraz kum parçaları ve polen de görebilirsiniz.
E aqui temos a mesma mistura de areia-polén-anfibólios que encontramos no local.
- ve burda da inşaat alanında bulduğumuz - aynı kum polen amfibol karışımı.
Um dia vamos rir ao recordar que fizemos guerra por este monte de areia.
Bu bir parça kum için savaşacak olursak kendi kendimizi kandırmış oluruz.
Nada além de areia, sol e vento.
Sadece kum güneş ve rüzgar.
Há uma grande tempestade de areia vindo.
Büyük bir kum fırtınası yaklaşıyor.
As aves estão a enlouquecer, os lagos movem-se, ventos de areia.
Kuşlar deliriyor, göller yerinden oynuyor, kum hareket ediyor.
Cinco vezes maior do que uma tempestade normal?
Normal kum fırtınasının beş katı daha büyüklüğünde mi?
O calor será suportável, mas a energia excessiva vai fazer a tempestade de areia piorar e aumentar a velocidade, mas, o mais importante, será o volume de material que carregará.
Isıya katlanabiliriz, ama aşırı enerji kum fırtınasını çok daha kötü bir hâle getirecek ve hızı artıracak. Ama daha da önemlisi içine kattıklarının büyüklüğü.
A tempestade será muito pior do que pensávamos.
Kum fırtınası düşündüğümüzden daha kötü olacak.
Ela parecia ser do "povo da areia" da Guerra nas Estrelas.
- Vay canına. Star Wars'taki Kum Adamlardan biri gibi görünürdü.
Duas semanas de sol, mar, sexo, areia, bebida, sexo, pintelhos, cona e mamas.
İki haftamız şöyle geçecek : Güneş, seks, kum, içki seks, am, göt ve meme.
O Jimmy tirou-me de lá.
Bana "Kum Torbası" derlerdi. Jimmy beni dışarıya çıkardı.
A ferida tinha pó e gravilha.
Yarada toprak ve kum kalıntısı var.
Tem uma caixa de areia e um baloiço.
Kum havuzu ve salıncak düzeneği var.
Aquilo é uma ampulheta?
O kum saati mi?
- Temos de empilhar sacos de areia.
- Kum torbası toplamaya başlamalıyız.
Provavelmente abastecido pelas raias termais da areia, que lhe dão a energia para que funcione.
Muhtemelen gücünü bir termal kum kedibalığı kovanından almakta.
Uma tempestade enorme?
Büyük bir kum fırtınası mı?
Quem é que lhe terá posto areia na vagina?
Vajinasına kim kum kaçırdı?
Há uma caixa de areia.
Bir kum havuzu var!