English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Lanyon

Lanyon tradutor Turco

28 parallel translation
Não faço ideia por que não tem tido notícias do Harry mas quando voltar a Londres, procurá-lo-ei imediatamente.
Harry'den neden haber almadığını bilemiyorum ama Londra'ya döner dönmez onunla ilgileneceğim. Sevgilerimle, John Lanyon Not :
Um seu criado apressado, John Lanyon
Merak etme, her şeyin yolunda olduğuna eminim.
Estava à sua espera, Dr. Lanyon.
Sizi bekliyordum Doktor Lanyon.
- Espere aí, Lanyon...
- Dur bir dakika Lanyon.
É melhor deixar-me ir, Lanyon.
Gitmeme izin versen iyi olur Lanyon.
Pela última vez, Lanyon, deixa que eu vá sozinho?
Son kez söylüyorum Lanyon, yalnız gitmeme izin verir misin?
Pergunto-lhe mais uma vez, Lanyon... Deixa-me pegar neste copo e sair daqui?
Tekrar soruyorum Lanyon bu bardağı alıp gitmeme izin verecek misin?
Para seu próprio bem.
Kendi iyiliğin için Lanyon.
- Dr. Lanyon mas eu conheço este senhor.
- Doktor Lanyon ben bu beyefendiyi tanıyorum ama.
E a paixão que sentem pelo assunto ultrapassou o bom senso. O Sir Marcus Lanyon!
Ve konuya olan tutkuları, muhakeme güçlerini aştı.
Aposto um ordenado mensal no Sir Marcus!
Sör Marcus Lanyon, bir aylık maaşıma iddiaya girerim adamımız Sör Marcus.
O nome Sir Marcus Lanyon diz-lhe alguma coisa?
Sör Marcus Lanyon ismi size bir şey ifade ediyor mu?
Sim, é terrível o sucedido ao Sr. Lanyon.
Evet, Bay Manion için çok üzücü
O nome dele não era Lanyon, era?
Adı Manion değildi, değil mi?
Lanyon, ando há duas horas a tentar ligar-te.
Lanyon, iki saattir sana ulaşmaya çalışıyordum.
Marchant, permita que lhe apresente Eric Lanyon, o nosso lançador estrela, o às dos perfis e um tipo dos sete ofícios.
Bayan Marchant, müsaadenizle size yıldız oyuncumuz Eric Lanyon'u takdim ediyorum. Birinci sınıf profil uzmanıdır ve her yönden havalı bir adamdır.
O Lanyon sabe tudo acerca do maluco da nossa pacata vizinhança.
Lanyon samimi görünen komşularımızın bütün manyakça işlerinden haberdardır.
Há cerca de um ano, quando o Departamento de Homicídios revelou a primeira vítima, o Lanyon insistiu que ele tinha um selo de sociopata.
Yaklaşık bir yıl önce Cinayet Masası birinci kurbanı bulduğunda Lanyon bunu bir sosyopatın yaptığında ısrar etmişti.
Aprendi a manter a boca fechada e a acreditar no que o Lanyon diz.
Çenemi kapalı tutup, Lanyon'ın söylediklerine güvenmeyi öğrendim.
Lanyon, é o Kerrest.
Lanyon, ben Kerrest.
Olá, Lanyon.
Lanyon.
O Lanyon estava no alinhamento.
Lanyon da sıradaydı.
- Lanyon, larga a pistola.
- Lanyon, silahını at!
Ele é o Lanyon.
O Lanyon.
Lanyon.
Lanyon.
Posso ter falado sobre o fim-de-semana ao Lanyon, mas isso é algo que só eu posso saber, certo?
Lanyon'a hafta sonundan bahsetmiştim ama bu sadece benim bileceğim bir şey, değil mi?
- Senhora Lanyon? - Sim.
Bayan Manion..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]