English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Largo

Largo tradutor Turco

1,414 parallel translation
- E estás com um casaco largo.
Üstelik bol bir palto giyiyorsun.
O que escolheste era muito grande e largo.
Bilmiyorum
Largo é bom. Menos há para rapar.
Soruyu tekrarlar mısın?
Vamos estar sempre muito juntos a eles. Traz o largo. Deixa-me mostrar-te uma coisa.
Artık patronum değilsin
Talvez nós devemos mandar o Largo para lhe fazer uma pequena visita
Belki de Largo'yu, ödemeyi alması için küçük bir ziyarete göndermeliyiz.
Não largo os Fisher.
Fisherları terk etmeyeceğim.
De vez em quando largo os remédios, só para me sentir vivo.
Bazen tekrar canlı hissetmek için ilaçları almayı kesiyorum.
Quando larguei a escola e fui passear para a Europa, fui a uma ilha ao largo da costa da Sicília.
Okulu bıraktıktan sonra çıktığım Avrupa turunda, Sicilya kıyısında bir adaya gittim.
De longe e largo
Uzaklardan ama estiriyor
Mas tem que me deixar sozinha ou Deus me ajude, te largo no monte de lixo onde te encontrei!
Ama sen benim arkamda olmalısın Ve bana yardım et, seni bulduğun çop kutusuna seni tekrar düşüreceğim
As tartarugas-verdes que comem e vivem ao largo da costa do Brasil nadam 2400 km até à minúscula ilha de Ascensão que fica no meio do Oceano Atlântico.
Bunu yapmak için, Brezilya sahillerinde yaşayan ve beslenen yeşil kaplumbağalar, Atlantik Okyanusu'nun ortasındaki küçük bir ada olan Ascension'a doğru 1,500 mil yüzerler.
Depois nada de volta aos mares ao largo do Brasil.
Bundan sonra yüzerek Brezilya denizlerine geri döner.
Este crescente de areia de 3 km ao largo da ponta norte de Queensland atrai metade da população de tartarugas mais raras do mundo.
Queensland'ın birkaç mil ötedeki kuzey ucunda bulunan iki mil uzunluğundaki bu hilal şeklindeki kumlar en nadir deniz kaplumbağalarının nüfusunun yarısına yuvalama alanı sağlar.
O plâncton no mar está a florescer de novo e ao largo costa, baleias-de-bossa voltaram para comer.
Bu denizdeki planktonlar yeniden açarlar. Kambur balinalar beslenmek için geri dönerler.
Ao largo do Este da Gronelândia resta muito pouco gelo em agosto e as morsas saem para repousar em terra.
Grönland'ın doğusunda Ağustos ayında çok az buz kalır, bu yüzden deniz aygırları dinlenmek için karaya çıkarlar.
É junho e, ao largo da costa, surgiram estranhas manchas negras.
Haziran ayı ve hemen açıkta tuhaf ve siyah parçalar ortaya çıktı.
Ao largo da costa noroeste da América, os mares são transformados pela força crescente da luz do sol.
Kuzeybatı Amerika kıyılarında denizler güneşin artan gücüyle değişime uğrarlar.
Mais ao largo da baía, reuniram-se bandos de patos.
Körfezin uzağında, büyük ördek sürüleri toplanmıştır.
Quando a desova dos arenques termina, outros migrantes começam a chegar ao largo da costa.
Ringaların yumurtlaması bitince diğer göçebeler de kıyıya gelmeye başlarlar.
É um kelp gigante arrancado às rochas ao largo da costa da Califórnia.
Bu, California kıyılarındaki kayalardan sökülen dev bir deniz yosunu bitkisidir.
Janeiro na Ilha Sable ao largo da costa da Nova Escócia na América do Norte.
Nova Scotia kiyilarindaki Sable Adasi'nda Ocak ayi.
Os ovos desenvolver-se-ão ao largo da costa e dentro de um mês exatamente um grupo de caranguejos bebés voltará de novo a escolher a maré perfeita.
Yumurtalar, açıkta gelişecekler. Ve tam olarak bir ay sonra yine mükemmel bir gelgiti seçen yavru yengeç sürüsü dönecek.
Ao largo!
Tam yol ileri!
O Michael Myers é um tubarão assassino que veste um macacão largo e que se diverte, matando tudo e todos que lhe apareçam à frente.
Michael Myers gerçek bir katil! İşçi pantolonu giyen bir manyak! Yanına gelen her şeyi ve herkesi öldürerek yaşıyor!
É uma praça fechada com uns 100 metros de largo.
Kapalı bir meydan, çaprazlama 100 metre.
O teu pénis é tão largo.
Aletin o kadar geniş ki
"O teu pénis é tão duro O teu pénis é tão largo"
" Your penis is so hard Your penis is so large
Pego em todas as coisa que não gosto e largo um grande uivo.
Sevmediğim her şeyi alır ve koca bir ulumayla dışarı atarım.
O K-19 deve assumir a patrulha de mísseis ao largo da costa Este... dos Estados Unidos da América.
K-19 Amerika Birleşik Devletlerinin doğu sahil şeridinde devriye görevine çıkacak.
A primeira foi uma pequena corrida ao largo da costa da Flórida num desses velhos barcos escolares, não foi?
ve senin okuldaki o eski gemileri saymazsak... Florida sahillerinden uzaktaki... ilk seferin, değil mi?
- Largo-o, merda!
Bırakın gitsin.
Quero mais largo.
Biraz daha bol olsun.
Imagine a expressão do seu rosto se fosse mais largo.
Yüzündeki ifadeyi hayal edin, eğer tabi eskiden daha büyüktüyseniz.
Ao microfone, eu largo bombas
Mikrofonda bomba gibiyim
O sorriso largo nos rostos deles quando nos machucavam... era indescritível.
Canımızı yaktıklarında yüzlerinde oluşan sırıtmayı kelimeler anlatamaz.
São estruturas pequenas para este crânio, que é baixo e largo.
Bunlar kafa için çok küçük. Kendine göre çok kısa ve geniş.
Bom, o uso de seu maldito tecido próprio... requereria um período mais largo de doloroso de recuperação.
Kendi kahrolası dokunu kullanacak olursak iyileşme süreci daha acılı ve uzun olacaktır.
Tenho demasiado cabelo, as minhas mamas são descaídas, o meu rabo é muito largo, e sou muito baixa.
Çok fazla saçım var gögüslerim çok küçük. kıçım çok büyük ve çok kısayım.
Temos sinal. Em Warfordsburg, Pensilvânia, ao largo da auto-estrada interestadual.
Sinyal yakaladık Warfordsburg, Pennsylvania eyalet dışında.
STILTSVILLE 8 km ao largo de Miami
STILTSVILLE MİAMİ'NİN 8 KM DIŞINDA
- Espero que gostes dele largo.
Umarım beğenirsin.
Os meus amigos de Fiji colocaram estas mangueiras benéficas como parte da preservação marinha fazendo do recife ao largo uma terra de sonhos, saudável, bela e forte.
Fijili kardeşlerim bu faydalı mangrovları, kıyıdan uzaktaki resifi sağlıklı, güzel ve güçlü bir harikalar diyarı yapmak için deniz koruma alanının bir parçası olarak ayırmış.
Não faças isso, passa ao largo do vidro e com cuidado!
Yapmayın. Yapmayın. Kablo olduğu gibi kırık camlara sürtünecek.
AO LARGO DO HAVAI
HAVAİ AÇlKLARlNDA
Entras largo, roda nas bandas.
Büyük dönemeç! Taştan sonra!
Nunca mais de largo.
Bir daha kaçmana izin vermeyeceğim.
Está um pouco largo.
Biraz büyük geliyor.
Largo.
Bırakıyorum.
Tu... terias... terias uma sanita ou algo assim... porque quando dizem "trago largo" aqui no Texas... não te mentem.
Şey, senin...? Senin...? Sizin...
Deveu me haver construído com um braço mais largo.
Broadway!
Abaixo de Fredericksburg o rio é muito largo.
Fredericksburg'ün aşağısında nehir çok geniş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]