Translate.vc / Português → Turco / Lata
Lata tradutor Turco
3,399 parallel translation
Estava a bisbilhotar o telemóvel da Mads e vi uma foto tua na frente de uma lata velha e presumi que era tua.
Mads'in telefonunu karıştırıyordum. Eski bir külüstürün önünde durduğun bir fotoğrafını gördüm ve senin olduğunu tahmin ettim.
Parecia uma lata de feijões em fuga, a rolar monte abaixo.
Tepeden yuvarlanan bir fasulye konservesine benziyordu.
Promete que me devolve a lata do bolo, não promete?
Pasta kutumu getireceğine söz veriyorsun, değil mi?
Eu devolvo-lhe a lata.
Kutuyu geri getireceğim.
É preciso muita lata para falar dos erros da Meredith quando não resolve os seus.
Sen... Kendi hatalarını düzeltemezken, Meredith'inkileri yüzüne vurman nasıl bir yüzsüzlük böyle!
Isto é um pincel e isto é uma lata de tinta tulipa de lavanda para o quarto da Grace.
- Bu ne için? Bu bir boya fırçası, bu da Grace'in odası için bir kavanoz dolusu eflatun rengi.
O corvo seleccionou o melhor abridor de lata da floresta.
Ve kuzgun da ormandaki en iyi konserve açacağının o olduğunu biliyor.
Para uma noite de bebida à volta de uma lata de lixo, estás ótimo.
Yanan bir çöp etrafında köpeköldüren şarabı içerek geçireceğin bir akşam içinse, harika olmuş.
Tens uma lata!
Cesur topların var.
Posso ficar com a lata toda?
Bir kutu alabilir miyim?
O Zeus manda o pequeno robot pelo ringue como uma lata.
Zeus küçük robotu teneke kutu gibi ringin bir ucundan diğerine fırlatıp atıyor!
Pagámos 300 mil por esta lata velha?
Bu boktan parça için mi 300 bin ödedik?
Que me jogou de um penhasco como uma lata de conserva
# Uçuverdim bi uçurumdan....
Vão enfiar-lhe mangalhos da grossura de uma lata todos os dias.
Her gün at s.ki gibi s.kler.
- Lata abre, café espirra.
- Kola açılacak. Kahve dökülecek.
Cavalheiros, o jogo chama-se Pontapé na Lata.
Beyler, oyunun adı Teneke Tekmeleme.
O objectivo do jogo é pontapear a lata sem serem apanhados!
Pekala çocuklar, oyunun kuralı şu, Ebelenmeden tekneyi tekmele.
E pontapear a lata com tanta força que entra por uma orelha e sai pela outra?
Ve tenekeyi öyle sert tekmeleyip... Bir kulağından girip, diğer kulağından çıkartmak ister?
Passa-me a lata!
Tenekeyi bana at!
Estivemos a jogar ao Pontapé na Lata, começou a chover, viemos para dentro e eu ajudei a Harper a vestir-se para a festa dela.
Teneke Tekmeleme oynuyorduk... sonra yağmur başladı, içeri girdik,... ben de Harper'a parti için giyinmesine yardımcı oluyordum.
- Tens café na lata.
- Kutuda kahve var.
Não, não vais mijar numa lata.
Hayır bir kutuya işeyemezsin?
Não vais mijar numa lata.
Bir şişeye işeyemezsin.
Sei que está tudo bem porque sinto a lata à volta da ponta.
Kaçırmadığımı biliyorum çünkü metali, aletimin başında hissedebiliyorum.
Tenho o cogumelo encostado à lata fria.
Mantarı soğuk metale yasladım.
A abrir uma lata.
Bira açıyorum.
Paul, é preciso muita lata para me ligares.
Paul, senin gibi sinir birisi arıyor.
Passei o dia todo a fotografar uma lata de atum.
Tüm gün boyunca bir ton balığı kavanozunu çektim.
A lata daquela cabra.
- Şu şirrete bak!
Tens uma grande lata, ao entrares no meu escritório e dares-me um sermão quando tudo o que fazes é criticar o trabalho dos outros!
Tüm yaptığın iş, başkalarının işini eleştirmekken ofisime yüzsüzce dalıp beni azarlıyorsun!
Pegas na lata, despejas...
Kutuyu alıyorsun, suyunu süzüyorsun ve atıyorsun.
De certeza que isto é uma lata de galão?
Bunun bir galon olduğuna emin misin?
Sim, senhor. É uma lata de galão.
Evet, efendim bu bir yağ kutusu.
- Hei, lata de cereja. - Estás todo elegante.
Hey, ne yapıyorsunuz burada?
E quando o Morelli enfiar a cabeça debaixo do capô, vou apanhá-lo com a minha lata de gás pimenta.
Morelli kafasını kaputun içine soktuğu anda biber gazımla onu alt edeceğim.
Iremos dormir como sardinhas em lata.
NasıI durursak duralım konserve balık gibi uyuyacağız.
A lata dos doces do Aranha.
Örümcek'in şeker kutusu.
A tua lata dos doces.
Şeker kutun.
Viste a lata daquele Barão?
Buna inanabiliyor musun, Baron?
Na realidade amassou uma lata de cerveja na cabeça!
Kafamda bira kutusu ezdi.
Filho,... só porque levaste uma data de armas a alguns ditadores de lata,... isso não faz de ti o nosso chefe.
Evlat, sırf beş para etmez bir avuç diktatöre silah satıyorsun diye bize liderlik edemezsin.
Porque é que alguem quereria jogar a criminoso de lata como tu num dos meus video-jogos?
Neden herhangi biri oyunlarımda, senin gibi aşağılık bir suçluyu oynamak istesin ki?
- Por favor, saia da lata.
- Lütfen arabadan inin.
Ele só come comida de lata.
Sadece kedi maması yer.
Sou o Homem-de-Lata.
Ben asker değilim.
E vem numa lata pequena como esta.
Şöyle küçücük bir kutuda oluyor!
Podemos dar uma lata do meu perfume caseiro como prémio.
Ödül olarak benim ev yapımı göz yaşartıcı spreylerden verelim.
Até que anda bem esta lata velha, não achas? Que ano é?
İç çamaşırın hangi seneden?
Que lata que tem.
- Ne kadar cesursunuz.
Um grande oceano cinzento a tentar esmagar-nos como uma lata.
Buyuk gri okyanus seni bir teneke kutu gibi ezmeye calisir...
O que há na lata?
Kutuda ne var?