English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Leith

Leith tradutor Turco

181 parallel translation
- Diz : "A Polícia de Leith dispensou".
- Şemsi Paşa Pasajı de bakayım
"A Polícia de Leith dispensou."
"Şemsi Paşa Pasajı"
"A Polícia de Leith dispensou".
"Şemsi Paşa Pasajı"
Estive a ver os teus ficheiros.
Kayıtlarına baktık, Leith.
Nas últimas semanas, o Leith andava nervoso, mas não acredito...
Leith geçen bir kaç hafta boyunca kıyıdaydı buna inanamıyorum.
O Leith tinha uma tatuagem pouco usual.
Değişik bir dövmesi vardı.
Não é só o Leith, muitos dos Glendower a têm.
Sadece Leith'de değil, bütün Glendowerlar'da var.
O Leith deu-lhe alguma ideia do que podia estar a preocupá-lo?
Son zamanlarda, Leith'in canını sıkan bir şeyler var mıydı?
Até parece que a família do Leith é uma espécie de seita.
Leith'in ailesinden bir tarikatmışlar gibi bahsediyorsun.
A escola disse que o Leith não deixou o Daniel na escola.
Okul yönetiminin söylediğine göre, Leith, Daniel'i okula bırakmamış.
Acham que o Leith levou o Daniel e que estão os dois mortos?
Daniel'in da Leith ile birlikte öldüğünü düşünmüyorsunuz, değil mi?
O Leith deixou-o a passar a noite em casa da família.
Leith onu, akşam için ailesinin yanına götürmüştü.
Ele tem andado cá e lá até eu e o Leith chegarmos a acordo.
Leith ve ben velayet hakkında karar verene kadar o ve diğerleri geri dönmüş olacaklardı.
Encontrámos o Leith numa praia, à saída da cidade.
Şehrin dışındaki kumsalda Leith'i bulduk. Ölmüş.
- O Leith era um Glendower.
Leith bir Glendower idi.
Sei que não se dá com a família do Leith, mas eles também são a família do Daniel.
Leith'in ailesi ile aranın iyi olmadığını biliyorum ama onlar da Daniel'in ailesi.
Decerto também estão perturbados pelo Leith.
Eminim, Leith için onlar da üzülmüştür.
Mas se estava a acontecer com o Leith, como pode ter-se afogado?
Eğer Leith de böyleyse nasıl olur da boğulabilir?
Porque é que o Leith não contou à Mary o que estava a acontecer?
Neler olduğunu neden Mary'e anlatmadınız?
O bilhete que encontrámos no corpo do Leith...
Leith'in cesedinin üzerinde bulduğumuz not...
Bangor acabou de enviar os resultados da autópsia do Leith.
Bangor az önce Leith'in otopsi raporunu gönderdi.
A morte do Leith não foi suicídio.
Leith'in ölümü intihar değildi.
O Daniel disse-nos que viu o Leith e o Cole a discutirem nessa noite, que o Leith lhe tinha dito que tinha uma maneira de dar dinheiro à mãe, até eles voltarem.
Daniel bize Leith ve Cole'u o gece tartışırlarken gördüğünü söyledi. Leith ona, o dönene kadar annesinin parası olduğundan emin olmasının bir yolunu bulmasını söyledi.
O Leith ia vender o seu bilhete ao reverendo, dizer-lhe onde esteve.
Leith senin notunu Rev'e verecek, nerede olduğunu söyleyecekti.
Eu sei que pensou que tinha um bom motivo para matar o Leith.
Leith'i öldürmek için iyi bir nedeninin olduğunu biliyorum.
O Leith fez um juramento quando nós terminámos.
Leith işler sona erince bir gövde gösterisi yaptı.
E tu, Leith?
Sen iyi misin Leith?
Leith, Leith, senta-te e respira.
Leith, Leith, otur biraz soluklan.
Queria agradecer-vos por oferecer ao Leith aquele aprendizado.
Leith'e bu ortaklığı teklif ettiğiniz için teşekkür etmek istedim. Yapabileceklerimin yanında hiç kalır.
Acredito que tendes calor no coração pelo servo Leith.
Kalbinde hizmetkâr Leith için bir sıcaklık olduğunu biliyorum.
Tendes sido generosa comigo e com o Leith, mas já aceitei toda a bondade que podia de vós.
Bana ve Leith'e karşı çok cömert davrandın. Ama kabul edebileceğim tüm tekliflerini kabul ettim.
Leith, que fazes aqui?
Leith, burada ne yapıyorsun?
Sabeis o que acontece a servos como o Leith?
Leith gibi hizmetçilere ne olur biliyor musun?
O Leith salvou muitas vidas no cerco.
Leith kuşatmada bir çok kişinin hayatını kurtardı.
Soube do que fizestes pelo Leith.
Leith için ne yaptığınızı duydum.
Ali vai o Leith.
Leith orada.
D. Castleroy, soube do que fizestes pelo Leith.
Lord Castleroy, Leith için yaptıklarınızı duydum.
Leith Bayard, senhor.
Leith Bayard, efendim.
Devo-te a vida, Leith Bayard.
Sana borçlandım, Leith Bayard.
Pensas muito no Leith?
Leith'i çok sık düşünüyor musun?
Onde está o Leith?
Leith nerede?
Leith!
Leith!
Leith?
Leith?
Vive, Leith Bayard.
Yaşa, Leith Bayard.
Não quereis procurar Leith?
Senden ne haber? Leith'i aramak istemiyor musun?
- Leith!
- Leith!
Pensei que fosse o Leith.
Leith'in almaya çalıştığını düşünmüştüm.
O Leith foi assassinado.
Leith öldürüldü.
Então, e tu? Não queres procurar o Leith?
Bir sürü yumurta gerekecek.
Aloysius, é a vossa filha que está com Leith?
Aloysius, Leith'in yanındaki kızın değil mi?
Gostava dela, e ela é bondosa, por isso, roubei o beijo. - Leith, não.
- Leith, hayır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]