Translate.vc / Português → Turco / Len
Len tradutor Turco
696 parallel translation
Mais peixe que eu e o Nate juntos.
Nate'len benden daha çok balık getireceksiniz.
Len.
Len.
Nunca o disse ao meu pobre irmão, porque o Len tê-lo-ia matado.
Zavallı kardeşime söylemedim çünkü Len onu öldürürdü.
Agora que o Len morreu, não vou fazer negócios com a Emma.
Len öldüğüne göre Emma'yla iş yapmam.
Uh, o lenço seu lenço de coração coração, cor, ção, len-ço, len
eh mendilini, eh mendireğini, me me men ha - hah,
Peariman Len, Bill Bittner... Jim Clark e sua esposa Shirley com seus filhos, pessoas que eu conheço, desde sempre.
Len Pearlman, Bill Bittner Jim Clark ve karısı Shirley ve çocukları hayatımda tanıdığım tüm insanlar.
Len!
Len!
Oh, Len!
Oh, Len!
Len...
Len...
Oh, Len, eles tentaram manter-me afastada.
Oh, Len, beni senden uzak tutmaya çalıştılar.
Diz-lhe, Len.
Söyle ona, Len.
Diz-lhe, Len.
Hadi söyle, Len.
- Sim, Len, diz-me tu mesmo.
- Evet, Len, sen kendin söyle.
Len Miller e Maurice Braithwaite.
Len Miller ve Maurice Braithwaite.
Fala Sir Len Hutton.
Ben Sör Len Hutton.
Podólogo, voyeur, abusador de galinhas.
Len Hanky, el ve ayak hastalıkları uzmanı, röntgenci, tavukçu.
O presidente da liga de árbitros, Len Goebbels, disse :
Hakem Kurulu'ndan Goebbels :
Não conte com muitos erros desse homem.
Elbette Len, bu adamdan çok fazla hata yapmasını bekleme.
Esta árvore de dinheiro foi oferecida por Len Peterson, o construtor dos condomínios de Amity, num gesto de boa vontade para com a comunidade.
Bu gördüğünüz para ağacını, Amity Kıyı Şeridi evlerinin sahibi Len Peterson, bir iyi niyet gösterisi olarak bağışladı. Alkışlar Len için.
Obrigado, Len.
Teşekkürler Len.
Foi em cheio. - Obrigado.
Çok teşekkür ederim Len.
Conhece o meu filho?
Bu arada Len, oğlumla tanıştın mı?
Cumprimenta o Len.
Gel bakalım, Len'e merhaba de.
- Posso falar consigo, Len?
Bir dakika izin verin, lütfen..
- Sou Len Garber, seu advogado.
- Ben Len Garber, avukatınız.
Boa, Dorman!
Helal len Dorman! : P
Bela vista tu tens aqui, Len.
Güzel bir manzara var, Len.
Olha, Len, vamos parar com as merdas.
Bak Len, artık konuya girelim.
- Len Peters.
- Len Peters'ı. Sorun nedir?
Len?
Len?
Não importa, Len.
Aldırma onu, Len.
De onde diabos tiraste isto, Len?
Bunları nereden buldun, Len?
Yuri, quero apresentar-te o Len Wicklow, o nosso novo perito em língua russa.
Yuri, yeni Rus dili uzmanım, Len Wicklow ile tanışmanı istiyorum.
Tem de estar tudo claro nas fichas, senão poderá haver graves repercussões legais.
Mektupmu len bu. Bu çizelgeler her şeyi göstermek zorunda, hataları bile. Yoksa ciddi yasal sonuçlar doğurabilir.
Está com bom aspecto, Len, melhor de dia para dia.
İyi görünüyorsun Len, her gün daha iyi.
eu não disse que podias ir.
Gitme len daha!
como ele ousa em foder-me a cabeça!
Riki'ye göstercem, kimmiş len buranın patronu!
quando tiveres essa energia, vais conseguir usa-la.
Alev alev yanıyon len doymadın mı?
- o que caralho é que estão a fazer?
- N'oluyo len?
Wong Chun, catch!
Bülent, tut len!
You're real lucky.
Ayı gibi herifi nası taşıcan len?
You're still alive? !
Tarzan sen ölmedin mi daha len?
Now it's your turn.
Bu da sana len!
Hey...
Len!
Vamos, Len.
Hadi, hadi.
Vamos, Len! Senhoras e senhores, Len Miller, capitão do City, e Maurice Braithwaite.
Hadi Len. Bayanlar ve baylar, Len Miller... -...
Que tal? Muito obrigado, Len. Agora, senhoras e senhores prosseguiremos com o baile.
- N'aber
- Eu sei o que fazer com ele, Len. - Sim.
Ama 3 kişinin icabına bakabilir mi?
do Royal Arsenal Women's College, em Bagshot, e saber a verdadeira história deste homem Len Hanky.
Çünkü onun cesareti, öngörüsü ve anlayışı sayesinde içyüzünü görebildik Bagshot Kraliyet Arsenal Kadınlar Koleji'nin ve bu adamın gerçek öyküsünü öğrenebildik :
E o Len.
Ve Len.
Len Lescher.
Len Lescher.