English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Lost

Lost tradutor Turco

419 parallel translation
Eu teria feito, cara. Mas estava num fã-site de LOST ontem a noite falando com uma mina, até que uma hora percebi
Kesinlikle bitirecektim adamım, ama gece bir "LOST" hayranları sitesine girdim, çıtırın birisiyle konuşuyordum.
Você assistiu o filme Farrapo Humano?
- The Lost Weekend'i gördün mü?
- Estou perdido!
- l'm lost!
Pararam no Lost Love.
Lost Love'da duracağa benzerler.
My daddy lost a leg in France
* Babam bacağını kaybetti Fransa'da *
I got lost on the way
* Kayboldum yolda *
- Já lhe contei da vez... que os Arapahos me perseguiram num desfiladeiro no Rio Big Lost?
- Arapahoların Big Lost nehrindeki kanyonda beni kovaladıklarını söylemiş miydim?
Bem, ela parou na luz do dia. e viu-o andar pelo campo por detrás do "Lost River Dive"
Işıkta durdu ve onu o alanda arkada yürürken gördü.
Nunca mais os quero ver a lavar o vosso carro aqui novamente.
Don't let me catch you again Now get lost!
Tubbs, perdi.
Tubbs, I lost.
E costumávamos ouvir uma música intitulada "Perdido nas Estrelas".
Ve "Lost In The Stars." Şarkısını söylerdi.
Adeus.
"You've Lost That Loving Feeling".
O Lost Dude Ranch.
Lost Dude Çiftliği.
# Cos I lost someone just like you
# Çünkü sana çok benzeyen birini kaybettim
# Ohh, when he lost everything # When he lost everything
# Ohh, herşeyini kaybettiğinde # herşeyini kaybettiğinde
# Oh, when he lost everythin' # When he lost everythin'
# Oh, herşeyini kaybettiğinde # herşeyini kaybettiğinde
"Quando é que voltas a ter?" - "Quero ver" Lost Boys ", depois ligo-te! "
"Bir daha ne zaman mal alıyorsun?" Lanet olası! The Lost Boys'u izlemeye çalışıyorum. "Aldığımda sana haber veririm!"
Diz que você perdeu a cabeça, em vez de destruir a ponte, marchou sobre ela.
He says you first lost your head, ve köprüyü uçuracağınıza üstünde yürüdüğünüzü.
Perdemos a bandeira.
We lost the Colours.
Ou vê algo em mim que você perdeu?
Or is it that you see something in me that you've lost in yourself?
Ele conheceu a Joanna nas filmagens do The Lost Man, e deixou a minha mãe.
Joanna ile The Lost Man'in setinde tanışmış,... ve onca yıl onu destekleyen annemi terk etmiş.
The Lost Man ê o único filme do meu pai que eu não consigo ver.
The Lost Man, babamın izleyemediğim tek filmi.
Pensei que a tinha perdido.
I thought I'd lost you.
Meg, vendi "O Perdido Duque de Gloucester"! Por cinco dólares!
Meg, "The Lost Duke of Gloucester"'i sattım. 5 dolar!
Sou a mãe do "Lost in Space".
Lost in Space'deki anneyim. Kahvaltıya hazır mısınız, Doktor Smith?
Está sintonizado na K-LOST, a terra do apocalipse.
Kıyametin radyosu K - LOST'u dinliyorsunuz.
VEGAS PERDIDA 100 MILHAS
LOST VEGAS 160 KİLOMETRE
Ninguém toca rock'n'roll em Vegas Perdida!
Kimse Lost Vegas'ta rock yapamaz!
"THE LOST GENERATION" Ernest Hemingway
"YİTİK KUŞAK" Ernest Hemingway
Vi o filme Perdidos no Espaço.
Lost In Space filmini izledim.
Lost Caves, Muir Woods.
Muir Ormanları'nda Kayıp Mağaralar.
"LOVES LABOUR LOST IN SPACE"
Aşkın Tutsakları Uzayda Kaybolunca
Eu sou melhor do que aquele pai no Lost in Space.
Uzayda Kayboluş taki babadan daha iyiyim.
Com o mau hálito, o ressonar e a sinusite, é como dormir com um Sleestak. ( criaturas da série Land of the Lost )
Ağzından aldığın nefer hırıltın ve sinüzit arasında Sleestark'le uyuyor gibiyim.
I did it again I played with your heart " " got lost in the game oh, baby, baby. "
Kalbinle oynadım oyunu kaptırdım Bebeğim, bebeğim! "
Foi quando a separaram dele que o paraíso se perdeu.
- cennetteydiler. - bu doğru tatlım. havva ondan ayrıldığında, işte o an cennet kayboldu ( kayıp cennet / paradise lost ).
Lost Horizon, magia e lugares desconhecidos. Não há nada melhor.
Kaybolmuş Ufuk, büyü ve bilinmeyen yerler bunları geçemez.
Oh, Lost Horizon. O que achas-te?
Oh evet, Kayıp Ufuk Ne düşünüyorsun?
A minha série favorita, "Land of the Lost."
En sevdiğim TV dizisi "Land The Lost" tu.
Era Pakuni que estava falando? Da "Land of the Lost"?
"Land of The Lost" taki Pakuni ile mi konuşuyordun?
Eu amo "Land of the Lost."
"Land of The Last" ı severim.
Tu sabes, e... comprei-te isto.
Hem de küçüklüğümde Land of the Lost'u benim minnacık, siyah beyaz, 6 inçlik televizyonumda izlediğimden beri.
A cidade de Lost Angels já se alimenta do sangue da juventude.
Kayıp Melekler şehri çoktandır gençliğin kanını içiyor.
2009 LOST MEMORIES
_ 2009 Kayıp Hatıralar _
Isto é a nave Jupiter II do Perdidos no Espaço.
Bu Lost in the Space'den Jupiter 2.
- "I've Lost Track of the World"?
- Dünyanın izini kaybettim.
Qual é a do Angel e a dos Salteadores da arca perdida?
Angel ve "Raiders of the Lost Ark" arasındaki mesele nedir?
Começo a ter a impressão que o velho Magic Johnson perdeu o jeito.
Me, l'm beginning to get the feeling old Magic Johnson's lost his touch.
I was lost, now I'm found.
Kaybolmuştum, artık buldum kendimi. İnanıyorum sana.
Quando LOST HORIZON de Frank Capra estreou em Março de 1937, tinha a duração de 132 minutos.
toplam süresi 132 dakikaydı.
"Lost Chicago".
Bu kitap "Lost Chicago".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]