Translate.vc / Português → Turco / Manager
Manager tradutor Turco
309 parallel translation
- Contactei o manager do Ernie Roman.
- Ernie Roman'nın menajerini aradım.
Um manager? i
Bir menajerin var mı?
Precisas é dum manager.r
Şey, ihtiyacın olan bir menajer.
Um manager.
Bir menajer.
Porque tinha um manager.v
Çünkü bir menajeri vardı.
Mas nunca tive um manager.
Ama hiç yöneticim olmadı.
Quero ser o teu manager.
Menajerin olmak istiyorum.
Não preciso de manager.
Menajere ihtiyacım yok.
Eu sou o Scooter, o manager da banda.
Adım Scooter. Gurubun tur menajeriyim.
Falei com a minha mulher e o meu manager.
Karımla ve menajerimle bu konuyu konuşuyorduk.
O facto de o teu manager estar a morrer baralhou-te completamente.
Pekala. Menajerinin öldüğünü ve kafanın çok karışık olduğunu biliyorum.
Tornou-se "manager" dela.
Kızın menajerliğini yapıyor.
O "manager" aqui sou eu.
İşle ilgili konulara ben bakıyorum.
Fish, tu és o "manager".
Fish, sen menajersin.
- Estamos no Hotel Manager. Manager.
- Lütfen, soğuk olmasın.
Jimmy, és o manager deles.
Jimmy, sen onların menajerisin.
Production Manager :
Production Manager :
Sim, numa noite apenas, tornei-me o empresário mais bem sucedido desde que o manager do Coliseu de Roma pensou em pôr os cristãos e os leões no mesmo saco.
Evet, bir gece içinde Roma'daki Kolezyum yöneticisinin Hıristiyanlarla aslanları aynı yere koyma düşüncesinden bu yana en başarılı idareci oluverdim.
Abre caminho até à limusina e diz ao road manager :
Limuzine zorla bin ve. ulaşım sorumlusuna...
E se fosse o meu manager?
Benim menajerim olmaya ne dersin?
- Manager?
- Menajer mi?
Mas eu cá não sou manager.
Ama ben menajer olamam.
O cavalheiro que era dono disto é que era um manager treinador.
Buranın sahibi eskiden menajerdi.
Vai ser o meu manager?
Bu, menajerim olacağın anlamına mı geliyor?
Primeiro, que me saia bem como manager. E a segunda, que o Tommy tenha tanto sucesso como eu penso que pode ter. E que não se magoe.
Bir, menajer olarak başarılı olayım ve ikincisi, Tommy düşündüğüm gibi başarılı olsun ve yaralanmasın.
- Bill Siddons, manager dos Doors.
Bill Siddons. Ben menajerleriyim. The Doors'un menajeriyim.
Yuan Wai-wai Production Manager : Ha Che-seng
Yuan Wai-wai ( vay-vay ) Yapımcı bişeysi :
Sou o futuramente mais bem sucedido manager / agente do mundo do ballet.
Bale dünyasının yeni menajeri ve temsilcisi.
Não quero furar o seu balão, mas o Volare já tem um agente e um manager.
Hayallerini yıkmayayım ama Volare'nin temsilcisi ve menajeri var.
Será que ele assina um contrato por muito dinheiro, mas ganhar o salário mínimo, deixando o seu manager com tudo o resto?
Büyük paralara kontrat imzalayıp her şeyi menajerine bırakır mı?
Nem penses descurar o teu traquejo de "manager".
Bir saniyeliğine yönetici çantasından fırlamış gibi davranmayı bırak.
Manager da KTVM.
KTVM Genel Müdürü.
Telefonas ao teu manager.
Belki bir teklif yaparlar.
É como o manager vir pedir a bola.
- Sanki müdürünün sana gelip... -... toplarını istemesi gibi bir şey. - Evet.
A Nell terá de contratar advogado, agente, manager e 3 guarda-costas.
Nell bir bakacak, bir avukatï, menajeri ve üç korumasï var.
- O quê? - Jerry, sou manager dos Yankees.
- Jerry, ben Yankee yönetimiyim.
Bill e Jimmy manager de lutadores, Mike.
Bill ve Jimmy boksörlerin menajerliğini yaparlar, Mike.
- Tiveste muita sorte em ter o Jimmy como manager.
Jimmy gibi bir menajerin olduğu için çok şanslıydın.
Bill Cayton é o meu manager, Don King é o meu promotor. É assim que as coisas estão.
Bill Cayton menajerim, Don King ise organizatörüm.
Manager preto, treinador preto, promotor preto.
Siyah menajer, siyah eğitmen, siyah organizatör.
Don King é manager dele, agora.
Artık menajeri Don King.
É o manager dele?
Menajeri misiniz?
- Manager de bandas.
- Noel korosu yöneticisi.
- E tu és o meu manager. E se não for boa, cantas tu e eu sou a tua manager.
- Sen benim menajerim olursun, ve, eğer iyi değilsem, sen söylersin ve ben senin menajerin olurum.
Serei o teu "manager" assim que quiser.
Beni ara, anında menajerin olurum.
Um diretor? Um "manager"?
Bir yönetmen mi?
Sou a tua manager e tenho que dar alguma satisfação aos professores.
Her şeyi savsaklıyorsun. Biliyorsun, ben takım kaptanıyım. Tüm bunları koça anlatmak zorundayım.
Um mês depois, Bernie foi destituído de seu posto de manager em uma luta de poder.
Londra yanıyor, 9999'u çevirin... Bir ay sonra, Bernie bir güç mücadelesi sonucunda menajerlik tahtından indi.
Depois de voltar da América, e nos foi muito bem ali, e o público era muito moderno e ficou conosco, voltamos a Londres e não tínhamos manager, e fomos a Blackhill Management.
O gezilerden sonsuz bir ilhâm aldım. Amerika'ya gidip orada iyi iş becerdikten ve de seyirci bizi anlayacak kadar açık olduğundan sonra... Londra'ya geri döndük ve bir menajerimiz yoktu biz de Blackhill Ajans'a girdik.
MANAGER ASSINA CONTRATO EM HOLLYWOOD
DUMBONUN MENAJERİ HOLLYWOOD'DA ANLAŞMA İMZALADI.
Tinha o melhor "manager"...
16 tane de nakavtım vardı. Çok iyi bir menajerim vardı.