English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Maserati

Maserati tradutor Turco

127 parallel translation
Casou, sem me dizer, com um conde italiano que morreu num Maseratti com uma das amantes.
Bana haber vermeden evlendi. Maserati'sinde metresiyle ölen bir İtalyan kontuyla.
Toda a gente num Maserati!
Her biri bir Maserati!
Não te atrevas a levar o meu Maserati.
Maserati'me dokunma.
Comeram hambúrgueres no meu Maserati.
Sen benim Maserati'mde hamburger yemişsin.
Não é barato. O Maserati custa 30,000, e é mais bonito.
- Maserati 30,000 doların üzerinde ve daha hoş görünüyor.
Não consegues por quatro ou cinco carneiros na bagageira do Maserati.
Seni dört-beş çocuğunla birlikte tek kapılı bir Maserati'ye sıkışmış halde düşünüyorum da.
Encontrei-o num Maserati em Beverly Hills, se me compreendes.
Beverly Hills'deki bir Masarati'nin içindeydi. Anladın mı?
É como ver o Larry Wildman despenhar-se no meu Maserati novo!
Larry Wildman uçurumdan atlıyormuş gibi... yeni Maserati'mle!
- Quero um Maserati.
Ben Mazzarati istiyordum!
Não, só quero o Maserati, se vier naquele preto metalizado.
Eğer siyaha boyalı gelecekse Maseratiyi istiyorum.
O Maserati, Bernie.
Hey, Bernie, Maserati- -
Pintei-o de preto para ti. O Maserati!
Senin için siyaha boyadım.
Mas dessa maneira eu consigo dinheiro da Fraternidade para um Maserati.
Ama böylece burs parasıyla bir Maserati'yle dönebilirim.
Talvez fossem os carros que estavam na entrada... os meus convidados colombianos ou a cocaína.
Neden belki garajın önündeki Porsche'ler, Maserati'lerdi belki de Kolombiyalılardan oluşan davetli listesi ya da kokain büfesiydi.
Matush, já não tens aqueles Maserati?
- Matush, Maserati yok mu?
Não. Mas gostava dos Maserati.
Hayır, Maserati'yi seviyorum.
Não é só um carro! É um Maserati.
O sıradan bir araba değil, bir Maserati.
O conta-quilómetros do Maserati marcava 228 km.
Maserati'nin göstergesinde 228 km yapıldığı yazıyordu.
Isso explica o sangue e o cabelo no assento de trás do Maserati.
Maserati'nin arka koltuğundaki kanlı saç ona ait olmalı.
Não, na esquerda é o teu. Foto do Maserati.
Soldaki senin çektiğin Maserati resimleri.
- Estás doido, ou quê?
- Maserati'nle takla atıp kafanı mı çarptın?
Não. O carro é Maserati.
Hayır, o maserati.
É um Maserati vermelho de 2 bancos.
İki kapılı kırmızı bir Maserati.
Não vou colocar um banco de bebé na minha Maserati.
Maserati'me asla bebek koltuğu koymam.
Punhas o símbolo da pizza no teu Maserati?
O küçük pizza işaretini Maserati'nin tepesine koy.
Vamos buscar o Maserati antes que digamos algo de que nos arrependamos.
Belki de pişman olacağımız şeyler söylemeden önce, Maserati'yi almalıyız.
- O Maserati?
- Maserati nerede?
- Achámo-lo no nosso Maserati.
- Maserati'mizde.
Maserati novo e, à noite, uma queca com uma virgem.
Yepyeni bir Maserati ve bu akşam mala vuracak.
- A Beverly Hills Maserati.
- Beverly Hills Maserati mağazası.
Não me obrigues a suplicar-te que aceites um Maserati de borla.
Lütfen beni sana beleşe Maserati vermek için yalvartma.
Sabes quanto consome um Maserati?
Maserati ne kadar benzin yakıyor biliyor musun?
Diz adeus ao Maserati.
Maserati'ye güle güle de.
Mas eu mandei-te o Maserati.
Ama ben size Maseratinizi gönderdim.
O Maserati custa 150 mil dólares. Mas deixo-te ficar com ele por metade.
Maserati 150 bin dolara satıIıyor, ama sana yarı fiyatına veririm.
- Estou a falar do Maserati do Dick. - Espera um minuto.
Dick'in Maserati'sinden bahsediyorum.
Não sei para que queres um Breeze, quando tens um Maserati.
"İNGİLİZCESİ BİLE ÇEVRİLMEMİŞ" "İNGİLİZCESİ BİLE ÇEVRİLMEMİŞ"
Mais uma saída com o Dr. Roberts. No banco traseiro do Maserati dele.
Oh, Dr. Roberts'ın Maseratisinin arkasında uzun bir gece daha geçirdim o kadar.
Se eu não intervier, ele vai acabar com a primeira rameira interesseira que conseguir enfiar no banco de trás do Maserati.
Eğer ben araya girmesem, karşılaştığı ilk paragöz sürtük ile Maserati'sinin arka koltuğunda işi pişirir.
O Maserati?
Maserati'yi mi?
Foram encontrados explosivos no armário ao pé dos Maseratti.
Maserati'nin yakınındaki dolapta.
... entre o teu dinheiro e os portfolios com os seguros e investimentos, o teu plano de reforma e bolsa de capital da Essany Scaffolding, apartamento em Deal Beach no valor de 450,
... değeri beş milyon dolar. İşin detaylarına gelince 401 bin dolar, kereste şirketinden Maserati ve Ginny'nin Yukon'daki sahil işleri ve mülklerinden 450 bin dolar ve ev ile içindekileri değeriyle, 1.2 milyon.
Entreguem-no na sucursal da Maserati em Beverly Hills.
Onu Beverly Hills Maserati bayiliğine bırakacaksınız.
O Vince está arrependido de ter dado o meu Maserati.
Vince benim Maserati'mi elden çıkardığımız için üzgün.
- Amnésia? - Sim.
4 yıl önce Maserati'mle trafik kazası geçirdiğinde de aynı bahaneyi uydurmuştun.
- Como? - Roubou o Maserati.
- Maserati " yi çaldılar.
Maserati.
Maserati.
Eu sei, a fiscalização levou o meu Maserati, o meu marido é um... criminoso.
Bazı şeyler değişiyor. Evet, farkındayım.
- O Maserati está lá em baixo.
- Büyük D'nin Maserati'si aşağıda.
Maserati, o Yukon da Ginny, e a casa e os seus conteúdos com o valor de 1.2 milhões.
Bunların hepsi senin planının parçası mı, Ron?
Usaste a desculpa há quatro anos quando arruinaste o meu Maserati.
Benimle dalga mı geçiyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]