Translate.vc / Português → Turco / Miami
Miami tradutor Turco
4,656 parallel translation
A Irmandade Koshka tem um infiltrado na Polícia de Miami.
Koshka Kardeşliği'nin Miami Metro'da bir köstebeği var.
Miami continua a ter uma pessoa a mais.
Miami'nin hâlâ bir kişi nüfus fazlası var.
Não com os melhores agentes da Polícia de Miami a vigiar-me.
Miami aynasızları her hareketimi izlerken bir şey yapamam.
Acho que o carniceiro de Bay Harbor está vivo e continua em Miami.
Liman Koyu Kasabı'nın hâlâ hayatta ve Miami'de olduğunu düşünüyorum.
Aqui está uma lista do pessoal da Polícia de Miami que ainda tem.
Miami personelinden hâlâ teknesi olanların listesi.
Há milhares de Bobs e Roberts em Miami.
Miami'de binlerce Bob ve Roberts var.
Sou a capitã Maria LaGuerta dos Homicídios da Polícia de Miami.
Ben Miami Cinayet Masası'ndan Başkomiser Maria LaGuerta.
E eu afasto-me de Miami e de si.
Miami'den ve senden uzaklaşacağım.
Acho que o carniceiro de Bay Harbor está vivo, de boa saúde e continua em Miami.
Liman Koyu Kasabı'nın hâlâ hayatta ve Miami'de olduğunu düşünüyorum.
Só há duas academias de tiro à saída de Miami com munições de alto calibre e esta é a única perto do aeroporto.
Miami'nin dışındaki sadece iki poligon yüksek kalibreli mermi satıyor ve havaalanının yanında olan sadece bu.
Não, é fora da jurisdição da Polícia de Miami.
Hayır, Miami'nin yargılama alanının dışında kalıyor.
Mesmo assim mandou-o para Miami.
Ama buna rağmen onu Miami'ye yolladın.
Uma reclusa da prisão do condado de Miami-Dade está a tentar contactá-la.
Miami-Dade Şerif Departmanı'ndan bir mahkûm, ödemeli arama talep ediyor.
Dirige-se para norte, no sentido do porto de Miami, perto das docas.
Aracı kuzeye, Miami limanındaki tersaneye doğru ilerliyor.
Disseram-me que havia uma grande pressão para a minha libertação da parte da capitã da Polícia de Miami.
Miami polisinin başkomiseri tahliyem için epey bastırmış diye duydum.
- Onde estou? - Em Miami.
- Neredeyim ben?
- Miami?
- Miami mi?
Ele é a única arma que temos contra o Card, mas temos que levá-lo de volta para Miami vivo.
Şu anda Card'a karşı kullanabileceğimiz tek silah bu adam, ama onu Miami'ye canlı götürmeliyiz.
Estou a procurar um voo, mas precisamos da tua ajuda.
Miami'ye dönmek için uçak arıyoruz,..
Manda o piloto ir para Miami pelo Vale do Rio Duque.
Pilota söyle Río Duque vadisi üstünden Miami'ye yönelsin.
Eles estavam a voar para Miami, pelo Vale do Rio Duque, a passar longe das torres de radar de Las Minas e Colón.
Tamam, Miami'ye gidiyorlar, Río Duque vadisi boyunca kuzey batı yönüne Las Minas ve Colon'daki radar kulelerinden uzak kalıyorlar.
Quando voltarmos a Miami, vamos ser discretos.
Miami'ye döndüğümüzde dikkat çekmeyeceğiz.
Michael, estou a ir embora de Miami.
Michael, Miami'den ayrılıyorum.
Sinto que entrei num mau episódio de "Miami Vice".
Miami Vice'ın kötü bir bölümü gözümde canlandı sanki.
Primeiro, não há maus episódios de "Miami Vice".
İlk olarak Miami Vice'ın kötü bölümü yoktur.
Sente-se, jovem! Levem-no para a prisão Oeste de Miami.
Onu Miami West'e götürün.
Haverá um voo nocturno de Miami com escala em Trinidad.
Bir sonraki uçuş ne zaman? Bu gece Trinidad'a uçan bir uçak var.
Voo 415 de Detroit para Miami programado para às 11 : 00 PM, foi reprogramado para às 12 : 10 AM, no portão 211.
415 sayılı Miami uçağı kalmak üzeredir 211 numaralı kapıya lütfen.
[S10E18] "Law and Disorder"
Miami 10x18 Kanun ve kargaşa 1
Aqui é o CSI Walter Simmons, Polícia de Miami.
Ben CSI Walter Simmons, MDPD.
Parece que ela estava a escrever um artigo para o Miami Beacon.
Anlaşılan Miami Beacon için bir yazı taslağı yazıyormuş.
Grande história no Miami Beacon?
Miami Beacon'da büyük bir haber mi?
Miami Beacon.
Miami Beacon.
Polícia de Miami.
Ben sana ne dedim?
O presidente da Câmara de Vereadores de Miami.
Miami belediye meclisi başkanı.
Como vereador, eu prometo à cidade, que este robô será a primeira aeronave sem piloto no espaço aéreo da história de Miami.
Meclis üyesi olarak şehre söz veriyorum. Bu uçak Miami sivil havacılık tarihindeki ilk insansız hava aracı olacak.
Está bem, a Denise estava a escrever um perfil meu para o Miami Beacon.
Tamam bak. Denise, Miami Beacon'e benimle ilgili bir yazı yazıyordu.
Eu pensei ter-te dito para ficares longe de Miami.
- Sana Miami'den uzak dur dediğimi sanıyordum.
Eu adoraria fazer-te a vontade, mas a verdade é que a nova filial da minha empresa em Miami está a prosperar.
Bunu yapmak isterdim, ama gerçek şu ki........ şirketimin yeni Miami şubesi büyüyor.
Um dos melhores agentes de Miami, sem dúvida.
Miami'nin en iyi piyadelerinden biri olduğuna şüphe yok.
- Tu sabes que eu adoro Miami.
- Biliyorsun Miami'yi seviyorum.
Por que um grande servidor público de Miami ajudaria um patife destes?
Miami'nin en yüksek kamu görevlilerinden biri..... niye en pislik heriflerinden birine yardım etsin?
- porque descobrimos... - Filho da mãe.
... çünkü biz Miami Dade...
o laboratório da polícia de Miami extraviou provas
- O. çocuğu. ... Suç Laboratuvarının son davada delili bozduğunu ortaya çıkardık.
- Em Miami.
- Miami.
Quando voltarmos a Miami, vou atrás do Card, e vou precisar de ajuda.
Miami'ye döndüğümüzde, Card'ın peşine düşeceğim ve yardıma ihtiyacım olacak.
Fechem todas as ruas a sair da praia de Miami.
Miami plajına çıkan tüm yoları kapatın.
Este é o Oficial Castro, da polícia de Miami.
Bu da Miami polisinden memur Castro.
Quero dizer-te que estou a desaparecer do mapa e tu trazes-me os mais problemáticos de Miami? - À minha porta?
Ben sana ortadan kayboluyorum diyorum,..... ve sen Miami'deki en radyoaktif adamı kapıma mı getiriyorsun?
Bem, não te esqueças que também estamos a fugir. Por isso, sabes, não podemos sair por Miami a perguntar às pessoas se viram um Sírio cretino.
Bizim de firari olduğumuzu unutma, Miami'de dolaşıp öfkeli bir Suriye'li gördünüz mü diye soramayız.
Polícia de Miami.
Miami Dade Polisi.