Translate.vc / Português → Turco / Mrs
Mrs tradutor Turco
7,438 parallel translation
- Esta é a Mrs. Carver.
Bu Bayan Carver...
Em que patamar diria que está na escala de remunerações, Mrs. Walsh?
Hangi maaş aralığında olduğunuzu söyler misiniz Bayan Walsh?
Não é um refrão, Mrs. Walsh, é uma mensagem.
Bu bir numara değil, Bayan Walsh. Bir mesaj.
Mrs. Crace?
Bayan Crace?
Claro, Mrs. Stein.
Elbette, Bayan Stein.
Desculpe, que cargo ao certo vai ocupar, Mrs...
Affedersiniz, tam olarak hangi görevi icra edeceksiniz, Bayan...
Ao menos poderemos dizer a Mrs. Meshal que estava certa.
En azından Bayan Meshal'e haklı olduğunu söyleyebileceğiz.
Sabemos o seu segredo, Mrs. Stein.
Sırrını biliyoruz, Nessa Stein.
- Mrs. Stein!
- Bayan Stein!
Vou trabalhar para Mrs. DiLaurentis.
Bayan DiLaurentis için çalışacağım.
Onde tinhas a cabeça quando foste falar com Mrs. DiLaurentis?
- Bayan DiLaurentis ile niye konuştun?
Depois de ligares à mãe e explicares-lhe o que se passa entre ti e Mrs. DiLaurentis.
Anneme Bn. DiLaurentis'le olanları anlatman bitsin çıkarım.
E agora, para dar início às coisas, da Dress for Success, para vos dizer o que devem ou não fazer, a Sra. Sackin.
Ve şimdi başlamak için, Başarı için Giyin'den buraya, görüşme için giyinmede yapılacaklar ve yapılmayacakları anlatması için Mrs. Sackin.
Será que Mrs. DiLaurentis sabe de tudo?
Bayan DiLaurentis her şeyi biliyor mu ki?
Olá, Mrs. Hastings, a Spencer está?
Merhaba, Bayan Hastings.
Obrigada, Mrs. H. É só um minuto.
Sağolun, Bayan H. Bir dakika sürer.
" A Cece não disse a ninguém o que viu, porque Mrs. DiLaurentis lhe pagou.
CeCe ne gördüğünü kimseye anlatmadı, çünkü Bayan DiLaurentis ona tembih etmiş.
Mrs. DiLaurentis também testemunhou a discussão. "
Bayan DiLaurentis de bu kavgayı görmüş.
Mrs. DiLaurentis e o meu pai têm alguma espécie de acordo para manter isso em segredo?
Sizin ve babamın arasında bir şeyleri gizli tutmak için yaptığınız bir anlaşma mı var?
- Olá, Mrs. D.
Merhaba, Bayan D.
Mrs. DeLaurentis?
- Bayan D?
"A Polícia está a falar com Mrs. D. Acho que é por causa do bilhete."
Polisler Bayan D. götürüyor. Not hakkında olabileceğini düşünüyorum.
- Que Mrs. DiLaurentis é "A"?
"A" nın Bayan DiLaurantis olduğu mu?
Porque havia Mrs. DiLaurentis de pensar que estávamos a atrapalhar?
Neden Bayan DiLaurentis ona engel olduğumuzu düşünsün?
Culpar Mrs. D de ser "A" faz tanto sentido como tu atingires a Ali na cabeça com uma pá.
- Bayan D'nin "A" olması çok mantıksız tıpkı senin Ali'nin kafasına bir kürek geçirmen gibi.
A Cece disse ao Ezra que tanto ela como Mrs. DiLaurentis me viram a pegar numa pá e a ir atrás da Ali.
CeCe, Ezra'ya hem kendisinin hem de Bayan DiLaurentis'in beni elimde kürekle Ali'nin peşinde giderken gördüklerini söyledi.
- Mrs. DiLaurentis?
Başka birileri Alison'ın hayatta olduğunu biliyor ve polise bunu anlattılar. - Bayan DiLaurentis?
Mrs. DiLaurentis viu-me a pegar numa pá e a ir atrás da Ali.
Bayan DiLaurentis beni, küreği alıp Ali'nin peşinden giderken gördü.
Compreendo que Mrs. DiLaurentis seja bastante assustadora, mas não acredito que seja o diabo.
Bayan DiLaurentis'in gerçekten korkutucu olduğunu biliyorum ama onun böyle şeytani olabileceğine inanmıyorum.
Não devia ser Mrs. DiLaurentis a tratar disto?
Bütün işi bayan DiLaurentis'in yapması gerekmez mi?
Mrs. DiLaurentis, não temos a certeza de que a sua filha está naquela campa.
Bayan DiLaurentis, o mezarda yatanın kızınız olduğundan emin değiliz.
Na festa de Mrs. DiLaurentis?
Bayan DiLaurentis'in partisine mi?
Sim, e se Mrs. D é "A", porque iria atrás da própria filha?
Evet, eğer Bayan D. "A" ise neden kendi kızının peşinde olsun?
- Mrs. D sabe que a Ali está viva.
- Yavaşla biraz. Bayan D Ali'nin hayatta olduğunu biliyor, Emily.
Desculpe, Mrs. Hastings.
Üzgünüm, Bayan Hastings.
- Viste Mrs. DiLaurentis?
Bayan DiLaurentis'i gördün mü?
Suponho que agora Mrs. DiLaurentis já terá assunto de conversa.
Tahmin et bakalım Bayan DiLaurentis ve benim artık konuşacak bir şeyimiz var.
Acham que Mrs. D a assustou e ela se foi embora?
Bir dakika, sizce Bayan D. onu korkuttu ve o da gitti mi?
Vi Mrs. DiLaurentis na floresta e tentei segui-la.
Bayan DiLaurentis'i ağaçların arasında gördüm ve onu takip etmeye çalıştım.
O sindicato reagiu com um renovado ataque aos recentes cortes do governo de subsídios a famílias de grevistas, classificando-os como uma tentativa de Mrs Thatcher de forçar os mineiros a voltar ao trabalho pela fome.
Hükümetin grevdeki madencilerin ailelerine yönelik menfaatlerinin kısıtlanmasına karşılık olarak sendika yeni bir yol izleyerek karşılık verdi. Dediklerine göre bu Thatcher'ın madencileri çalışana kadar aç bırakma girşimi.
Mrs. Prurnell, eles estão desesperados.
Bayan Purnell, çaresiz durumdalar.
Sei que é muito difícil, Mrs. Hill, mas temos de juntar o máximo de informação o mais rápido possível.
Bunun çok zor olduğunu biliyorum Bayan Hill ama mümkün olduğunca çabuk bilgi toplamamız gerekiyor.
Mrs. Hill, o que acha que aconteceu ao seu marido?
Bayan Hill, eşinize ne olduğunu düşünüyorsunuz?
- Obrigado, Mrs. P.
Teşekkürler Bayan P.
Três misturas de especiarias, quatro sumos de limão, cinco marinadas em pó e duas cebolas em pó.
Üç tane Mrs. Dash's Table Blend dört tane limon suyu, beş tane adobo tozu ve iki tane de soğan tozu.
Ela é a Mrs. Green Christmas.
Bayan Yeşil Noel gibi.
É a Mrs. Sun.
Bayan Güneş gibi.
Que eu saiba, não, Mrs. Robertson.
Bildiğim kadarıyla olmadı, Bayan Robertson.
Mrs. Cooke passou a noite no hospital com os filhos e Mr.
Bayan Cooke geceyi oğlanların yanında, hastanede geçirdi.
Podes chamar-me Mrs. Stein.
"Bayan Stein" olmaktan mutluyum.
Mrs. Dalloway?
Bayan Dalloway?