Translate.vc / Português → Turco / Mustang
Mustang tradutor Turco
674 parallel translation
Mais rápido que um cowboy em cima de um Mustang.
Yağız atın üzerinde giden bir kovboydan daha hızlı.
O carro do teu pai é o máximo!
- Babanın arabası müthiş. Bir, Mustang.
É um Mustang! Ele não devia deixá-lo aqui, vão roubá-lo.
Burada bırakılmamalı, yoksa çalınabilir.
Na estrada de Gassin, depois daquela quinta...
Küçük fenerden sonra. - Üstü açık, son model, kırmızı bir Mustang.
É um Mustang vermelho, descapotável, o último modelo.
- Daha dikkat çekici bir şey bulamadınız mı?
- Dir-se-ia um Mustang!
- Tam olarak, bir Mustang.
Um Mustang! Já confundiram um 404 com um Volvo?
- Sen bir 404'le Volvo'yu ayıramazsın!
Talvez... Digo isto por dizer. Sei que tem intuição, Cruchot, mas se encontrarmos o tipo que conduzia o Mustang com o quadro, tem de admitir que é muito provável que seja ele o ladrão!
Ama, Mustang'ı kullanan şu ufak tefek adamı, kolunun altında bir çerçeveyle bulursak, büyük ihtimalle hırsızı da yakalamış oluruz.
Foi por minha causa que ele teve de devolver o Mustang!
Mustang'ı benim yüzümden getirmek zorunda kaldı.
Então, no Mustang, também era ele?
- Çünkü, Mustang da onun işiydi.
O Mustang é dele e o quadro estava lá dentro, percebes?
Mustang, onun ve tablo da içindeydi. Anlayabildin mi?
Apanhou finalmente um Mustang e enterrou-o no jardim.
Bir tane yakaladı. Mustang. Arka bahçeye gömdü.
O Ford Mustang ou como se chamar.
Ford Mustang ya da onun gibi bir şey.
Necessitará muita sorte para comprar potros Mustangs do Texas!
Texas Mustang midillilerinden alabilmek için bol şans gerek!
Olhe só. Vou trazer uma manada de mustangs, por território Apache.
Apaçi bölgesinden sürüler halinde mustang getiriyorum.
"Cavalo selvagem"?
Vahşi at ( Mustang ) mı?
Mas agora eram escoltados pelo Mustang, um avião extraordinário, que mudaria tudo.
Savaşın kaderini değiştirecek dikkat çekici Mustang uçaklarıyla korunuyorlardı.
Tinha o alcance de um bombardeiro e o desempenho de um caça.
Mustang'ler, bombardıman uçağı menziline ve avcı uçağı performansına sahipti.
Ao meu bronco chega metade da qualidade desses cavalos, pois sou duplamente melhor do que esses cavaleiros.
Benim vahşi mustang atım bu safkanların yarısı kadar iyi olsa yeter... çünkü ben bu ağırkanlılardan iki kat daha iyiyim.
Ganha por um bronco.
Bir mustang kazanacak.
Nenhum puro-sangue tem a rapidez ou a estaleca de um mustang.
Bir mustang'in sürati, nefesi ve dayanıklılığı değme safkanda yoktur.
No interesse do melhor cavalo do Oeste, o bronco, e eu, que os crio, vou subir mais $ 1.000, para o cavaleiro de um bronco que vencer!
Batının en iyisi Amerikan mustang atlarının... yetiştiricisi olarak, bir mustang ile birinci gelecek adama... 1000 dolar da benden!
- Vou comprar um Mustang.
- Ben Mustang alacağım.
- Sim, tem um Mustang...
- Evet, Mustang'ı var...
Os Mustangs são valentes.
Mustang'ler, sıkıdır onlar.
Lixo branco com Mustangs e roupas de algodão.
Atlarla çiftleşen Mustang'li süprüntüler.
Um tal Heinmuller teve um acidente com um Mustang de 1977, laranja e preto.
Heinmuller adında bir adam turuncu siyah 77 model bir Mustang'la çarpışmış.
Raptada - vou para o oeste pela I-69 Mustang laranja mat PXV237
Kaçırıldım - l-69'dan batıya giden turuncu Mustang, plakası PXV237
Espera mesmo que eu diga ao Presidente... que um extraterrestre aterrou, assumiu a identidade de um falecido pintor de Madison, em Wisconsin, e está actualmente a passear pelo campo, num potente Mustang de 1977, cor de laranja e preto?
Yani Başkana ciddi ciddi... bir uzaylının geldiğini... Madison, Wisconsin'li ölmüş bir boyacının kimliğine bürünüp... turuncu siyah 77 model bir Mustang'la kasaba kasaba dolaştığını... anlatmamı mı istiyorsun?
A culpa é do Mustang.
Mustang'ın hatası.
Mustang de 1977, matrícula de Wisconsin.
1977 model Mustang, Wisconsin plakalı.
O Mustang de 1977 que a polícia procura...
Eyalet polisinin aradığı Mustang, turuncu siyah...
Viram um Mustang laranja e preto, com matrícula de Wisconsin, para Oeste, perto de Big Springs.
Wisconsin plakalı, turuncu siyah bir Mustang görülmüş. Big Springs'de, batıya gidiyormuş.
Nada tenho a ver com isso, mas se o Mustang ali estacionado é seu, há dois polícias a tentar arrombar a fechadura.
Beni ilgilendirmez ama, eğer otoparktaki Mustang seninse... kilidi açmaya çalışan iki polis var.
Ela e o tipo do ténis estão num Mustang descapotável branco.
Karınız ve tenisçi adam beyaz cabriolet bir Mustang'teymiş.
Dentro de 10 minutos, o Albert vai chamar a policia e contar-Ihes uma história de heroina, Mustangs de 1970 velhos profissionais de ténis com cadastro de drogas.
Albert 10 dakika içinde polisi arayacak ve onlara bir eroin hikayesi anlatacak. Uyuşturucudan sabıkalı tenis oyuncusunun Mustang'inde.
- Mustang, o MiG 2 vai a fugir.
- Mustang, MiG iki evine dönüyor.
Mustang, o gajo não me larga.
Mustang, bu iş beni sıkmaya başladı.
Querida, não vais acreditar, mas, por baixo daquela ferrugem toda, o puto trazia um Mustang de 65.
Kafaladık sahiden de. Tatlım, asla inanmayacaksın. Fakat onca pasın altında o çocuk 1965 yapımı bir Mustang kullanıyordu.
Disse :'Não é sujidade. É sumo de Mustang, miúda.'
O da "bu kir değil bu Mustang özüdür, bebek" dedi.
Peg, Marcy, só queriamos que soubessem que reconstruimos um dos carburadores do Mustang.
Peg, Marcie, Mustang'deki karbüratörlerden birisini onardığımızı bilmenizi istedik.
Dr. Mustang?
Dr. Mustang.
Cumprimentos á Mrs. Mustang.
Bayan Mustang'a selam söyleyin.
Viste aquele Mustang ontem?
Şu Mustang'i görüyor musun?
O Mustang vermelho descapotável.
Üstü açılabilen Mustang.
A merda dum Datsun, a merda dum Toyota, um cabrão dum Mustang, um cabrão dum Buick.
Kahrolası bir Datsun, Toyota, kahrolası bir Mustang, Buick.
As bimbas, lembras-te? Bud, olha para ti.
Senin o Mustang'in üzerinden atlayarak yaralanmadığını düşünmeye başladım.
Um Mustang!
Mustang diyor.
Ele teve um Mustang quando andou na faculdade.
İnanabiliyor musun? Üniversitede okurken bir Mustang'i varmış.
Começo a perceber que talvez não te tenhas magoado a saltar por cima do Mustang. Acho que te acobardaste.
keşke yapmamış olsaydın belki de şimdi gerçekten bir çöpçü olabilirdin.
Sabes como dar cabo de um bom momento.
evet o birşey Eli'ydi sanırım senin 50'yle giden bir Mustang'in üzerine atlayamayacağına bahse girmişti