Translate.vc / Português → Turco / Mês
Mês tradutor Turco
15,465 parallel translation
Parece que não dorme há um mês.
Bir aydır uyumamış gibi görünüyorsun.
Este roteiro é a melhor coisa que li em meio a um mês de jornais.
Bu senaryo, bir ayda Pazar günleri okuduğum en iyi şey.
- 15 mil cópias este mês.
- Bu ay 15 bin adet sattı.
Acabamos a edição este mês.
Redaksiyonu bu ay bitireceğiz.
E eu disse-lhe que queria apanhar mononucleose, porque queria um mês de férias, e dei-lhe um beijo profundo.
Ben de bana bulaştırmasını istedim çünkü işten bir aylık izin almak istiyordum. Sonra da onu iyice öptüm.
Volto daqui a um mês.
Bir aya geleceğim.
1,2 milhões de pesetas por mês em hipotecas com um salário de 600 mil, é um verdadeiro mago financeiro.
1.2 milyon peseta aylık 600.000 eden ipoteklerle birlikte finansal bir büyücü gibi.
Ficará pronto daqui a um mês.
Gelecek ay hazır olur.
Volto daqui a um mês.
Bir ay içinde döneceğim.
Direi, "Desculpe, Sr. CBS, preciso de mais um mês."
"Affedersiniz Bay CBS. Bana bir ay daha verin" diyeceğim.
- De que mês?
Peki hangi ay?
Tenho um mês de vida, Dick.
Bir ayım kaldı lan Dick!
Don, pegou a garrafa de vinho que mandei há um mês atrás?
Don, sana bir ay önce verdiğim şarap şişesini aldın mı?
Mas só os tomei durante um mês.
Sadece bir ay falan kullanmıştım.
Geralmente não ganhamos porra nenhuma no fim do mês.
Normalde bize, ayın sonunda piyango vurmaz.
Devo dizer, Jake, considerando que isso foi há um mês, acho que estás excepcionalmente bem.
Açıkçası Jake bunun daha bir ay önce yaşandığını düşünürsek bence son derece iyi gidiyorsun.
Já tive de o matar duas vezes este mês.
Bu ay onları iki kez öldürmek zorunda kaldım.
Fiz 16 no mês passado.
Geçen ay 16 oldum.
Estou curioso porque um casal que está casado a 10 anos tirar dois fins de semana românticos num espaço de um mês.
10 yıllık evli bir çiftin bir ay içinde neden iki romantik tatile çıktığını merak ediyorum sadece.
Sim, ele vai a Bagdade três, quatro vezes por mês.
Evet, ayda 3, 4 kez Bağdat'a gidiyor.
No máximo, um mês.
En fazla bir ay.
Este mês?
Bu ayın parası mı?
A soldadura que fizeram o mês passado não vai aguentar neste mar, Capitão.
Geçen ay kaynak yaptıkları o çatlak, bu denize dayanmaz kaptan.
É o terceiro mês de Truman como presidente.
Truman başkanlığının 3. ayında.
Está tudo bem consigo e vejo-a daqui a um mês.
- Gerçekten güzel görünüyorsun. Seni bir aya göreceğim.
Tenho aquele almoço do mês dos R. P.
Ayın H.İ. danışmanı yemeğine gitmem lazım.
Sejam todos bem-vindos ao almoço de R. P. deste mês.
Ayın en değerli H.İ. danışmanı yemeğine hoş geldiniz.
Trabalhou duro no caso do agente Lorenz no mês passado.
Geçen ay Ajan Lorenz'in davasinda büyük bir sorumluluk almissin.
Ao fim de um mês, uma de duas coisas vai acontecer :
Ay sonunda iki seyden biri olacak.
Este mês não podia estar a ser pior!
- Sanki bu ay daha da kötüye gidemezdi. - Ron.
E... que dia do mês é?
Ve bir. Ayın hangi gün? Dördüncü.
Mostra o dia do mês, mas não a hora.
It ayın tarihini anlatıyor, ama ne bir saat değil.
Na segunda terça-feira do mês, às 19 : 00.
Her ayın ikinci salı günü 7'de.
Há um mês.
1 ay önce.
Tirei esta foto há um mês e três dias.
1 ay 3 gün önce kendi ellerimle bu fotoğrafı çektim.
Foi no mês passado.
Bu geçen aydı.
O que aconteceu à mulher do Tompkins há apenas um mês foi a sul de Austin.
Daha bir ay önce Austin'in güneyinde Tompkinsli kadınlara ne oldu, hatırlasana.
Houve um tipo que o fez o mês passado!
Ne var yani? Herif bir ay önce yaptı.
Havia uma rapariga. - Despediu-se há coisa de um mês.
Bir ay önce işten ayrıldı
Um heptapod consegue escrever uma frase complexa em dois segundos sem qualquer esforço. Levou-nos um mês a efectuar uma resposta simples.
Bir heptapod karmaşık bir cümleyi iki saniyede zahmetsizce yazabilecekken bizim için en basit cevabı almak bir ay sürdü.
A Louise pensa que pode levar um mês a preparar isso.
Louise buna hazır olmanın rahatlıkla bir ay daha sürebileceğini düşünüyor.
No fim do mês.
Ay sonunda.
Os rngenheiros estimaram 2 mil barris ao mês.
Oradaki mühendisler, bu yerden ayda 2 bin varil çekeceklerini söylediler.
Que juiz expediria mandados contra alguém que lucra US $ 50 mil por mês por roubar US $ 40 mil do gerente do negócio?
Ayda 50 bin dolar kazanan birisinin aile güvencesinin olduğu bankadan 40 bin dolar çaldığını ve bunun için hakimden emir yetkisi almaya çalışıyorsun.
Cada uma rende por mês tudo que tu e o teu irmão roubaram a 4 bancos.
Her biri sana ayda kardeşinle dört bankadan soyduğunuz paraların toplamı kadar para kazandırıyor.
Disse para, a dia um de cada mês, enviar 10 dólares para a morada no livro e que tudo estaria bem.
Her ayın ilk günü koçandaki adrese on dolar gönder, her şey yoluna girer, dedi.
Até hoje, a dia um de cada mês, eu envio os 10 dólares, sem falha.
Bugün bile hâlâ her ay başında on dolarımı yollarım. Günü gününe.
Há quanto tempo disseste que andas a pagar 10 dólares ao mês?
Ne kadardır her ay on dolar veriyorum, dedin?
Ele não paga 10 dólares por mês a ninguém.
Kimseye her ay on dolar vermiyor.
Empregado do mês
Güzel Sosisler
Tenho muito orgulho em continuar a ser a R. P. do mês. - Sim e correu muito bem.
- Evet, çok iyi geçti.