Translate.vc / Português → Turco / Napoleon
Napoleon tradutor Turco
251 parallel translation
O meu netinho, Napoleon Picard, vai dar uma festa à Bonnie.
Torunum Napoleon Picard, haftaya Bonnie için bir parti veriyor.
- O Napoleão comeu a sobressalente.
- Napoleon yedeği yedi.
Com couro do Napoleão.
Napoleon'un kabasından bir parçayla.
Trois Rivieres, Quebeque, o caçador Johnnie Barras anseia por enviar uma mensagem ao pai Napoleon Barras...
Trois Rivieres, Quebec Avcı Johnnie Barras bu mesajı... babası Napoleon Barras'a ulaştırmak istiyor.
'Oui', Napoleão.
- İyi geceler Napoleon.
Vamos, Napoleón.
Hadi, Napoleon.
Se fizermos o Louvre e o túmulo de Napoleão, no mesmo dia, podemos ter uma noite de diversão.
Aynı günde Louvre ve Napoleon'un mezarını gezersek, eğlenmek için bir akşam ayırabiliriz.
... A França recuperará o seu antigo orgulho, de Joana d'Arc e Napoleão.
Jeanne d'Arc ve Napoleon'un ülkesi bir kez daha gerçek yüzünü gösteriyor.
Anda ver um filme no Napoleon.
Gel, Napoleon'da bir kovboy filmi var.
Não com o Napoleão Bonaparte a avançar cada vez mais.
Napoleon bizden daha fazla koparmaya devam ederdi.
No meu quarto há uma garrafa de excelente conhaque. Um "Napoleon", por abrir.
Odamda bir şişe mükemmel konyak var Napolyon.
Vive Napoleon!
Vive Napoleon!
Napoleão e o senhor tinham razão.
Sen ve Napoleon haklıydınız galiba.
Sabia que Napoleão Bonaparte foi um Leão também, Srta. Kate?
Napoleon Bonaparte'ın da bir Aslan olduğunu biliyor muydunuz, Bayan Kate?
Agora, trouxe ao nosso país, os americanos do sul... porque já não pode ter a ajuda de Napoleão.
- Şimdi Maximilian, siz Güney Amerikalılar'ı ülkemize getirdi. ... çünkü Napoleon'dan daha fazla yardım isteyemez.
Representei Miss Napoleão Bonaparte numa trincheira.
Bayan Napoleon Bonaparte'ı hendekte oynadım.
Napoleão, já mordemos seis pneus hoje.
Napoleon, bugün tam 6 lastik patlattık.
Isto é melhor do que correr, Napoleão.
Koşmaktan çok daha iyi Napoleon.
- Pise fundo, Napoleão.
Haydi gazla, Napoleon.
Caramba, Napoleão. É só um grilo.
Yapma Napoleon, o duyduğun sadece bir çekirge.
Até amanhã, Napoleão.
Sabah görüşürüz Napoleon.
Ei, Napoleão, os sapatos outra vez!
Napoleon, yine o ayakkabılar.
Napoleão, estou com os pêlos em pé de medo.
Napoleon, ben korkmaya başladım.
Ora, c'est la guerre, Napoleão. Não se pode ganhar todas.
Kabul et Napoleon, tüm savaşları kazanamazsın.
Ei, Napoleão, parece que é o fim.
Napoleon, sanırım filmin sonu geldi.
O que Napoleão conseguiu com a espada, tu conseguirás com a caneta.
Napoleon'un kılıçla yaptığını sen kalemle yapacaksın!
Nem mesmo um mísero Peso.
- Sana neden Napoleon adını koydum hiç bilmiyorum. - İçinde bir pezo bile yok.
Nós não vamos falar sobre Napoleão ou Júlio César.
Napoleon ya da Julius Caesar'dan bahsetmeyiz.
É possível que tivesse algum assunto com Napoleão?
- Napoleon'la işi olması mümkün mü?
Insinuo que o capitão Leclere desembarcou para conspirar com Napoleão Bonaparte.
- Kaptan Leclere'e Napoleon Bonaparte'a eşlik etmesi için karaya inmemizi gerektiğini ima ettim
Meu próprio pai um seguidor do Napoleão!
- Öz babam Napoleon'un yandaşı
Um discípulo fervoroso do Napoleão.
- Napoleon'un gayretli bir öğrencisi
A queda de Napoleão III permitira a V. Hugo voltar a Paris após 18 anos de exílio.
Napoleon III'ün devrilişi 18 yıl süren sürgünden sonra, Victor Hugo'nun evine Fransa'ya dönüşüne olanak sağlamıştı.
Aqui está Napoleon Wilson
Ve işte Napoleon Wilson.
Porque lhe puseram a alcunha de Napoleão?
Napoleon adını nereden aldın?
Napoleon Wilson
Napoleon Wilson.
Porque lhe puseram o nome de Napoleon Wilson?
Napoleon Wilson lakabını nerden aldın?
É uma história verdadeira e começa no ano em que Napoleão Bonaparte se tornou soberano de França.
Bu gerçek bir hikayedir ve Napoleon Bonaparte'ın Fransa hükümdarı olduğu dönemde başlar.
Deixava-os cuspir no Napoleão Bonaparte?
Napoleon Bonaparte'a hakaret etmelerine izin mi vereceksin?
Alguma vez falou com o Napoleão?
Napoleon'a söylenenleri duydun mu?
Ele disse-me... "Por mim, até podem cuspir na cara de Napoleão Bonaparte."
"Beni ilgilendiren şey onların Napoleon Bonaparte'ın yüzüne tükürebilmeleri." demişti
Mas em menos de cem dias, Napoleão foi derrotado.
Fakat yaklaşık 100 gün sonra, Napoleon savaşı kaybetti.
Nesta altura, Napoleão julgava-se invencível, e foi onde cometeu o grande erro.
Bu kez, Napoleon yenilmez olduğunu düşündüğünde en büyük hatasını yapmış oldu.
-'Bon soir', Napoleão.
- İyi akşamlar Napoleon.
Napoleão a bombardeou durante 61 dias.
- Napoleon orayı 61 gün bombaladı.
Aos quinze anos, estava apaixonada por Napoleão.
15 yaşındayken Napoleon'a aşıktım.
Pobre Napoleão! Quando era pequena, ensinaram-me :
Zavallı Napoleon.
Sempre pensei que ela tinha algo de Napoleão.
O da bir Napoleon.
Napoleão, em St. Helena passava o tempo a contar as suas colheres.
Napoléon St. Hélène'de vaktinin çoğunu küçük kaşıklarını sayarak geçiriyordu.
Estou a escrever um livro sobre Napoleão.
Napoléon'la ilgili bir kitap yazıyorum.
Não creio que deva continuar com Napoleão, Sammy.
Bence Napoléon'a devam etmemelisin, Sammy.