English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Nato

Nato tradutor Turco

716 parallel translation
É um velejador nato.
Dogustan yeteneklisin.
O criminoso nato tem certos traços faciais, que o marcam de imediato.
Doğuştan suçluların, onları hemen ele veren karakteristik yüz özellikleri vardır.
Você é um comerciante nato, Régis!
Sen doğuştan tüccarsın, Régis.
Porque não trocas a cabeça por uma bola de boliche?
Nato kafa, nato mermer.
Dizem-me que sou um comerciante nato.
Doğuştan tüccar olduğumu söylüyorlar.
E com essa personalidade, esse perfil, esse físico, Ora, ele é um verdadeiro actor nato, hein, Giddy?
Ve bu karakter, bu profil, bu fizik, bu çocuk doğuştan bir aktör, eh, Giddy?
Um mendigo nato.
Doğuştan dilenci.
- És um acompanhador nato.
- Doğuştan müzisyensin.
"Ritt, és um acompanhador nato." Somos todos acompanhadores natos.
"Ritt, doğuştan müzisyensin." Hepimiz doğuştan müzisyeniz!
George era um herói nato.
George doğuştan bir kahramandı.
É um artilheiro nato.
Doğuştan topçu sanırım.
- Pareces ser um líder nato.
- Doğuştan öndermiş gibi görünüyorsun.
Já vejo que é um assassino nato. - Sim.
Merak ediyorsun, değil mi, şerif?
Um líder nato.
Doğuştan bir lider.
"Um líder nato."
"Doğuştan lider."
Ed, tu és um mentiroso nato.
Ed, sen gerçekten iyi bir yalancısın.
Todos dizem que sou mentiroso nato.
Herkes, benim, doğuştan yalancı olduğumu, söyler.
Aquele riso é o do marido da florista, um malicioso-nato.
Çiçekçinin kocası gülüyor.
Eddie, você é um perdedor nato.
Eddie, sen doğuştan kaybetmeye mahkûmsun.
Ele disse que eu sou um perdedor nato.
Doğuştan kaybettiğimi söyledi.
És um tolo nato.
Sen tam bir doğuştan enayisin.
É um piloto nato.
- Doğarken pilot olarak doğmuş.
Um refugo nato.
Doğuştan ıskarta.
Mas agora, sob a NATO, está do nosso lado, por isso requisitei-o como conselheiro técnico desta missão.
Ama artık, NATO aracılığıyla bizim tarafımızda. Ben de onu bu gemiye teknik danışman olarak istedim.
Uma, faz parte da defesa da NATO e duas, faz parte da defesa dos EU A contra ataques inimigos por ar ou mar.
Bir, NATO savunmasının bir parçası olmak ve iki, Birleşik Devletler'i hava veya denizden gelen düşman saldırılarına karşı korumak.
Sim, capitão. Do comandante, NATO, Atlântico do Norte.
NATO, Kuzey Atlantik kumandanından.
Sou um falhado nato.
Sanırım ezik olarak doğmuşum ben.
Discutiremos o seu projecto da NATO mais tarde.
Senin NATO projeni sonra tartışacağız.
Vamos escutar o Número Dois, que tem a seu cargo o nosso projecto NATO, o mais ambicioso que a ESPECTRO alguma vez empreendeu.
SPECTRE'nin şimdiye kadar ele aldığı en hırslı proje olan... NATO projesini, sorumlusu İki Numara'dan dinleyeceğiz.
É nossa intenção exigir às potências da NATO um resgate de 280 milhões de dólares.
Niyetimiz NATO güçlerinden 280 milyon dolar fidye talep etmek.
Encontra-se numa clínica de saúde convenientemente localizada perto de uma base aérea da NATO.
Bir NATO hava üssünün yanına uygun olarak yerleştirilmiş bir sağlık kliniğinde.
Terão por companhia um representante da NATO, o Comandante Derval.
NATO temsilcisi size eşlik edecek, Kumandan Derval.
O Major Derval da NATO.
NATO'dan Binbaşı Derval.
Um voo de treino da NATO.
NATO eğitim uçuşu.
As duas bombas atómicas, números 456 e 457, que estavam a bordo do voo 759 da NATO, encontram-se agora na posse da ESPECTRO.
NATO 759 uçuşunda yüklü bulunan, 456 ve 457 numaralı iki atom bombası, şimdi SPECTRE'nin elinde.
Trabalhará com a NATO, a CIA, e todas as unidades aliadas de serviços secretos.
NATO, CIA ve tüm müttefik haberalma birimleri ile çalışacaksınız.
É lá um dos comandantes das forças da NATO.
Oradaki NATO kuvvetlerinde kumandandır.
És um felizardo nato.
Doğuştan şanslısın.
Num pequeno exercício de treino para países NlATO... - NATO.
NIATO için küçük bir eğitim egzersizi...
- Países da NATO.
- NATO. - NATO ülkeleri.
- Você é um chefe nato, Sr. Cruchot!
Siz, lider doğanlardansınız.
É um assassino nato.
O doğuştan bir katil.
Um lídert nato, certo?
Doğal bir lider, değil mi?
O seu filho é o mineiro mais nato que jamais conheci.
Oğlunuz bugüne dek gördüğüm en yetenekli altın madencisi.
Eis seis documentos ultra-secretos da NATO. NATO.
Burada NATO'ya ait çok gizli olarak nitelendirilen altı tane belge var.
Sou uma autoridade na NATO.
NATO. Ben NATO'da yetkiliyim.
É economista na NATO.
Evet, NATO'da ekonomisttir.
Aquelas sugestões de possíveis fugas no governo, na NATO?
Hükümetteki ve NATO'daki sızıntılara dair küçük ipuçları gibi mi?
Interessa-me o funcionamento da NATO, e uma vez que é um alto responsável...
NATO'nun çalışmalarını araştırıyorum. Siz de üst düzey yetkilerden biri olduğunuza göre...
- Um contador de histórias nato.
Onunla ne yapacağımızı bilemiyorum.
A NATO.
- NATO.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]