Nazareth tradutor Turco

"Não sois José de Nazaré?"

"Sen Nazareth'Ii Joseph degiI misin?"

Uma oficina de carpinteiros ao longo da estrada de Nazaré.

Nazareth yoIunun yaninda bir marangoz dükkani.

E AGORA, DE NAZARÉ, O MAGNIFICO...

VE ŞİMDİ, NAZARETH'TEN "MUHTEŞEM"...

Quando Jesus expulsou os demónios de uma vara de porcos encantados, reza a história que os demónios lhe disseram que o nome era "Legião".

İsa Nazareth'deyken * büyülü bir domuz sürüsünden iblisleri kovduğu zaman, hikaye der ki ; şeytanlar ona adlarının Legion olduğunu söylemişler.

Jesus de Nazaré!

Nazareth'ın Yüce İsa'sı!

Nazaré, teu Filho famoso, devia ter permanecido incógnito.

Nazareth, senin oğlan, kalmalı tanınmadan...

O que fazer com Jesus de Nazaré?

Ne yapmak lazım Nazareth'li İsa'ya...

Pedimos a Roma para sentenciar Nazaré.

Roma'ya başvuruyoruz... Nazareth'in hükmü için...

Ele é Jesus, filho de José, de Nazaré.

O İsa, Joseph'in oğlu, Nazareth'den.

- Pode algo de bom vir de Nazaré?

- Nazareth'den iyi bir şey gelebilir mi?

- Jesus de Nazaré.

- Nazareth'li İsa'yı

Jesus de Nazaré.

Nazareth'li İsa'yı.

"Jesus de Nazaré, o rei dos judeus" foi o que escreveu.

"Nazareth'li İsa, Musevilerin Kralı" yazdı.

Vocês sabem, é difícil conhecer um gajo nesta cidade, quanto mais em Nazaré.

Bilirsiniz,... bu kasabada bir erkekle tanışmak çok zor,... yalnızca Nazareth.

José foi para a Galileia... para a cidade de Nazaré, da Judeia... para se alistar com Maria, sua mulher... que estava grávida.

"Joseph Galilee'den Nazareth şehrine kadar gitti... " Judaea'ya... " Mary'nin nişanlısı ve hamile olduğunu...

A 100 km a oeste daqui, perto de Nazareth.

Buranın 60 mil batısında, Nazareth yakınlarında.

- Crucificar Jesus de Nazaré.

- Nazareth'de çarmıha gerse diyorum.

- Crucificar Jesus de Nazaré.

Aman Allahım! - Nazareth'de çarmıha gerse diyorum.

Como está a pizza de Nazaré?

Nazareth pizzası nasıl?

- Como a merda do Robert Powell da merda do Jesus de Nazaré

- Ne edasıyla? - Siktiğim Robert Powell edasıyla. Siktiğim Nazareth'in İsa'sını oynayan aktör.

Camarada Nazareth, então és tu... Pregaste-nos um susto, meu!

yoldaş Nazareth, sensin demek... ödümüzü kopardın adamım!

E que Deus nos ajude se assim não for. Nazareth.

Siz yardım etmezseniz, Tanrı bize yardım eder.

Nazareth decidiu tornar-nos seus aprendizes.

Nazareth, bize bir çıraklık işi ayarladı.

Os contactos do Nazareth foram gentis no início e calculei quão difícil poderia ser posteriormente.

Nazaret'in bağlantıları temiz çalışıyordu..

A partir do momento que aprendi a conduzir, tudo fico mais fácil. Enquanto nos tornávamos os reis do carjacking de Soweto, o Nazareth assistia a filmes em busca de inspiração.

Araba kullanmayı öğrendiğimizde işler kolaylaştı.

Fundação dos Inquilinos de Hillbrow. Nazareth.

Hillbrow insanları barınma vakfı

Então, deve ter crescido com o Nazareth, deve estar orgulhoso.

Demek Nazareth'in arkadaşısın

O que se está a passar com o Nazareth?

Nazareth'in nesi var?

Ei, Nazareth, esquece as miúdas e concentra-te.

... kızları bırak da şuraya odaklan.

Nazareth, vamos.

Haydi gidelim!

Tony, é o Naz, já aqui a tenho.

Hey tony, ben Nazareth...

A prisão do Nazareth por posse de drogas, e as suas ramificações a todos os cantos do meu império, foi o pretexto perfeito que o Swart precisava. Detenções foram efectuadas, ocupantes foram expulsos.

Nazareth iöparatorluğumu devirmeye çalıştı ama bunu yapacak zakaya sahip değildi kiracılar çıkarıldı...

Ngu pagou a fiança de Nazareth.

Ngu, Nazareth'in kefaletini ödedi.

NAZARÉ, GALILEIA

Nazareth, Galilee

Depois de alguns meses de casados. o José e a Maria são obrigados a deixar Nazaré.

Evliliğin bir kaç ay akabinde Joseph ve Mary Nazareth'i terk etmeye zorlandı.

A serpentear no palco, juntos, a cantar músicas dos Nazareth.

Sahnede Nazareth şarkıları ile yılan dansı yapardınız.

- Nazareth.

Nazareth.

Era o nosso herói.

Nazareth...

E então?

Nazareth ilham verici şeylere yöneldi.

Isto ainda não acabou. Ei, Nazareth!

Hey, Nazareth bekle!

Nazareth, vigia a rua. Vamos.

Nazareth, etrafı kontrol et..