Translate.vc / Português → Turco / Ned
Ned tradutor Turco
2,985 parallel translation
- Não estás preso.
- Tutuklu değilsin, Ned.
Diamantes de sangue.
Elmaslar, Ned.
Julie, apresento-te o Ned Cruz.
Julie, Ned Cruz'la tanış.
O Ned precisa de dormir.
Ned'in uyuması lazım.
Acho que está com o Lucky Ned Pepper, chefe da quadrilha que roubou um carregamento dos correios, ontem, no rio Porteau.
Sanırım dün Poteau nehri yakınlarındaki posta arabasını soyan Şanslı Ned Peper'ın çetesine katılmıştır.
Conhece o gang de Lucky Ned Pepper, com quem dizem que o Chaney está.
Ayrıca Chaney'nin katıldığı söylenen, Şanslı Ned Pepper'ın çetesine de aşina.
Se tiver de enfrentar o Ned Pepper vou precisar de cem dólares. Isso de certeza. Cem dólares!
Ned Pepper ile mücadele edeceksem 100 dolar isterim, bu kadarını söyleyebilirim, 100 dolar.
Não posso enfrentar o Ned Pepper e o seu bando e tomar conta de um bebé ao mesmo tempo.
Lanet olası ördekler, hem bebek bakıcılığı yaparak hem de Ned Pepper ve bir grup zorlu adamın peşinden gidemem.
O Coke anda com o Lucky Ned.
Cole, Şanslı Ned'le birlikte takılır.
Mas se essa veio do Chaney pode significar que o bando de Lucky Ned atacou-o quanto ele se juntou.
Ama bu Chaney'ninse daha geldiklerini anlamadan Şanslı Ned'in çetesi ona saldırmıştır.
Ned é um assunto pendente e quando o apanharmos também temos o Chaney.
Nasıl olsa Şerfiler'in Ned'le işi bitmemiş. Onu bulursak, Chaney'yi de buluruz.
Quando foi a última vez que viu o seu velho parceiro, Ned Pepper?
Eski dostunuz Ned Pepper'ı en son ne zaman gördünüz?
Há um rapaz novo que pode estar a cavalgar com o Ned.
- Yeni bir çocuk var. Ned'le birlikte çalışıyor olabilir.
Dá-me umas informações sobre o Ned e levo-te até à loja do McAlester para tirar a bala da perna.
Bana Ned'le ilgili bilgi vereceksin. Seni yarın Bagby'nin dükkana götüreyim, orada bacağındaki mermiyi çıkartırlar.
Vimos o Ned e o Hayes há dois dias atrás.
- Ned ve Hays'i iki gün önce gördük.
Vimos Ned e Hayes há dois dias...
Nate Hayes ile iki gün önce karşılaştık.
Agora fale-me sobre o Ned, onde o viu?
Ned'den bahsediyordun, onu nerede gördün?
Meu Deus, é o Lucky Ned.
Yünlü şeyi giyen adam Şanslı Ned.
Aposto que é lá onde o bando do Lucky Ned está à espera.
İddiaya varım, Şanslı Ned'in çetesi orada bekliyordur.
Atirar em pães de milho na pradaria não nos aproxima de Ned Pepper.
Beyler, çayırda mısır ekmeği vurmak bizi Ned Pepper çetesine yaklaştırmıyor.
Lucky Ned?
Şanslı Ned?
Lucky Ned!
Şanslı Ned!
O Sr. LaBoeuf enfrentou sozinho o bando de Lucky Ned Pepper enquanto nós atirávamos com segurança da cobertura.
Biz siper almış şekilde ateş ederken Bay La Boeuf tek eliyle Şanslı Ned Pepper çetesine silah çekti.
Lucky Ned e a sua corte desapareceram.
Şanslı Ned ve ekibi gitti.
Faça o que achar melhor, Ned.
Ne istersen yap, Ned.
Vai chegar um pelotão de Marshals aqui em breve, Ned.
Birazdan buraya bir sürü Şerif gelir, Ned.
Levei o tiro numa emboscada, Ned.
Pusuya düşürülerek vuruldum, Ned.
Temos de ir, Ned.
Bırak gidelim, Ned.
Por favor Ned, vamos embora.
Lütfen, harekete geçelim, Ned.
Deixa-me ir contigo, Ned.
Bırakın sizinle geleyim, Ned.
Eles não vão ter comigo no esconderijo.
Şanslı Ned beni bırakıp gitti.
Ele vai atrás do Lucky Ned.
Şanslı Ned için döndü.
Olá Ned. Quantos homens estão com a menina?
- Selam Ned, kızın yanında kaç adam var?
Pretendo matá-lo num minuto, Ned.
Bir dakika içinde seni öldürme niyetindeyim, Ned.
- Mãe. - Deixa-te disso, Ned.
Anne.
- Esta miúda é muito ingénua.
Hayır, anne ayaklarına yatma Ned. Bu kız Ohio'dan daha yeni geldi.
Andas metido com quantas miúdas agora, Ned?
Başka kimleri? Gerçekten, şu an kaç kızı idare ediyorsun Ned?
- Olá, Ned.
- Merhaba Ned.
Ned, este é o Mike. O meu irmão.
Ned, bu kardeşim Mike.
A tua mãe só quer que sejas feliz e estejas em segurança.
Annen senin mutlu ve güvende olmanı istiyor Ned.
Não se faz. Digo ao Ned que tem de ser responsável, decidir bem. E agora estou a espiá-lo.
Bu hiç doğru değil Ned'in sorumluluk almasını ve doğru kararlar vermesini söyledim ama şimdi birlikte onu gözetliyoruz.
Não queres perder a confiança dele, mas se são assombrados tenho de ajudar.
Ned'in güvenini kaybetmek istemediğini biliyorum ama bu insanlara hayalet dadanmışsa onlara yardım etmeliyim.
O Ned está bem posicionado para descobrir.
Dur biraz, Ned olanları öğrenebilir.
Ned, pediste-me para confiar em ti. Porque não confias em mim?
Ned sana güvenmemi istemiştin sen neden bana güvenmiyorsun?
O Ned pensa que a Katie sabe do fantasma.
Ned, Katie'nin hayaleti bildiğini düşünüyor.
O Ned falou do cano partido?
Ned size borunun patladığını söyledi demek.
Certo.
Tamam, Ned.
As propinas da universidade do Ned.
Ned'in üniversite harcı.
Despacha-te. Corre antes de o Ned gritar connosco.
Ned bize bağırmadan önce gidelim.
- O Ned estava de saída.
Ned de tam gidiyordu.
Olá, Ned. Tens os bilhetes para o cinema?
Selam Ned!