Translate.vc / Português → Turco / Neo
Neo tradutor Turco
574 parallel translation
Um neo!
Neolo...
Neo parece que foi uma semana.
Sanki aradan bir hafta geçmemiş gibi.
Sou da "Cinema Nuovo". O neo-realismo italiano está vivo ou morto?
Sizce İtalyan Yeni Gerçekçiliği yaşıyor mu, öldü mü?
- Um filme neorealista.
- Neo-realist bir film.
O que é neorealista, Harry?
Neo-realizm nedir?
Lê uns livros e torna-se... a pseudo-intelectual neo-fascista, freudiano-marxista.
Okusun diye birkaç kitap ver. Bir anda sözde entellektüel, neo faşist,... -...
E o sonho tinha uma base pseudo-científica : o Neo-Darwinismo, divulgado em filmes como este.
Hayâllerinin temelinde, bunun gibi propaganda filmlerinde işlenen sözde bilimsellik, yani Yeni Darwincilik fikri yatıyordu.
Este é Kleist, Hessen e este é Schwimmer, membros de uma organização "neo-nazi" radicada no Paraguai.
İşte bu Kleist Hessen. Bu da Schwimmer. Paraguay'daki Neo-Nazi organizasyonunun üyeleri.
Distinguiu-se na matemática, na astronomia, na física, e foi responsável pela escola de Filosofia Neo-Platônica em Alexandria.
Bir matematikçi, astronom ve fizikçi... ve İskenderiye'deki Neo-Plato felsefe okulunun başı...
"Neo", significando novo, e "lítico",
"Neo", yani "yeni" ve "lithic",
Há uns anos trabalhei para um nazi negociante de armas que lhes vendia mercadoria.
İki sene önce ufak çaplı bir neo-Nazi silah kaçakçısını izledim, o da onlara mal satıyordu.
Mas admite... és um idiota neo-maxi-zoom.
Ama itiraf et, azami derece yoğunlaşmış bir aptalsın.
Mediterrà ¢ neo.
Akdeniz.
La Spezia. à ‰ no Mediterrà ¢ neo, como vocês sabem.
"Yeni varış limanımız, La Spezia deniz üssü, İtalya"
A companhia é dum canadiano, com dois pilotos neo-zelandeses.
İki Yeni Zelandalı da pilot olarak çalışıyor. Eğer kaçabilirsem hayatının haberini sana vermek beni kahredecek.
31 ANOS APÓS A 3ª GUERRA MUNDIAL 2019 NEO TOKYO ( NOVA TOQUIO )
3. DÜNYA SAVAŞINDAN 31 YIL SONRA MİLATTAN SONRA 2019 NEO TOKYO
Neo Tokyo vai mudar em breve.
Neo Tokyo yakında değişecek.
Nunca ninguém ouviu falar em "Paz e Ordem" aqui em Neo Tokio?
"Barış ve Düzen'i" bile Neo Tokyo'da kimse duymadı, sonra?
Coronel, tenha calma e tente compreender que nós não podemos continuar a confiar a segurança de Neo Tokyo aos seus caprichos.
Albay, lütfen sakinleşin ve Neo Tokyo'yu daha fazla sizin... sağduyulu pencelerinize bırakamayacağımızı anlamaya çalışın.
Espera mesmo que eu deixe Neo Tokyo nas mãos daqueles tolos numa altura como esta?
Böyle bir zamanda Neo Tokyo'yu o geri zekalıların zeline bırakacağıma inanıyor musunuz?
Notícias exclusivas em directo do nosso helicóptero que sobrevoa a baixa da cidade.
Şehir merkezinden çok önemli haberlerimiz var. Neo Tokyo Televizyonu, bu gece basın özgürlüğüne güvenerek savaşın kinini gösterecek.
Apesar da lei marcial estamos a transmitir em nome da liberdade de informação! O que está a acontecer em Neo Tokyo?
Burada Neo Tokyo'da neler oluyor?
Ele vai-se responsabilizar... por 26.000 dólares de neo-abstracção pós-moderna?
Sorumluluğunu alacak mı 26,000 dolar değerindeki postmodern soyut sanat eserlerinin?
Não se dá acesso ao rádio a neo-nazistas como ele fez.
O eski Nazi konularına kahkaha efekti koymazlardı ki bu iyi bir şeydi.
Achamos que os Serviços Secretos russos operam num grupo neo-Nazi.
- Sovyet istihbaratının oradaki bir Neo-Nazi grubuyla iş birliği yaptığına inanıyoruz.
É um fanático neo-nazi.
Neo-Nazi fanatiği, psikopat.
Isto é outro exemplo do final do período neo-clássico barroco.
Burası geç neoklasik barok dönemin... bir örneğidir.
- Moderna! Bravo!
- Neo-positivist etki...
Vamos para a manifestação contra um comício dos neo-nazis.
Şu neo-Nazi toplantısını protesto gösterisine gidiyorduk.
Eu não acho que o álcool e as drogas sejam um problema tão grande que tenha que ser tratados com este Neo-McCarthismo.
Uyuşturucu o kadar kötü ki, neo-McCarthyizme başvuruyorlar!
Neo-McCarthismo. Eu gostei dessa.
- "Neo-Carthyzm"!
Quando tinha 13 anos, tive uma paixão por Kasharev, um autor neo-comunista.
13 yaşındayken Kasharev isimli neo-komünist yazardan etkilenmiştim.
Eu levo-o à Neonatologia. Neo... quê?
Sizi doğumhaneye götüreyim.
Com a tua colecção sempre a crescer de... apêndices de prata mutiladores da carne... e o teu novíssimo estilo neonazi...
Devamlı büyüyen görünüm bozan... gümüş uzantı koleksiyonunla... ve yepyeni neo-Nazi eğitim kampı makyajınla...
Os agricultores neo-zelandeses, cujos rebanhos por vezes se perdem por aquelas inclinações, chamam a essas almofadas "vegetais para ovelhas".
Bazen sürüleri bu yüksek yamaçlara doğru sapan Yeni Zelandalı çiftçiler bu bitkileri "bitki-koyun" diye adlandırıyor.
Desenho interessante, não acha? Novo Assírio, mas definitivamente com influências neo Babilónicas.
Eski Asurlar zamanından ama kesinlikle Yeni Babilon'un etkileri de var.
Pensei que os neo-trotskistas iam pôr cobro a isso.
Neo-troçkist'lerin buna bir son verdiklerini düşünüyordum.
Para leigos, neo-Jungiana, Freudiana pós-moderna, holicismo secular.
Neo-Jung'cu, post modern Freud'çu ve bütünselciyim.
- A Clínica Hoffermandorf Neo,
- Belçika'daki Hoffermandorf Neo Kliniğinden.
A polícia afrontou manifestantes neo-nazis.
... polis neo-nazi'lerle çatıştı.
Quer entrar em debate com neonazistas?
Devam edip neo - Nazilerle tartışmak mı? Her şeyi yok etmek mi?
Prefeitura Nagano, Neo Tóquio 2
Nagano Valiliği Yeni Tokyo-2 Başbakanlık 3. Ofisi Hayır.
Seu Neo Cortex ampliado produz habilidades analíticas superiores.
Büyütülmüş neocortex ürünleri yüksek analitik kaabiliyetleriniz var.
Após tudo, você tem meu emissor móvel dirigindo seu neocórtex então você evidentemente faz uma impressão deslumbrante.
Nede olsa, benim seyyar yayımlayıcım sayesinde neo-korteksin çalışıyor ve bu sayede göz kamaştırıcı bir etkiye sahipsin.
O nome é Neo.
Adı Neo.
Acorda, Neo...
Kalk Neo...
Olá, Neo.
Merhaba Neo.
Eles estão a vigiar-te, Neo.
Seni izliyorlar Neo.
Um punhado de neo-fascistas.
Bir grup neo-faşist.
Uma neo-fauvista proeminente e tu pô-la em espera!
Tanrım. Roz! O yüzyılımızın yenilikten en çok korkan..... kişilerinden.
Estilo primitivo, romântico ou pós-modernista.
Neo-primitiflikte olabilir... yada romantik gerçeklik, yada post modern bir yeniden yapılanma.