Translate.vc / Português → Turco / Normal
Normal tradutor Turco
29,623 parallel translation
Ambos tivemos um vislumbre do que seria ter uma vida normal.
İkimiz de hayatlarımız normal olsa nasıl olurdu gördük.
Às coisas não serem normais.
Normal olmamaya.
Esta semana, Ness e sua equipa são supostos de obter o registo de Capone do seu contabilista.
Normal şartlarda bu hafta Ness ve ekibinin, Capone'un muhasebecisinden vergi defterini almaları gerekiyor.
Isto é só um clube soda.
Bu normal soda.
Estou a dar-te a ti e à tua irmã uma hipótese de viverem vidas normais.
Sana ve kardeşine normal hayatlar yaşama fırsatı sunuyorum.
Em resumo, os ácidos hialurónicos estão acima do normal.
Özet geçecek olursam hiyalüronik asid miktarı normalden fazlaydı.
Estou contente por as coisas estarem a voltar ao normal.
Her şeyin eski haline dönmeye başladığını görmek güzel.
Há qualquer coisa de errado contigo, Allen.
Sende normal olmayan bir şeyler var, Allen.
Sinais vitais normais.
Hayati değerleri normal.
De acordo com isto, os teus sinais estão bons, Wally.
Sonuçlara göre tüm hayati değerlerin normal, Wally.
Bem, vamos dar um passo de cada vez.
Adım adım gidelim, ama normal insan hızında.
Juro por Deus, Barry. A minha vida era tão normal até te conhecer.
- Yemin ediyorum Barry seninle tanışana kadar hayatım normal sayılırdı.
Isto é um comportamento normal por aqui?
- Buralar normalde böyle mi?
- Faz parte do trabalho.
Normal şeyler bunlar.
Está bem, respirem normalmente.
Herkes normal şekilde nefes alsın.
É uma tarde normal para ti?
Bu senin için sıradan bir çarşamba akşamı mı?
Ele tem razão, estavas transtornado, o que não é normal.
Rene haklı. Çılgına döndün bu senin tarzın değildir.
Ela fez isso parecer normal.
Ve sanki bunu çok normalmiş gibi söyledi.
Estava tudo normal... até a Jenny começar a hiperventilar.
Herşey normal ve yolunda idi, aa... Taa ki Jenny hızlı ve derin nefes almaya başlayana kadar.
- 21 MINUTOS ANTES - Age natural, Raymond.
Normal davran Raymond.
Óptimo, estão todos fantásticos e as nossas toucas parecem normais.
Herkes müthiş görünüyor. Şapkalarımız da çok normal.
Se conseguir que as 38 torres transmitam uma única nota fixa, vai reduzir o barulho comum e verás as frequências de rádio de baixo nível.
Eğer tüm bu 38 kulenin tek bir sabit nota yayınlamasını sağlayabilirsem bu tüm normal veri gürültüsünü düşürecek sen de böylece düşük seviyeli amatör telsiz frekanslarını görebileceksin.
Sabes, quando ela entender que a experiência romântica foi um erro, ela vai focar-se no trabalho, vai ficar melhor, e tu também voltarás ao normal, e a Scorpion vai estabilizar-se.
- Elbette. Bu romantik deneyimin bir hata olduğunu anladığında işine odaklanıp daha iyi hissedecek ve sen de eski haline döneceksin ve Scorpion dengesini bulacak.
Se querias depressa, devias ir a uma joalharia normal.
Hız istiyorsan, sıradan bir kuyumcuya gitseydin.
Uma joalharia normal não ia aceitar o trabalho. Dá-mo.
Sıradan kuyumcular bu işi almazdı.
Porque não podes ser uma pessoa normal e odiar apenas?
Neden normal bir insan olup sadece nefret etmiyorsun?
Pois, mas, na tua versão, o jogador era apenas um tipo normal que andava a evitar que lhe "cagassem" em cima.
Evet ama senin versiyonunda ortalama bir eleman kuş pisliğinden kaçıyordu.
A mim, não me parece uma cidadã normal, certo?
Sıradan bir vatandaş gibi gelmiyor bana.
Mas, certifica-te que ele evita os canais de comunicação normais.
Normal iletişim kanallarını kullanmadığından emin ol ama.
Pelo menos, agora ela tem um hipótese de ter uma vida normal.
En azından şimdi normal bir yaşam şansı var.
Ainda acho que se tivesse morrido de forma mais normal, de cancro ou ataque cardíaco, eu poderia ter pedido apoio.
Sürekli, eğer daha normal bir şekilde ölse, kanser ya da kalp krizi, o zaman destek isteyebilirdim diye düşünüp duruyorum.
É o procedimento normal antes de uma operação.
Her ameliyat öncesi prosedür olarak.
Nenhuma Espada acaba morta numa escolta normal.
Hiçbir Glaive standart bir eskort görevinde ölmez.
E depois voltaremos para as nossas vidas normais, loucas e incríveis.
Sonra da normal, delice bir o kadar da harika hayatlarımıza geri döneceğiz.
A este ritmo, não produziremos nem 1 / 10 - daquilo que normalmente produzimos.
Bu hızla giderse, normal hasatımızın onda birini bile veremeyeceğiz.
A mim... parece-me bom.
Bana normal gözüktü.
Apenas senti que estava na altura de eu começar a ser uma adolescente normal, acho eu?
Normal bir ergen gibi davranma zamanım gelmişti sanırım.
Sexo comum.
Normal seks.
A tomografia à cabeça com e sem contraste estava normal, a Ressonância Magnética do cérebro e da medula espinal mostrou resultados normais.
Kontrastlı ve kontrastsız kafa tomografisi normal. Beyin ve omurilik MR'ları da normal.
Coagulação e TFH estão normais.
Koagülasyon ve LFT normal.
O comprimento do fémur é normal para este ponto da gestação, e isso é óptimo.
Uyluk kemiği uzunluğu gebelik ayına uygun ve bu gerçekten muhteşem bir şey.
Pedi prioridade, mas acho que vão estar normais.
Acil olduğunu söyledim ama her şeyin normal çıkacağına eminim.
O normal. " Quando viu a vítima pela última vez?
- Sıradan şeyler. " Kurbanı en son ne zaman gördün?
Normal, na verdade.
Normal, aslında.
Certo, então... A coisa com o Kieran é que ele mantem muitas coisas bem enterradas nele, tipo, mais fundo que o normal, subterrâneas.
Pekâlâ, Kieran'ın sorunu sürekli bir şeyleri derinlere gömmeye devam etmesi.
Esta não é uma relação normal, Ashley.
Bu olağan bir ilişki değil, Ashley.
Normalmente as pessoas deste mundo estão proibidas de entrar nele e eles estão proibidos de entrar no nosso mundo.
Bu dünyada normal insanlar yaşar bizim onların dünyasına geçmemiz yasak, ve onların bizim dünyaya geçişi yasaktır..
Ele tornou-o normal outra vez.
Seni tekrar normal yaptı.
Isso significa que se você tiver sucesso nesse mundo as coisas vão voltar ao normal?
Demek oluyor ki.. eğer dünyada başarılı olursan her şey normale dönecek?
Eles usaram um truque, mensagem ao contrário, é gravado o inverso do áudio e depois reproduz-se.
Sesini tersten kaydedip, sonra normal oynatmışlardı.
É normal.
Gayet normal.