English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Oda

Oda tradutor Turco

14,466 parallel translation
- Não, está ótimo.
- Yok, oda iyi.
Reservei-nos um quarto no The End.
Bu akşam için The End'de bir oda ayarladım.
Devem ter um quarto noutro lugar.
O halde kaldıkları başka bir oda var.
- Obrigado. Sei de alguns casos onde ter uma sala como esta teria sido útil.
Elimizdeki bir kaç vakada bu oda çok işimize yarayabilir.
Consegui um quarto no Wine Country Inn.
Wine Country otelinde bir oda tuttum.
Está bem, o único acesso para o cano é nesta sala.
Boruya tek erişim noktası bu oda.
A nossa salinha está aberta, assim que terminar, vão para a sala e o Jerry e eu voltamos assim que possível...
Odanın kapısı açık, bize ayrılan ufak oda. Mahkeme biter bitmez isterseniz hemen o odaya geçin, Jerry ve ben de mümkün olduğunca çabuk...
Está bem, quando a sala estiver cheia, como é que iniciaremos o fogo?
Tamam. Oda dolduğunda nasıl tutuşturacağız?
E os seus aposentos?
Peki... Ya kaldığın oda?
Quarto no 9, por favor.
- Oda 9 lütfen.
O quarto parou.
" Tüm oda dondu.
Sala cheia de pesadelos.
Kâbus dolu bir oda.
A tua colega de casa parece muito fixe.
Oda arkadaşın amma da havalı.
No dia em que decidir tornar-me um merdoso lutador contra o crime que vive com um bando de outros choramingas na mansão Neverland de um cabrão sinistro, velho e careca, tipo Heaven's Gate, nesse dia mando um pedido de amizade a esse teu couro brilhante e feliz.
Gün gelir de suçla mücadele etmek için... keltoş ve sapık görünümlü yaşlı bir amcanın Neverland malikanesinde... bir dolu ağlak bebeyle oda arkadaşı olmaya karar verirsem... ancak ve ancak o zaman sana... bol gülücüklü bir arkadaşlık talebi yollarım.
Três quartos. Fica com o troco.
Üç oda, üstü kalsın.
Estavas a arrendar quartos a putas?
- Fahişeler için oda mı veriyordun?
Colega de quarto.
Hoş geldin oda arkadaşım.
Passaram, mas a camara aguenta.
Dış duvarları geçtiler ama oda dayanıyor.
Esta é a suite ultra-exclusiva e super tóxica com pegada ecológica Zero.
Burası ultra seçkin, tamamen zehirli Sıfır-Ayak İzi Süit Oda.
Esta é obviamente a sala onde planeou muito do trabalho que fez.
Burası muhtemelen üzerinde en çok çalıştığınız oda.
Também há a questão da Sala Oval.
Oval oda meselesi de var.
É um bom quarto.
Çok güzel bir oda.
Por que é este quarto tão tranquilo?
Bu oda neden bu kadar huzur dolu?
Estás a fazer limpezas?
- Oda servisi mi?
Então proponho abrir um espaço no apartamento para o senhor.
Bu nedenle, daire içinde kullanmanız için bir oda hazırlamamızı öneriyorum.
Vão gostar Da maneira como dançamos
Bütün oda sallayışımıza kilitlenmiş
A sala está totalmente silenciosa.
Oldukça sessiz bir oda.
Há uma sala lá atrás.
Arka oda var.
A sala fica em silêncio...
Oda sessizliğe büründü.
Na janela principal.
Ana oda.
Olha isto. 4 quartos deste lado... 4 quartos deste lado.
Buraya bir kaç oda şuraya bir kaç oda
Curiosamente, o Danny Suharto, teu amigo, desfez-se também de muitas ações.
İlginç bir şekilde Danny Arkadaşın Oda bir sürü hisse sattı
O quarto está por nossa conta esta noite.
Oda bu gece bizim.
Limpam sala, limpam?
Oda mı temizliyorsunuz?
Queríamos um quarto, por favor.
Bir oda istiyorum.
Mas o único quarto disponível é a suite presidencial.
Ama müsait olan tek oda başkanlık süiti.
Quarto 212.
Oda 212.
Dá uma olhadela no quarto 214, se puderes.
Şansın varsa oda 214'e bir bak.
Quarto 214.
Oda 214.
Nesta divisão!
Şuradaki oda.
Aquela sala.
Şu. Şuradaki oda.
Ele ficou na mesma cela do Francis.
Francis ile oda arkadasiymis.
Gostaríamos de te oferecer uma suíte.
Otel, bu akşam kalmanız için size bir süit oda tahsis etmek istiyor.
Uma suíte?
Süit oda mı?
Não há quarto!
Oda. Oda yok! Adam yok!
Senhora, por favor! Absolutamente não!
Kesinlikle değil, oda!
Este quarto não está na planta da casa.
- Özür dilerim. Kat planında o oda yok.
Serviço de quartos.
Oda servisi.
Limpeza.
Oda temizliği.
Ouvi falar que tinhas morrido.
Oda arkadaşın? Öldüğünü duymuştum.
O que é que está a dizer?
Tabii oda var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]