Translate.vc / Português → Turco / Okinawa
Okinawa tradutor Turco
216 parallel translation
Por exemplo numa situação em Okinawa. O tenente diz-me : "Vês aquela colina?"
Mesela, bir gün Okinawa'da, bir binbaşı, "şu tepeyi görüyor musun?" dedi.
Fui um deles na Nova Guiné, em Leyte e em Okinawa.
Yeni Gine, Leyte, Okinawa'daki birkaç kişiden biriydim.
Perdi este braço em Okinawa.
Bu kolu Okinawa'da kaybettim.
É uma colher japonesa. - Arranjei-a na região de Okinawa.
Okinawa'da kantinden satın almıştım.
Com a Marinha Imperial desfeita, o escudo de Saipan derrotado e as Filipinas conquistadas, apenas as ilhas de Iwo Jima e finalmente Okinawa restavam para impedir o avanço dos Aliados sobre o Japão.
Donanmanın bozulmasıyla birlikte Saipan kalkanı delindi. Filipinler ele geçirildi. Müttefik ilerleyişinin önünde kalan tek engel Iwo Jima ve nihayetinde Okinawa adalarıydı.
Agora um Exército americano, protegido por navios de guerra ameaça Okinawa, a última ilha antes do Japão.
Artık Amerikan ordusu, beraberindeki savaş gemileriyle Okinawa'yı tehdit eder olmuştu. Yani Japonya önündeki son kaleyi.
A sua missão era chocar contra os navios inimigos ao largo de Okinawa.
Görevleri, Okinawa çevresinde bulunan düşman gemilerine uçaklarını mıhlamaktı.
Os americanos invadiram Okinawa.
Amerikalılar Okinawa'yı işgâl etti.
Okinawa estava apenas a 560 km do Japão.
Okinawa, metropolit Japonya'ya 560 km. uzaklıktaydı.
Em Okinawa, apenas 7 mil soldados japoneses sobreviveram.
Okinawa'da, yalnızca 7.000 Japon askeri hayatta kaldı.
A 2 de Julho de 1945, Okinawa caiu.
2 Temmuz 1945'te, Okinawa düştü.
As ilhas Marshall, as Marianas, Iwo Jima, Okinawa.
Marshall Adaları, Mariana Adaları, Iwo Jima ve Okinawa.
Vinda de Okinawa, em Junho de 1944, estava a Frota de Intervenção Japonesa, procurando o êxito naval que ainda virasse a guerra a seu favor.
Haziran 1944'te Okinawa istikametinden yaklaşan Japon seyyar filosu savaşı kendi lehlerine çevirmek için bir başarı arayışına girdi.
A 350 milhas do continente estava a última grande barreira, entre os Aliados e a invasão planeada do Japão Imperial : a ilha japonesa de Okinawa.
Anakaradan 650 kilometre uzakta müttefiklerle Japonya arasında kalan son büyük engel Japon Okinawa adasıydı.
Os jovens pilotos suicidas do Japão, os Kamikaze, juntaram-se como um enxame para a defesa de Okinawa.
Japonların genç intihar pilotları, kamikazeler adanın imdadına koştu.
As baixas americanas foram tantas, que a certa altura, parecia que a invasão a Okinawa, devia ser interrompida abruptamente.
Amerikan zayiatı öyle ağırdı ki Okinawa saldırısı bir noktada aniden durabilirdi.
O desembarque inicial em Okinawa não teve oposição, mas ao avançar, os americanos depararam-se com um exército japonês de 100 mil homens, reunidos numa área central profundamente fortificada.
Okinawa'da ilk saatler sakindi. Ancak ilerlendikçe ağır bir şekilde savunulan merkeze doğru çekilen yaklaşık 100.000 kişilik bir kuvvetle karşılaşıldı.
As encostas íngremes e as ravinas estreitas de Okinawa, formaram uma fortaleza natural para os defensores japoneses.
Dik yamaçlar ve dar geçitler savunmacılar için doğal bir kale şeklindeydi.
Os civis de Okinawa sofreram perdas terríveis.
Okinawa'da yaşayan siviller, sarsıcı kayıplarla karşılaştı.
1 de Abril : tropas americanas desembarcam em Okinawa, a 560 km do continente.
1 Nisan : Amerikan birlikleri Japon topraklarında. Anayurttan 650 kilometre uzaklıktaki Okinawa.
Nesta altura, a batalha por Okinawa estava quase no fim.
Şimdiye kadar Okinawa savaşı hemen hemen neticelenmişti.
Se eu não estivesse tão perto... de uma barragem de artilharia americana em Okinawa... a espada ainda seria minha.
Okinawa'da, Amerikan topçu ateşine o kadar yakın olmasaydım o kılıç şu anda hâlâ bende olacaktı.
Em Okinawa.
Okinawa.
Okinawa aqui.
Okinawa burada.
Mr. Miyagi aprendeu em Okinawa.
Bay Miyagi Okinawa'da öğrenmiş.
Em Okinawa, os Miyagi entendem de duas coisas :
Okinawa'da tüm Miyagi'ler iki şey bilir :
Em Okinawa cinto significa que näo precisa corda para segurar calças.
Okinawa'da pantolon düşmesin diye kuşak kullanırız.
Uma carta registada para si, de Okinawa.
Taahhütlü mektubunuz var. Okinawa'dan gelmiş.
- De Okinawa?
- Okinawa mı?
Nunca me disse porque saiu de Okinawa?
Bana Okinawa'dan neden ayrıldığınızı hiç anlatmadınız.
No dia seguinte, deixei Okinawa para sempre.
Ertesi gün Okinawa'dan temelli ayrıldım.
Em Okinawa, a honra é intemporal.
Okinawa'da, onur söz konusu olunca geçen zamanın önemi yoktur.
Em Okinawa, a honra é uma coisa muito séria.
Okinawa'da onur ciddi bir meseledir.
Terei oportunidade de estudar a história de Okinawa mais de perto.
Bu bana Okinawa tarihini yakından inceleme fırsatı verecek. Hadi ama.
Sabia que a maior base aérea americana no Pacífico é em Okinawa?
Pasifik'teki en büyük Amerikan hava üssünün Okinawa'da olduğunu biliyor muydunuz?
Saí de Okinawa de barco.
Miyagi Okinawa'dan tekneyle ayrıldı.
Naquela altura, não havia aeroporto.
O zaman Okinawa'da havaalanı yoktu.
Em Okinawa, falar inglês ajuda muito.
Okinawa'da iyi İngilizce konuşmak çok işe yarıyor.
- Bem-vindo a Okinawa.
- Okinawa'ya hoşgeldin.
Okinawa é muito pequena.
Okinawa küçük bir yer.
Foi o primeiro Miyagi a trazer o karaté para Okinawa.
Okinawa'ya karateyi getiren ilk Miyagi.
Shinpo Sensei adormeceu na costa de Okinawa... e acordou ao largo da costa chinesa.
Şinpo Usta Okinawa açıklarında uyuyakalmış. Çin kıyılarında uyanmış.
E 150.000 okinawenses e japoneses.
Ve 150.000 Okinawa'lı ve Japon.
É mais um ditado antigo de Okinawa?
Bu da eski bir Okinawa özdeyişi mi?
Este é novo.
Yeni bir Okinawa özdeyişi.
Não existem escolas destas em Okinawa.
Okinawa'da bu tür dans eğitimi veren bir okul yok.
Vêm de Okinawa, Filipinas...
Okinawa. Filipinler.
Ainda tenho os teus postais de Okinawa...
Evet, Okinawa'dan gönderdiğin kartlardan bazıları hala yanımda.
Mas desde que construímos a casa para a Yukie em Okinawa, há pouco dinheiro.
Ama Okinava'da Yukie'ye ev yaptığımız için... para stoğu tükendi.
Em Okinawa.
Okinava'da.
A única coisa que trouxe de Okinawa.
Miyagi'nin Okinava'dan getirdiği tek şey.