English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Orégano

Orégano tradutor Turco

25 parallel translation
- Mais orégano.
- Biraz daha keklikotu koy.
- Esse não é meu orégano.
- Bunu nereden aldın?
- Não é orégano.
- Keklikotu değil.
Um bom orégano.
Biraz mercanköşk.
Ouvi dizer que se juntar noz moscada e orégano, fica irado.
Hindistan ceviziyle keklik otunu karıştırırsan, iyi kafa yaparmış.
Orégano.
Keklik otu
Gosta de colocar muito orégano a lasanha.
Lazanyasına bol bol kekik otu katmayı sever.
Uma pitada de orégano.
Birazcık daha mercanköşk...
Basílico e estragão pimenta vermelha e orégano.
Nasıl zaman bulduğumu sorma ama onları ben yapıyorum.
Preciso de três sacos de lixo, uma pá, um pouco de desinfetante... Luvas de borracha e orégano. Vão!
Üç çöp torbası, kürek, arınıklaştıran lastik eldiven, kekik lazım.
É orégano. Sniff.
Kekik gibi kokuyor.
- É o xerife orégano!
- Kekik, Şerif! Kokla!
Isso, meu jovem primogénito, é o pó mágico de fazer dinheiro do Dr. Frank. Orégano?
Dr. Frank'in sihirli para basma karisimi o, güzel oglum.
Encontrei isto no armário ao lado do orégano.
Dolapta keklikotunun yanında bunu bulduk.
Disseste que eu precisava de me dar mais com a sociedade de Orégano.
Oregano toplumuna uyum saplamamı söyleyen sendin.
Orégano.
Keklik otu?
Orégãos.
Oregano.
- Orégãos?
- Oregano?
- Sim, orégãos.
- Evet. Oregano.
- São orégãos!
- Bu oregano!
Coma mais uns orégãos, Mr. Finkelstein.
Biraz daha oregano, istermisiniz Mr. Finkelstein.
Sabes, eu cultivo orégãos.
Biliyor musun? Ben Oregano yetiştiriyorum.
"Orégão." Que diabo?
"Oregano"? Neyin nesi bu?
Acha que deviam ser treinados a reconhecer o bom material para não comprarem ervas aromáticas?
Sizce onnar çocuklarına iyi yapılmış kaliteli malları anlamayı öğretmeliler mi? böylece adi oregano'lardan almazlar?
Orégãos, por favor.
Oregano, lütfen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]