Translate.vc / Português → Turco / Pack
Pack tradutor Turco
260 parallel translation
Tippie, estás a ficar gorda e preguiçosa.
Tasarımı Sör Cecil Pack tarafından 1783'te yapıldı.
Waket, poket, pack!
Suluk, sulak, sunak.
Pack, está de acordo
Bana uyar.
Aqui, Rato preto e Rato branco.
Biz Pack ve Yıkayan Farecik. Hoş geldin!
Isso dá um pack de 12 a cada um. Podemos ir, pessoal?
Şimdi gidebilirmiyiz çocuklar?
- Está bem, Pack.
Olmuş bil, Pack.
Mas não te preocupes, sobrou muita comida para os cães.
Hey, endişelenme, Pack. Bayağı bir köpek mamamız var hala.
Só lhe estava dando uma boleia.
Yapma, Pack, evine bırakacaktım, dostum. Beni rahat bırak.
- Diseste-te alguma coisa? - Eu não, Pack.
Demediğimi biliyorum.
Não vais levar o meu carro.
Bak, Pack, arabamı alamazsın.
Vê o que ele fez á arma.
Lanet silaha ne yaptı! Bu insan olamaz, Pack!
- Ele não é humano, Pack! - Besteira!
Saçmalık!
Gastei 20 dólares e um pack de cervejas para o homem do lixo.
Bir bilardo odası istediğime karar verdim. Bir çanta da elma istersin herhalde..
Por isso a polícia pôs a foto dele no pack de latas da Budweiser!
Bu nedenle polisler Budweiser'ın altı köşesine fotoğraflarını astılar.
Não se levar aquele "pack" de seis!
Sence başarabilecek mi?
Eu vi-te esta tarde. Quando ias na tua escalada, com o "pack" de cerveja.
Bugün seni sırtında bebekle Kaya'ya tırmanırken gördüm.
Um pack de seis.
Altılı paket.
A única coisa que temos é o pack de cervejas.
Sadece yukarıdaki biralar var.
- Que tal "Camptown Races"? - "Pack Up Your Troubles".
- "Ali Baba'nın Çiftliği." - "Dert bohçanı topla."
Sei disso porque lhe comprei um pack de três, há dois anos, e ele ainda tem duas que nem estreou.
Biliyorum çünkü bir kaç yıl önce üçlü paket aldım. Ve iki tanesi hala kullanılmamış duruyor.
Um pack de seis cervejas inglesas!
Ooh, altılı bira seti!
Quando o Gregory Peck se atira de paraquedas não é ele.
- Gregory Pack paraşütle... atladığı zaman gerçekten de atlayan o mu sanıyorsun?
Onde está o meu Snack Pack?
Sabah çikolatam nerede?
Não precisas do Snack Pack.
Çikolata yemeye ihtiyacın yok.
Sabes que gosto de Snack Pack.
Sabahları çikolata yemeyi sevdiğimi biliyorsun.
Pensei que fosse eu o teu Snack Pack.
Senin çikolatan benim sanıyordum.
Aposto que esse Snack Pack é bem bom.
Bahse varım o yediğin çok iyidir.
Snack Pack.
Beslenme paketi!
Um pack de seis de cerveja? Não. Anda.
- Altılık bir paket?
A bolsa nas minhas costas esfá doendo As firas parecem me cortar feito faca
# se pack on my back is aching # se strap seems to cut me like a knife
Dei-te o meu lanche!
Sana Snack Pack'imi verdim!
Faremos um pack Keanu Reeves + gelado de altas calorias.
Keanu Reeves yapacağız, yüksek yağ oranlı dondurma paketi.
Mas era o nome de um dos tipos dos Rat Pack, certo?
Komikler grubundan biriydi değil mi?
Ele consegue ir ao mercado buscar um pack de 6 cervejas?
Bir markete girip, altılı bira alabiliyor mu?
A televisão e um pack de cerveja não fazem uma vida.
Cine 5 seyredip bira içerek hayatını dolduramazsın.
O que está errado? Pack algumas roupas, utilizar apenas o caso do pequeno... no caso de você ter que correr para a sua casa dos pais.
Bir kaç kıyafat toparla sadece ufak valizi kullan... babanın evine kaçman gerekirse diye.
No meu último encontro tivemos pizza e um pack de cervejas.
Son buluşmamda pizza ve bira vardı.
São como, tipo, um pack de fada madrinha, pai natal e Q.
Peri anne, Noel Baba and Q bir araya gelmiş hali gibisiniz.
- Nunca. - Sim, bem, veremos. E espero que os Pack ganhem por sete.
Yeah, şey, Göreceğiz, ve umarım PacK yedi farkla kazanır.
Pões $ 5000 no Pack por mim, e eu dou-te um mandato em branco.
Benim için Pack'e beşbin dolar yatır.. Ben de sana istediğin izni vereyim.
I say we give him a hobo pack on a stick, a can of beans and a pocketful of dreams.
Ona, bir sokak çetesinin yanına vereceğimizi söyleyelim, fasulye konserveleri ve bir ton da rüya.
} "Machete's Buddy Pack"?
Machete'nın tüm parçaları mı?
Tu ias fazer o quê? Salvar-me da solidão com um pack 6 cervejas light de $ 3?
Beni yalnızlığımdan 3 $'lık 6'lı paket hafif birayla mı kurtaracaktın?
Gostaria de marcar consulta com a Dra. Peck.
Doktor Pack'ten randevu almak için arıyorum.
Vocês podem ficar com um Snack Pack.
Alın biraz abur cubur yiyin.
- Muitos patos voando no lago.
Bugün gölde yağlı ördek çok, ee, Pack.
Pack, estou trabalhando nos carros.
Oh, hadi, Pack, zaten araba üzerine çalışı...
Escuta, Pack, eu estava de saída também...
Hey, dinle, Pack, ben de gidiyordum.
O que se passa, Pack?
Ne haltlar dönüyor, Pack?
Está bem.
Pack man.
"Leader of the Pack".
"Leader of the Pack".