Translate.vc / Português → Turco / Packard
Packard tradutor Turco
195 parallel translation
Um Packard de um deles caiu do pontão do Lido.
Lido Rıhtımında gezinen onlara ait bir Packard var.
- Packard.
- Packard.
Espreitei para dentro de um Packard registado em nome do Sternwood.
Yakınımda Packard modeli bir araba vardı, ona bir göz attım. Sternwood adına ruhsatlıydı.
Sabe onde está o Packard?
Packard şimdi nerede?
Ouvi os tiros e vi-o correr para o Packard e arrancar.
Silah sesini duydum ve onun dışarı çıkıp, Packard'a binip, gittiğini gördüm.
- Sarah Packard, Bert Gordon.
- Sarah Packard, Bert Gordon.
- Como vai você?
- Bayan Packard, memnun oldum.
- Packard, Sarah Packard.
- Packard. Sarah Packard.
- Já foi à Louisville na semana do Derby? Menina. Packard?
At yarışı haftasında Louisville'e gitmiş miydiniz Bayan Packard?
Todos nós estávamos lá. Não é Menina Packard?
Hepimiz o yollardan geçtik, değil mi Bayan Packard?
- Isso mesmo, Menina Packard.
- Çok doğru Bayan Packard.
Espere, Menina Packard.
Durun Bayan Packard.
Miss Packard, Eddie Felson.
Bayan Packard, Eddie Felson.
Talvez ele te dê um carro Packard!
Belki Packard model arabayla gidersin!
Adoraria conduzir um Packard e ver a Sally...
Bir Packard'la gidip şu Sally'yi görmek isterdim.
O Packard.
Packard.
Já te mostrei o Packard transformado?
Şurada duran Packard'ı göstermiş miydim?
- Ele é uma aberração da natureza. - Uma aberração genética.
Şey, Packard doğuştan kusurludur.
Fica louco de ciúmes quando alguém olha para a Keri.
Packard biri Keri'ye yan gözle baksın kıskançlıktan delirir.
- Packard, por favor!
Packard, lütfen.
- Não estou mentindo, Packard.
Yalan söylemiyorum, Packard.
E aqueles... Tudo pronto. Consegui estes reforços por 290 notas.
Evet, Packard, bu dirsek parçalarını Nogales'li Çocuklar'dan 2,900 dolara aldım.
- Packard, da uma olhada nisto.
Packard! Şuna baksana!
Packard disse para controlar-mos a miúda.
Packard kıza göz kulak olmamızı söylemişti.
Ela estava com o idiota... e tem tanto medo de Packard como nós.
( Küfür ) kız o ahmaklaydı, ve Packard'dan korktuğu kadar kimseden korkmaz.
Jake, se o Packard soubesse que estou aqui contigo... quer dizer, as pessoas tem medo dele por uma razão.
Bak Jake, Packard seninle olduğumu bilseydi... Yani, insanlar ondan korkar.
Porque tipos como ele aproveitam a fraqueza das pessoas.
Packard gibi birinden korkuyorlarsa, o bundan faydalanıyor demektir.
Tenta dar uma de corajoso com Packard, e ele mata-te.
Packard'a karşı cesur olmaya çalış... yoksa seni öldürebilir.
Problema com o Cuda.
Baracuda'da küçük bir sorun çıktı, packard.
- Nenhuma moto com Keri, Packard...
- Keri'nin bindiği hiç bir motoru görmedik.
PACKARD WALSH DESCANSA EM PAZ
H.İ.Y. ( Huzur içinde yatsın )
É só um individuo. O Packard disse.
Packard öyle dedi.
Estás dizendo que Packard matou Jamie Hankins?
Yani, bana Packard ve diğerlerinin Jamie Hankins'i öldürdüklerini mi söylemeye çalışıyorsun?
Packard odiava o Jamie.
Packard, Jamie'den nefret ederdi.
Odeia todos.
Packard herkesten nefret eder.
- Talvez Packard Walsh?
Belki de Packard Walsh?
Agora não é o momento de enfrentar Packard.
Şimdi Packard ile yüzleşme zamanı değil.
- Quem és tu? - Pergunta ao Packard.
Kimsin sen?
- Ao Packard?
Packard?
Não posso conversar agora, estou ocupada.
Şimdi konuşamam, Packard. Meşgulüm. Son bir kaç güne baktımda.
Packard, para!
Packard, kes şunu!
- Onde nunca nos encontrarão. - Onde é, Packard?
Hiç kimsenin bizi bulamayacağı bir yere.
- Vais-me matar, também. Mas nunca me farás amar-te.
Evet, beni de öldürebilirsin, Packard... ama asla seni sevmemi sağlayamazsın.
Packard, vamos moer carne?
Hey, Packard, biraz et çekelim, ha?
Não o vais levar.
Bunu sana vermeyeceğim, packard! Alamazsın.
Acho que vai para o Sandy Bar.
Hey, Packard, bence Sand ( Kumlu ) bar'a gidiyor. Bu kez ben halledeyim!
Sim, Packard.
Elbette, Packard.
Acho que Packard Walsh é o próximo.
Bence sırada Packard Walsh var.
O que estás fazendo?
- Packard, ne halt ediyorsun, delirdin mi?
- Oeste.
Neresi orası, Packard?
Packard, és ridículo.
Packard, sen hastasın.