Translate.vc / Português → Turco / Panamà
Panamà tradutor Turco
35 parallel translation
- O Tom vai para o Panamà.
- Tom Panama'ya transfer oluyor.
Sò väo para o Panamà depois do seu espectáculo.
Şov bitmeden Panama'ya gitmeyecekler.
Lê-lo-ei no Panamà dentro de uma semana.
Panama'ya mektup bir haftada varır.
Que tem o Panamà a ver com isto?
Panama'nın ne alakası var?
Ela vai mesmo para o Panamà com o Barton?
Gerçekten de Barton ile Panama'ya mı gidiyor?
Ela vai para o Panamà.
Panama'ya gidiyor.
Miss Winthrop foi para o Panamà.
Bayan Winthrop Panama'ya gitmeyi tercih etti.
Isso pouparia a Miss Winthrop a ida ao Panamà.
Böylece Bayan Winthrop Panama'ya gitmek zorunda kalmazdı.
Panamà.
Panama.
- Panamà?
- Panama mı?
Sò hà 200 britanicos residentes no Panamà, mas conseguiràs encontrar um ou dois... que te dêem acesso aos corredores do poder.
Panama'da sadece 200 İngiliz vatandaşı var... ama hiç şüphesiz biraz araştırırsan... seni hükümet çevrelerine sokacak bir iki kişi bulursun.
Alfaiate, Savile Row e Panamà
Terzi, Savile Row ve Panama
Frequentemente chamado a 8 ° maravilha do mundo, o Canal do Panamà foi construído por engenheiros americanos e gerido pelo Exèrcito Americano durante 85 anos.
Dünyanın sekizinci harikası diye anılan Panama Kanalı Amerikalı mühendisler tarafından inşa edilmiş ve 85 yıl boyunca Amerikan ordusunun kontrolünde kalmıştır.
No fim de 1999 foi devolvido ao Panamà, com muita controvérsia, provocando muita especulação sobre o futuro desta porta vital.
1999'un sonunda, tartışmalı bir şekilde Panama'ya iade edilmesi bu önemli su yolunun geleceği hakkında büyük endişeye yol açtı.
Entretanto, na Cidade do Panamà, tratava dos seus negócios...
Bu arada Panama City'nin bir köşesinde mesleğini icra ediyordu...
De pai para filho, de Savile Row para a Cidade do Panamà.
Babadan oğula, Savile Row'dan Panama City'ye.
Cà entre nòs, sou o homem do Ml.6 no Panamà.
Aramızda kalsın, ben İngiliz Gizli Servisi'nin Panama'daki adamıyım.
Ninguèm perde a reputação no Panamà.
Panama'da hiç kimse itibarını kaybetmez.
Bem-vindo ao Panamà.
Panama'ya hoşgeldin.
Sabe o que eu faria se fosse presidente do Panamà?
Panama cumhurbaşkanı olsam ne yapardım biliyor musunuz?
Os únicos homens bons da Cidade do Panamà somos nòs os dois.
Panama City'de ikimizden başka iyi adam kalmadı.
O homem mais bem-parecido do Panamà.
Panama'nın en yakışıklı erkeğiydi.
- Bem-vindo ao Panamà.
- Panama'ya hoşgeldiniz.
Daì ser colocado no Panamà.
İşte bu yüzden Panama'ya sürüldüm.
Sò pensa no Panamà.
Tek düşündüğü Panama.
Eles ficarão a saber onde fica o Panamà.
Artık Panama'nın yerini öğrenmişlerdir, değil mi?
Isto è o Panamà, onde uma boa acção nào fica sem castigo.
Harry, burası Panama, burada hiçbir iyilik cezasız kalmaz.
Nào fazia ideia que o Panamà iria ser tào agradável.
Panama'nın bu kadar hoş olacağını hiç düşünmemiştim.
E nào estou a falar só do Panamà.
Hem sadece Panama'yı kastetmiyorum ben.
Como disfarce, trabalha como contabilista-recepcionista... para o nosso principal agente no Panamà, o formidável Buchan.
Kimliğini saklamak amacıyla muhasebeci olarak çalışıyor. Panama'daki baş casusumuz gözüpek Buchan'ın yanında.
Porque a Oposiçào Silenciosa è o Panamà do novo milênio.
Çünkü Sessiz Direniş, yeni binyılda yeni Panama olacak.
fui o ùltimo comandante americano no Panamà... e tive a tarefa de tirar de là os nossos homens.
Ben Panama'daki son Amerikalı komutandım. Ve adamlarımızı oradan çıkarmakla sorumluydum.
Vai de elevador para o átrio, dà um dólar ao porteiro... e ele chamará um táxi para o Hotel EI Panamà.
Asansörle lobiye inin. Komiye bir dolar verin. Size taksi çağırır, El Panama Oteli'ne gidersiniz.
O porta-aviòes Alaska está ao largo do Panamà.
Uçak gemisi Alaska, Panama sahili açıklarında.