English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Pegasus

Pegasus tradutor Turco

502 parallel translation
Eu levo o cavalo voador, Pégaso.
Ben uçan atim Pegasus'u alirim.
Nem que fosse Picasso!
Pegasus için bile bu fiyatı ödemem!
Mantenham-se em silêncio até estarmos a bordo da Battlestar Pegasus.
Savaş Yıldızı Pegasus'a inene kadar sessizliği koruyun.
Como conseguiram sobreviver. Mantenham-se em silêncio até estarmos a bordo da Battlestar Pegasus.
Savaş Yıldızı Pegasus'a inene kadar sessizliği koruyun.
É a Pegasus.
Bu Pegasus.
Já estava resignado com a ideia de que não veria outro ser humano... para além das pessoas do Pegasus.
Asla başka bir insan göremeyeceğimi kabullenmiştim. Pegasus'taki kendi insanlarımdan başka.
O vaivém do Cain aproxima-se da Galactica vindo da Pegasus.
Pegasus'tan Komutan Cain Galactica'ya iniş izni istiyor.'
Quando ficou claro que a quinta esquadra estava destruída, peguei nos sobreviventes que consegui pôr a bordo da Pegasus... e rumei para Gomoray, a base deles mais remota.
Beşinci Filo yok edildiğinde, Tüm hayatta kalanları alabildiğim kadar Pegasus'a aldım. Gamoray'e dümdüz ilerledim,
Os dados da Pegasus... demonstram que seriam perdidas inúmeras vidas em caso de ataque.
Pegasus'un tarayıcılarındaki veri.. .. saldırının sayısız hayat kaybıyla sonuçlanacağını açıkça gösteriyor.
De acordo com os dados... a Pegasus tem o depósito cheio.
Verilerime göre, Pegasus maksimum dolulukta yakıt taşıyor.
Coronel, comece a distribuir o combustível da Pegasus pela frota.
Üzgünüm. Albay, Pegasus'taki yakıtı tüm filo arasında paylaştırın.
O Capitão Apollo pede permissão para atracar.
'Galactica mekiğinden Kaptan Apollo Pegasus'a iniş izni istiyor.'
- Esconder a Pegasus? - Exatamente.
Pegasus'u dışarı çekerek.
Esconder a Pegasus?
Pegasus'u öne sürerek.
Mas gostava que albergasses os nossos caças.
Ama savaşçılarımı Pegasus'a indirmek istiyorum.
Pareces já ter decidido que será a Pegasus a assumir esse papel.
Üs gemilerini oyalayacak geminin Pegasus olmasına karar vermiş gibisin.
É por isso que propus que a Pegasus levasse as três naves para longe.
O üs gemilerini sizden uzaklaştırmak için bu yüzden Pegasus'u seçtim.
Ouvi dizer que ias voltar para a Pegasus.
Neler oluyor? Pegasus'a döneceğini duydum.
Talvez possa ir contigo no vaivém...
- Belki seninle Pegasus'a gelebilirim.
Se ele tivesse esperança de sobreviver, teria deixado que eu fosse a bordo do Pegasus.
Cain hayatta kalabileceğini düşünseydi beni Pegasus'a alırdı.
tenho de ir para a Pegasus.
- Pegasus'a geri dönmeliyim.
A Pegasus vem mesmo atrás de nós.
Pegasus tam arkamızda yolda.
- Preocupa-te com a Galactica. E com a Pegasus...
Sadece Galactica ve Pegasus için endişelenin.
E avisa a Pegasus.
Pegasus'a haber verin.
As naves estão prontas... para lançarmos o ataque final contra a Galactica e a Pegasus?
Gemilerimiz Galactica ve Pegasus'a karşı final saldırısı için kalkışa hazır mı?
Espera aí... Aquilo não é a Galactica, vamos para a Pegasus.
Durun bir dakika Galactica'ya doğru gitmiyoruz, bu Pegasus.
É uma emergência médica, Capitão. E a Pegasus é a mais próxima.
Bu acil tıbbi bir durum Yüzbaşı ve Pegasus daha yakında.
Que fazes a bordo da Pegasus?
Pegasus'ta ne işin var Yüzbaşı?
Com a doca de aterragem da Galactica inoperativa, a maior parte da minha esquadra está a bordo da Pegasus.
Galactica'nın iniş pistleri hasarlı. Filomun çoğunluğu burada Pegasus'ta.
Caças lançados e a adoptar formação em frente à Pegasus.
Savaşçılar kalkıp Pegasus'un önüne geçtiler.
A battlestar Pegasus não está a parar para nos enfrentar.
Savaş Yıldızı Pegasus bize saldırmak için durmuyor.
A battlestar Pegasus não parou para lutar contra os nossos caças.
Pegasus ve savaşçıları, savaşçılarımıza saldırmıyor.
Vamos acabar com a Galactica e depois regressamos à Pegasus... Depois de termos salvo o nosso líder imperial.
Galactica'nın işini bitirip Büyük Liderimizi kurtardıktan sonra Pegasus için geri döneriz.
Mas as ordens do Cain são para abrir um corredor para a Pegasus.
Ama Cain, Cylonların arasından Pegasus için bir koridor açmamızı emretti.
Não restará qualquer Pegasus.
Pegasus diye bir şey kalmayacak.
Vamos até à Pegasus.
Pegasus'a iniyoruz.
Só espero que a Pegasus ainda exista quando lá chegarem.
Umarım gittiğinizde Pegasus hâlâ orada olur.
Podemos acabar com ela...
Pegasus'u yok edebiliriz.
Largar a Pegasus e seguir para Gomoray.
Pegasus'a saldırıyı kesip Gamoray'e ilerleyin.
Mais tarde... vamos atracar e verificar os estragos na Pegasus.
- Sonra. Haydi gidip Pegasus'un durumuna bakalım.
E a Pegasus...
Pegasus ne durumda?
De acordo com os dados, a Pegasus vai direita ás naves Cylon.
Takip bilgilerimize göre Pegasus direk Cylon üs gemilerinin arasına gidiyor.
A Pegasus vai aparecer no visor, Comandante.
Pegasus iletişime geçiyor efendim.
Vais matar toda a gente a bordo da Pegasus.
Pegasus'taki herkesi öldüreceksin.
Se a Pegasus não foi ter com a Galactica, ou desapareceu nos céus, então para onde vai?
Pegasus Galactica'nın yanına dönmüyor ya da yıldızların ötesine gitmiyorsa nereye gidiyor?
Receio que a Pegasus chegue primeiro.
Korkarım Pegasus bize daha önce yetişecek.
A Pegasus...
Pegasus?
vai assumir a ponte da Pegasus.
Albay Tigh, Pegasus'un köprüsünü siz üstlenin.
Estou a retomar o comando da Pegasus, Coronel.
Hatta al. Albay, Pegasus'un yönetimini geri alıyorum.
A Pegasus...
- Pegasus mu?
- Tal como a Pegasus.
Pegasus'un da var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]