Translate.vc / Português → Turco / Peter
Peter tradutor Turco
20,027 parallel translation
Pode confirmar ao tribunal que você é o Peter Paul Spector?
Mahkemeye Peter Paul Spector olduğunuzu teyit eder misiniz?
Amanhã, vai ligar ao Peter Gramercy, ou o seu advogado irá ligar ao Peter Gramercy, e irá dizer-lhe que renuncia a todos os interesses sob o património do Michael Cilic.
Ne istiyorsun? Yarın sen veya bir avukatın Peter Gramercy'yi arayacaksınız ve Michael Cilic'in gayrimenkulüyle ilgili bütün haklardan feragat ettiğinizi söyleyeceksiniz.
Próximo, Peter.
Sıradaki, Peter.
Peter Decker, Quaker Ridge Financial.
Quaker Ridge Finans'tan Peter Decker.
Falei com o Peter Gramercy, informalmente.
Peter Gramercy ile konuştum, gizli olarak.
Vai ligar ao Peter Gramercy, e dizer-lhe que irá renunciar à sua parte do testamento do Michael Cilic.
Yarın Peter Gramercy'i arayacaksın. Ve ona Michaels Clic'in mirasındaki tüm haklarını reddettiğini anlatacaksın.
- O escritório do Peter Gramercy enviou um pedido de recusa.
Alo?
Eu, provavelmente, conseguir-te-ia...
Peter Gramercy'in ofisine feragatname teklifi gönderin. Sana parayı ulaştırırım...
Sim, é o Princípio de Peter. Foste promovido ao nível da tua incompetência.
Evet Peter ilkesi, yetersizlik gösterdiğin seviyeye kadar yükseldin.
Ele deixou a CIA quando foi preciso confrontar o seu marido, Peter.
Kocası Peter'la yüzleşmeden önce CIA'dan ayrıldı.
O sucesso de Mindhorn é tal que se diz que Windjammer, por Peter Easterman, pode ter o seu próprio programa.
Mindhorn o kadar başarılı oldu ki, Peter Easterman tarafından oynanan Windjammer'ın kendi şovunu yapabileceği söyleniyor.
O Peter Easterman não é um grande ator.
Peter Easterman büyük bir aktör değil.
Não é muito parada para o Peter Easterman, pois não?
Peter Easterman için çok sakin değil, öyle mi?
Não, ela é... filha do Peter Easterman.
Hayır, o... Peter Easterman'ın kızı.
WINDJAMMER COM PETER EASTERMAN
PETER EASTERMAN İLE WINDJAMMER
John! Quando você estava a comprar a propriedade para Peter. Esses documentos tinham o mesmo símbolo lembra-se?
John sen Peter için ev aldığında o evrakların üzerinde aynı sembol vardı.
Talvez Peter tenha levado.
Belki Peter yanına almıştır.
Quando compramos o imóvel para Peter o logotipo estava num desses papéis.
Peter için aldığın evin evraklarında bu logo vardı.
O escritório de medição da terra sabia que ia comprar um imóvel para Peter.
Arazi Ölçümü Ofisi ben Peter için mülk alırken durumu biliyordu.
Deve falar com Peter.
Önce Peter ile konuşmalısın.
John este dinheiro é de Peter.
John, bu Peter'ın parası.
Peter faria a mesma coisa se estivesse no meu lugar.
Peter yerimde olsaydı aynı şeyi yapardı.
Espera, tem calma.
- Peter... - Dur. Sakin ol.
O Peter deixou a quinta das formigas aberta.
- Peter, karınca çiftliğini açık unutmuş.
De onde veio isso, Peter?
Peter, o da nereden çıktı?
Não estou a brincar. Vou contar até 3.
Peter, şakam yok, 3'e kadar sayıyorum.
Peter, decidiste convidar os teus amigos às 7h46 da manhã?
Peter, arkadaşlarını sabahın 7 : 45'inde eve davet etmeye karar verdin demek?
Guitarras para o Peter, e bolas de basebol para o Mikey.
Peter için gitar, Mikey için beyzbol topu.
Tinha de ouvir o riff do Peter.
- Peter'ın şarkısını dinlemem gerek.
Ajudaste-o a treinar o riff?
- Peter'ın şarkısına mı çalıştınız?
O Peter está tão bom.
Tanrım, Peter o kadar iyi söylüyor ki.
- Não digas nada ao Peter.
- Sakın Peter'a söyleme ama.
Peter.
Ah Peter!
Vamos, Peter.
Peter. Gidiyoruz.
Caramba, Peter.
Lanet olsun Peter!
Muito bem, gangue, eu e os rapazes vamos para a Coreia procurar o último episódio de uma telenovela em que o Quagmire entrou.
Çocuklarlarla Quagmire'ın oynadığı pembe dizinin son bölümünü bulmak için Kore'ye gidiyoruz. Pekâlâ, tayfam. - Peter, bu çok saçma.
Peter, isto é ridículo. O que devo fazer se telefonarem do teu trabalho?
İşten ararlarsa ne diyeceğim?
Mas devíamos ir procurar o último episódio dessa telenovela coreana.
Ama önce Kore pembe dizisinin son bölümünü bulsak iyi olacak herhâlde. - Evet. Peter, nereye kayboldu?
Pois. Onde está o Peter?
- Estetik ameliyatı olmaya gitti.
- Olá, malta.
- Peter, sen iyi misin?
- Peter, estás bem?
- Aslına bakarsan, gayet iyiyim.
Vocês andaram... enrolados?
- Sizin ilişkiniz mi vardı yoksa? - Evet, Peter.
- Sim, Peter.
Korece Aman Tanrım!
Fizemos o que viemos cá fazer. Peter, tudo o que acabaste de dizer é verdade.
Uğruna geldiğimiz şeyi yaptık.
Peter Gramercy.
Peter Gramercy.
Anda lá, Peter.
Hadi ama Peter.
Peter!
Peter!
- O Peter tem...
Peter...
Tens razão, Peter.
Haklısın Peter.
Eu não tenho ninguém à minha espera em Quahog.
Peter, az önce söylediğin her şey doğru.
Irá o Peter encontrar um novo amigo?
Peter yeni bir arkadaş bulabilecek mi?