English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Pietro

Pietro tradutor Turco

303 parallel translation
Não tem importância.
Don Pietro'yu tanır mısın?
- Diga, conhece Dom Pietro?
San Clemente cemaatinin papazı.
- Não posso. Quero que vá buscar Dom Pietro, depressa.
Don Pietro'yu gidip alman gerek.
Quantas vezes eu disse para não ficar com Romoletto... é perigoso.
Beladan başka bir şey değil o! - Git ve Don Pietro'yu getir. - Ona ne diyeceğim?
Vá procurar Dom Pietro. - E o que lhe digo?
Ona derhal buraya gelmesini söyle.
Cuidado, Dom Pietro.
Dikkat et Don Pietro.
Por favor, não conte a ninguém.
Don Pietro, lütfen kimseye bir şey deme.
O que tem aí?
Don Pietro. - Ne götürüyorsun?
É um casamento de guerra, só nós e Dom Pietro.
Bizimkisi bir savaş zamanı evliliği. Don Pietro'ya gideceğiz ve hepsi bu olacak.
"É melhor que seja Dom Pietro, que é um dos nossos... do que um fascista da Prefeitura." Não acha?
Don Pietro'nun bizi evlendirmesi, faşist işbirlikçilerin önünde evlenmekten çok daha iyi olur.
Deve ser Dom Pietro.
Bu Don Pietro olmalı. Kapıyı açayım.
- Bom dia, Dom Pietro.
- Günaydın Don Pietro. - Günaydın.
- Este é nosso diretor.
Anlıyorum. Afedersin, Don Pietro.
Não, eu queria falar com Dom Pietro... mas o verei amanhã antes do casamento.
Saat 4 : 30. - Pekala, gitmem gerek. - Mesaj bırakmak ister misin?
Ele chegou. - Boa tarde, Dom Pietro.
Hayır, sadece Don Pietro ile konuşmak istemiştim.
Já disse para não cozinhar no aquecedor.
- İyi akşamlar Don Pietro.
Dom Pietro, vim me confessar.
Bunu okudum. Bir kadın için karanlıkta hamile kalmak çok kolay.
Amanhã de manhã. Está bem, eu o acompanho um pedaço.
Don Pietro, size günah çıkarmaya gelmiştim.
Venha.
- Don Pietro Pelegrini?
Eu estava apaixonada e ele é tão bom.
Anlıyor musun Don Pietro? Bunlar, düşünmeden yaptığın şeyler...
E por isso precisamos rezar e perdoar. Tem razão, Dom Pietro, mas quando os vejo... tenho vontade de bater.
Evet, tanrının merhameti vardır, ama hepimizin affedilecek ve affedecek o kadar çok günahı var ki...
No início ela pensou que eu era um policial... tratou-me muito mal.
Buradan hiçbir şey elde edemezler. Don Pietro bana Pina'nın kapıyı sana açtığını söyledi.
Sabe que Dom Pietro conheceu Gino?
- Ne düşünüyorsun. Onunla evlenmekle çok iyi ediyorsun.
Quando ele chegou? Ontem à noite, mas você não deve vê-lo.
Don Pietro, Gino ile tanıştı.
Os alemães estão no pátio. Francesco conseguiu escapar.
Don Pietro, tavan arasında bombalarımız var.
Amanhã procuraremos Dom Pietro, ele se ofereceu... para me esconder num mosteiro por algum tempo... iremos juntos.
Her zamankinden daha çok. O öldü. Anlıyorum.
- Bom dia, Dom Pietro. - Eu o esperava.
"Giovanni Episcovo" Bu beni iki yıl idare eder.
Agostino, voltarei tarde.
- Don Pietro. Ne istiyorsun?
Creio que não, devem me vigiar há muito tempo.
Sessiz olun. Oda dinleniyor olabilir. Reva mı bu şimdi Don Pietro?
Não devia tê-los convidado à minha casa.
Bu haksızlık değil mi Don Pietro?
Certo, Dom Pietro?
Duydunuz mu?
Seu chapéu, Dom Pietro.
- Şapkan Don Pietro. - Ah, evet.
Assim que saímos de San Pedro, o George e outros... armaram um posto de observação.
Bir seferinde, San Pietro dışında, George ve iki kişi daha bir gözlem noktası kurdular.
A São Pedro e ao Quirinale com a guarda presidencial.
Atlı arabayla San Pietro'ya ve Quirinale'ye.
Sr. Pietro, este é o meu irmão de quem lhe falei.
Bay Pietro, size kardeşimden söz etmiştim.
- Então... eu me despeço. Até logo, Sr. Pietro.
Görüşürüz, Bay Pietro.
A cúpula da Catedral de São Pedro, um triunfo da engenharia, uma maravilha do design.
San Pietro Bazilikası'nın kubbesi. Bir mühendislik zaferi, bir tasarım harikası.
E, no Vaticano, ali perto, a Capela Sistina... um bastião dos mais celebrados frescos na história da pintura.
San Pietro'nun hemen yanında, Vatikan'daki Sistina Şapeli de sanat tarihinin en önemli fresklerini barındırır.
A famosa "Pietá" de São Pedro, agora em exibição na Feira Mundial de Nova Iorque... criada por Miguel Ângelo quando tinha 23 anos.
... San Pietro'da bulunan "İsa'ya Ağıt". New York Dünya Sanat Fuarı'nda sergilenmekte. Michelangelo bu eserini 23 yaşındayken vermiştir.
Da perfeição da "Pietá" de São Pedro... à sua última conquista com a sua marca inacabada... o arco da sua vida estendeu-se.
San Pietro'daki İsa'ya Ağıt'ın mükemmelliğinden bitirilmemişliğin damgasını taşıyan bu son başarılı eser arasında Michelangelo'nun hayatı adeta bir köprü gibi uzanır.
Toda a Roma deverá descansar e dirigir-se a São Pedro para celebrar o seu novo triunfo.
Bütün Roma'da tatil ilan edildi. Halk San Pietro'ya Papa'nın zaferini kutlamaya gelecek.
Ele já foi.
Don Pietro'nun gelmesi uzun sürmez.
Dom Pietro chegará logo.
Teşekkürler.
Dom Pietro, deixe-me falar.
Don Pietro bitirmeme izin ver.
Desculpe, Dom Pietro, preciso ir.
Fırıncının da verdiğini sanmıyorum.
Dom Pietro, o que aconteceu?
- Don Pietro.
Deixe-me falar, Dom Pietro.
O pislik Nazilerden birini gördüğümde...
Esperemos que Dom Pietro tenha encontrado...
Benim hakkımda gerçekte ne bildiklerini bir şekilde öğrenmeliyim.
Eu trouxe o jornal.
Don Pietro'nun İtalyan Kültür'den eski dostumuzla buluşmasını umuyoruz.
Eu não, mas dá para ouvir tudo nesta casa.
Yarın, Don Pietro'ya gideceğiz. Bana bir süre manastırda gizlenmeyi önerdi.
Ouça, Dom Pietro... não sei se ficaremos juntos por muito tempo ou... se nos veremos novamente, mas... mas quero agradecer por tudo que fez por nós.
Bir daha görüşebilir miyiz ya da buradan çıkabilir miyiz bilmiyorum ama... Benim için, bizim için yaptığın her şeye çok teşekkür ederim. Hayır, hayır bitirmeme izin ver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]