Translate.vc / Português → Turco / Plat
Plat tradutor Turco
83 parallel translation
- Impulsiona bem!
- Onu bolca zıplatın yahu!
Hei, Ray! Pule!
- Ray, beni zıplat!
Mudas de assunto como de roupa.
Eşyaları rulet topu gibi zıplatıyorsun.
- Sinto muito.
- Onları bir arabaya koyup öldüresiye zıplatıyor musun?
Se esta coisa saltar mais uma vez, o Murdock ir contar piadas ao São Pedro.
Bu kasaları bir kez daha zıplatırsan Murdock şakalarını Aziz Peter'a yapacak.
Sim, costumava sentar-me ao seu colo.
Evet, küçükken beni dizinizde zıplatırdınız.
Assustei os mais corajosos
En cesurlarını zıplatırım yerinden
Faça-os saltar, Sr. Denny!
Zıplat onları Bay Denny!
O governo está a seguir com uma ação legal, mas isso será bloqueado um dia destes.
Hükümet usulca { plat sub } yasal yollara başvuracak ama bu bir şekilde engellenecek.
É bom que esteja a tornar-se mais fácil para ele expressar-se.
{ plat sub } kendini daha kolay ifade etmesi ne güzel.
Será que o nosso trabalho ficará mais fácil com a Unidade 02?
Almanya'dan { plat sub } Birim 02'yi aldığımız zaman işlerimiz kolaylaşacak mı acaba?
Os planos para o projeto da segunda instalação continuam viáveis.
İkinci kurulum projesi { plat sub } planları hala geçerli.
Estou a ver, é por isso que eles podem fazer o que quiserem.
Canlarının dilediğini yapmalarına şaşmamalı. { plat sub }
Claro, a verdadeira causa disto tudo ainda está sob investigação.
olayın kritikliğine rağmen nedenleri hala bilinmiyor. { plat sub }
Está bem? Por isso faz saltar a agulha.
Tamam mı, şimdi şu küçük ibreyi zıplat.
O tempo está a acabar. Ele balança, ele dribla é para cima e para baixo. Para cima, para baixo!
Topu sürüyor, zıplatıyor, aşağı yukarı, aşağı yukarı!
Jeff Walken e agora o Platt.
Jeff Walken ve şimdi de Plat.
- Fá-lo saltar.
- Onu zıplat.
E impressiona-me que um adulto seduza e corrompa crianças inocentes desta maneira.
Bir yetişkinin masum çocukları bu şekilde ayartması benim sinirlerimi zıplatıyor.
E saltar Para afastar a tristeza
# Hüznünü zıplatıp yok eden #
Ativa, eleva Acelera e mais ainda
Doğru # ve bu zıplatır, hızlandırır vesaire # - Yehuu!
Está a brincar!
İnsanın sinirini zıplatıyor.
Temos de ganhar os Robots de Guerra.
Hoplat Zıplat Robotlarını kazanamalıyız.
Mais, que velhota quer Robots de Guerra.. Ou uma caixa de Pop Rocks ou uma Super Bola?
Ayrıca hangi yaşlı kadın Hoplat Zıplat Robotları veya Patlat Şekerleri ya da zıplayan topu ister ki?
Pôs os miúdos a saltar em cima das camas!
Çocukları yatağın üstünde zıplatıyor.
Pinto o carro e vou à luta
Arabam pembe, ama zıplatırım iyice
Sim, ela faria o Ray Charles corar.
evet ray charlse'ı yerinden zıplatır.
O truque do abaixar e posar!
Eğil ve zıplat.
Pintura de doce e ainda salto em grande
Arabam pembe, ama zıplatırım iyice
E toca de forma muito mexida.
Bizi zıplat biraz.
Um relatório daqueles poderia fazer saltar alguns homens mas, tal como fizera no passado, George W limitou-se a ir à pesca.
Böyle bir rapor bazılarını yerinden zıplatır ama o günlerde George W balık tutmakla meşguldü.
Et enfin, o plat du fromage.
Et enfin, the plat du fromage.
Está a tentar mandar-me pelos ares, mas não me consegue derrubar!
- O da beni zıplatıyor. - Şey, Jack...
Tudo bem, me levante.
Tamam, beni zıplat.
Chuto-o para o outro lado da sala.
Odada zıplatırım.
Se te esconders atras dele e te preparares para saltar
# Yaklaşıp sinsice arkasından, zıplatırsan onu... #
Isso é óptimo, óptimo, e se os sapos tivessem asas então eles não saltavam aqueles pequenos cus verdes
Bu harika, harika. Ve eğer kurbağaların kanatları olsaydı o zaman küçük yeşil popolarını zıplatıp durmazlardı.
Põe-me doida.
Sinirlerimi zıplatıyor.
Atiramo-los ao chão, e não ficam com um arranhão.
Onları yerde zıplat, asla bir çizik olmaz.
Eles vão pensar que tens a 38 e revistam-te.
38'liği sende sanıp sonra zıplatırlar seni.
Vamos a pular!
Şimdi zıplat beni!
Por favor... por favor Alex, por favor, por favor, por favor, salta comigo...
Lütfen Alex, lütfen, lütfen, n'olur beni zıplat, n'olur.
Alex, vem pular, pular, pular, pular!
Zıplat, zıplat, zıplat!
Nos últimos 10 anos, o exército disse que tinha melhor tecnologia,
Son on yılda, ordu teknoloji sayesinde onları zıplatıp, hoplatabileceğini söyledi.
Um dia ele encheu-se de coragem, entrou para me salvar e viu que não havia nenhum lobisomem, só o Darnell a lavrar o meu campo.
Maalesef, Bir anda gaza gelip beni kurt adamdan kurtarmaya kalktı ve ortada bir kurt adam olmadığını gördü. Sadece Darnell beni zıplatıyordu.
Então, ele passa conselhos de Deus, para que os possa ver saltar.
Sonra da Tanrıdan aldığı tavsiyeyle havada zıplatıyor.
Sim, mas os ratos fazem-me saltar para uma cadeira e dar um grito.
Evet ama fareler beni havaya zıplatır.
Bate alto!
Çok yükseğe zıplatıyor..!
Põe-o a saltar.
Bir taş at da zıplat şunu.
Quando a sua mãe o balançava no seu joelho, ela disse, "mas que rapazinho tão maravilhoso... " Um dia crescerás para queimar os olhos de pessoas inocentes com estacas de ferro em brasa. "
Annen seni dizlerinde zıplatırken "Ne harika bir çocuksun, bir gün büyüyeceksin ve masum adamların gözlerini kızgın demirlerle dağlayacaksın." diyor muydu?
Gostava de lhe pôr os tornos e de lhe dar um choque.
Kıskaçlarımı üzerinde gezdirmek isterdim. Bir güzel zıplatırdım, anlıyor musunuz?