English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Podía

Podía tradutor Turco

56 parallel translation
- Como podía saber?
- Bunu nasıl tahmin edebilirim ki?
- Não, não podía saber.
- Hayır, Bunu bilemezdin.
Sabia que o Madden não podía com ele.
Madden'in onu halledemeyeceğini biliyordum.
- Podía escolher outra vida.
İstediğiniz her şey olabilirdiniz.
Fílho meu, este podía ser um ano muíto bom, mas o Víncenzo fez a boníta com a Gínetta e teve que casar.
Oğlum, Vincenzo başına o derdi açıp da Ginetta'yla evlenmek zorunda kalmasaydı çok iyi bir yıl geçirecektik.
Disse que não podía dormir e estava a fumar muito e eh, pensava que este, esse criminoso, palavras suas, Podia fazer parte de um plano subversivo
Ve, içeri tıktığı suçlular yıpratıcı hikâyelerin kahramanları olabilirler dedi.
Não podía.
Takıldım.
Não sabía nada, não podía saber.
Bilmiyordum. Bilemezdim.
Isto podía ser a minha oportunidade para viajar um pouco.
Biraz dağıtmak için fırsatım olabilir.
É o segundo atentado contra a minha vida Podía estar morto... morto de...
Bu ikinci denemeleri... hayatım kaybedebilirdim...
É o que minha mula podía carregar, e é mais do que necessitarei.
Midillim ancak bukadarını taşıyabilir Ve zaten ihtiyacımdan fazlasını aldım
Deus sabe quem podía ter ferido.
Allah bilir kaç kişiyi vurabilirdin
Meus pais disseram que podía levar o mobiliario velho.
Ailem bazı mobilyalarını alabileceğimi söyledi.
E eu disse-lhes que ía ver o que podía fazer.
Yardım edeceğimi söyledim.
Podía ser alguém que eu conheça?
Tanıdığım biri olabilir mi acaba?
Podía...
Ben...
Podía desempenhar o papel do escocês, se quiser, que morre no final da peça.
- Böylesine bir jest yapması ne kadar hoş. - Evet, evet.
Podía dizer-me algo sobre a sua amisade... con um influente político de um importante partido?
Lütfen, bize yazar ve önemli politikacı arasındaki ilişkiyi anlatın.
Estas duas palavras mágicas, admitamo-lo... transformam, outra vez, hoje, todos nós em meninos... Como quando esperávamos as ilusões dessa noite extraordinaria... que nos fazía crer que... alguém no alto do céu estrelado... tinha escutado a nossa voz e podía satisfazer-nos os desejos... num mundo de festa e de paz.
Gökteki birinin sesimizi duymasını ümit ederek... huzur ve mutluluk dileklerimizi yerine getirmesini... beklediğimiz o gecelere götürüyor bizi.
Só mesmo esta banda de doidos se podía lembrar de nós. Somos fantasmas que vieram das sombras... E, nas sombras, se vão.
Karanlıktan gelip... karanlığa giden hayaletler olduğumuzu... bir tek şu çılgın insanlar hatırlayabilir.
Não sei, ou não podía.
Bilemiyorum, sadece bununla başa çıkamadı.
Sabes o que podía acontecer se eu comunicasse isso?
Eğer bunu rapor edersem ne olacağını biliyor musun?
Eu podía espancar-te.
Sana vurabilirdim.
Devias estar no manicómio. Eu podía cortar-te o cabelo!
Seni tımarhaneye sokmalılar ki orada saçını keseyim!
Como podía ser protestante?
Nasıl Protestan olabilir?
A minha noiva veio antes, está aqui há 6 meses. Eu fiquei em Santo Antonio, fazendo os contactos que podía.
6 aydır buradayım ve halâ alışamadım.
Outra coisa que podía fazer era "queimar-lhe" um pouco à volta da cabeça.
Diğer yapabileceğimiz şey, kafanın hatlarını hafif aydınlatabiliriz.
Que vão ver a mãe, a Steubenville. - Podías vir a minha casa. - Podía.
Steubenville'deki annelerini ziyarete gidiyorlar ve ben de... acaba bana gelebilir misin diye düşünmüştüm.
Podía-se viver várias vidas, com tanto dinheiro.
Öyle bir parayla insan bir kaç hayat geçirir.
Podía ser o teu produtor.
Sizin için filmler yapabilirim.
Não podía mais cuidar dele, já não era possivel.
Ona daha fazla bakamazdım, bu mümkün değildi.
E dei-me conta de que no final não podía fazê-lo.
Ve en sonunda fark ettim ki yapamazdım.
Podía dar-me o seu passaporte, por favor?
Pasaportunuzu verir misiniz lütfen?
Sabía que podía contar contigo, querida!
Sana güvenebileceğimi biliyordum, sevgilim!
Uma noite estava eu a nadar, a minha pele era tudo o que eu vestia, ninguém me podía ver, somente o céu escuro.
Bir gece yüzmeye gittim doğum günü mayomla, Gece dışında, Kimse beni göremezdi.
podía trabalhar para a polícia.
Sorularınızla polisi andırıyorsunuz.
- Ela conseguia falar?
- ¿ Podía konuştu mu? -
Mas o zelador da casa, Mondrique, um servente de descendencia nigeriana sentiu pena pela menina e ia á cave tanto como podía.
Fakat sadece evin hizmetlisi Mondrique onunla ilgilenmek için aşağı inebiliyormuş. O da bir süre sonra bu sevimli kızı sevmeye başladı. Zaman buldukça gizli gizli bodruma onu görmeye gidiyormuş.
Tudo o que vem aqui... Todos os que vêm... Não podía ser responsável por mais mortes.
Buraya gelen her kişi, yani buradaki her insanı kastediyorum ölümlerinden beni sorumlu tutamazsınız.
Podía pagar a alguém para fazer isto.
Bunu yapması için herhangi birine para ödeyebilirler.
Nós podía-mos ter levado o dinheiro e ninguém se importaria disso.
Parayı araklardık, kimsenin de umurunda olmazdı.
Não era culpa dele. Meu irmão teve problemas e não podía respirar. Spanky ajudou e trouxe-o para a vida.
Onun suçu değil, dün gece nefes alamadı bi arkadaşım Spanky de ona yardım etti adam hayata döndü
Não podía despertar deste pesadelo que estava a ocorrer.
O kabustan bir türlü uyanamamıştım.
Por favor, senhor, podía-me dár qualquer coisa?
Efendim, lütfen. Bir yardımda bulunsanız?
Eu perguntei ao Promotor Público se podía ter uma curta conversa... com a minha cliente.
Davaya bakan savcıdan müvekkilimle kısa bir görüşme yapma talebinde bulundum.
O minimo que a Juliette podía fazer é aparecer para a reunião.
Juliette en azından toplantıya gelebilirdi.
Podía beneficiar-nos mais indo directo ao ponto.
Ben bize daha fazla duramazdı düşünüyorumsadece bok kesmek için, bilirsin.
Por favor, ela estava tão bêbada que podía roubar-lhe o apêndice.
Hadi ama, o yüzdenmi başarılısınız.
Podemos saltar a parte onde tento engatar-te, insinuando estúpidamente que podía haver algo entre nós?
tamam ben es geçiyorum bu şefaf imalarımı geleçekle ilgili bütün güzel hayalleri unutayım?
Me ensinou o que podía ser a sexualidade.
- Seksin ne olduğunu bana sen öğrettin.
- Não podía dizer nada porque...
Hiçbir şey söyleyemedim çünkü...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]