English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Polo

Polo tradutor Turco

719 parallel translation
Joga pólo, desenha veleiros.
Polo oynar. Yelkenli gemi tasarımı yapar.
hamilton Hunneker? 0 jogador de pólo?
- Polo oyuncusu Hamilton mu?
Estará no Alaska ou no Polo Sul, se ele souber o novo preço da gasolina.
Benzin parasını biliyorsa Alaska veya Güney Kutbu'ndadır.
- Gosta de óperas? Concertos?
- At binmeyi, avlanmayı ve polo oynamayı tercih ederim.
- Prefiro montar, caçar, ou polo.
Avlanmayı ve spor yapmayı çok severim.
Vou me casar com você, pois adoro vê-lo jogar polo.
Seninle evleniyorum çünkü seni polo oynarken izlemeyi seviyorum.
A esta hora vai a caminho do Polo Norte.
Eminim Kuzey Kutbuna doğru yola çıkmıştır bile.
Tu precisas de um Valentino, de alguém importante.
Sen bir Valentino istiyorsun, polo oynayan, gösterişli birini.
As montanhas de gelo que guardam o polo sul... fenderam diante de mim com estrondo.
Güney Kutbu'nu koruyan buz dağları tam önümde gümbürtüyle parçalandı.
Têm uma casa de Verão em Nantucket com um campo de pólo.
- 25. Nantucket'ta polo sahası olan bir yazlıkları var.
Hoje é um jogador de pólo de sucesso que declara impostos no valor de 600 dólares.
Bugün başarılı bir polo oyuncusu ve Linus'un... giderleri arasında 600 dolarlık bir kalem olarak görülüyor.
Não o tinha visto assim desde que um pónei de pólo o escoiceou na cabeça.
Bir polo atı kafasını tekmelediğinden..... bu yana hiç böyle görmemiştim onu.
Aquele é o Velho Polo.
Bu yaşlı Polo. Baş sığırtmaçtır.
É o primeiro soldado de Reata. - Feliz Natal, Polo.
Reata'dan çıkan ilk asker.
- Feliz Natal.
- Mutlu Noeller Polo.
O que chama a esse polo?
Elindeki o çubuk ne öyle?
Quero que saibam que este primeiro polo tornado vai absolutamente livre... para esta menina bonita, se ela me disser o nome dela.
İlk kasırga değneğini, bana ismini söylerse hiç para almadan, bu küçük kıza veriyorum.
Será o Bernard K. Froy jogador de pólo, proprietário de cavalos de corrida?
O şu Bernard K. Froy mu? Şu Amerikalı, yarış atı sahibi, polo oyuncusu ve bilmem ne?
Quero dizer que o estou a mudar para os grandes espaços e é uma pena que não seja para o Polo Sul.
Yani seni kapı dışarı ediyorum, Güney Kutbu olmaması çok kötü.
Ténis, golfe, pólo...
Tenis, golf, polo...
Ex-póneis de pólo. Montam-se bem.
Eski polo tayları.
Amanhã, talvez te leve a jogar pólo.
Yarın seni polo oynamaya götürebilirim.
Pólo?
Polo mu?
Eu, a jogar pólo?
Ben, polo mu?
E golfe, e pólo?
Ya golf, polo?
O pólo é isto?
Polo bu mu?
Não nos conhecemos nos jogos de pólo?
Polo maçlarında karşılaşmamış mıydık?
Primeira regra do jogo de póquer... quer jogue pelas regras Orientais ou Ocidentais... ou até que jogue no Polo Norte, é pagar ou calar.
Pokerin ilk kuralı ister Batı ister Doğu kuralları ile oynayın yada North Pole'da oynuyor olun, bahsi koymak yada çeneni kapatmaktır.
Muito bem, ele joga pólo.
Pekala çok iyi adam polo oynuyor.
World Wide Polo?
Yoksa gazetecilik mi?
Já lhe contei da vez em que joguei pólo com uma perna partida?
Sana kırık bacakla polo oynadığımı anlatmış mıydım?
A viagem de Nobile sobre o Polo Norte, com Roald Amundsen... tinha emocionado o mundo no ano de 1926.
Nobile'nin Roald Amundsen ile Kuzey Kutbu'na 1926 yılındaki gezisi dünyayı heyecanlandırmıştı.
Peary conquistou o Polo Norte.
Peary, Kuzey Kutbu'nu keşfetti.
Roald Amundsen conquistou o Polo Sul... 14 de Dezembro, 1911.
Roald Amundsen, Güney Kutbu'nu keşfetti. 14 Aralık 1911.
Já internacionalmente conhecido como criador e piloto de aeronaves... planeou a mais perigosa de todas as expedições... voar para a fúria do Polo Norte e pousar lá.
Zeplin pilotu olan Nobile için önemli bir andı. Hava seferlerinin en tehlikelisini planladı. ... Kuzey Kutbu'na uçmak ve oraya inmek.
General Nobile, já foi decidida... quem da sua tripulação será o primeiro a pousar... quer dizer, a pisar o Polo Norte?
General Nobile, mürettebatınızdan karaya kimin ilk ayak basacağına karar verildi mi? Kuzey Kutbu'na ayak basmak yani?
O primeiro homem a pisar o Polo Norte serei eu próprio.
Kuzey Kutbu'na ayak basan ilk kişi ben olacağım.
Em 23 de Maio, às 4 : 00 da tarde... o dirigível Itália deixou Kingsbay para o Polo Norte.
23 Mayıs, öğleden sonra saat 4'te... İtalia zeplini Kingsbay'dan Kuzey Kutbu'na doğru yola çıktı.
Ele quer ir para o Polo Norte saber se é tão bom como Amundsen.
Amundsen kadar iyi olup olmadığını görmek için Kuzey Kutbu'na gidiyor.
Hora prevista de chegada ao Polo Norte... 13 : 30 horas, 24 de Maio... 1928.
Kuzey Kutbu'na tahmini varış zamanı... 24 Mayıs 1928. ... saat 13.30.
As condições ainda permitem uma aterragem no Polo?
Şartlar hala kutba inmeye müsait mi?
O Instituto de Trömso informa que a área de altas pressões... está a tornar-se instável. Mas também dizem que o vento deve manter-se até alcançarmos o Polo.
Tromso Enstitüsü yüksek basınç alanının istikrarsızlaştığını ve havanın durumunu koruyacağını bildiriyorlar.
- 71 quilómetros para o Polo.
- Kutba 44 mil var.
Biagi, aproximamo-nos do Polo.
Biagi, Kutba yaklaşıyoruz.
Quando tivermos feito o círculo, transmite que estamos no Polo.
Alçaldığımız zaman kutupta olduğumuzu bildir.
Bem, quantos homens podem dizer que estiveram no Polo por duas vezes.
Kutupta iki kez bulunduğunu çok az insan söyleyebilir.
Uma cruz e a bandeira Italiana... foram lançadas no Polo Norte... às 12 : 47 horas, exactas.
" Bir haç ve İtalyan bayrağı tam olarak saat 12.47'de... Kuzey Kutbu'na bırakıldı.
Kingsbay, portão para o Polo Norte.
Kingsbay... Kuzey Kutbu'na açılan kapı.
Jogam pólo no recreio.
Orada bir sürü polo oyuncusu var.
- Não.
- Bırak da ata binsin Polo.
- Deixa-o montar, Polo.
Bırak binsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]