English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Portal

Portal tradutor Turco

3,221 parallel translation
Mas alguns pensam que talvez seja um portal para outros universos.
Ama bazıları da farklı evrenlere geçiş olduğuna inanıyorlar.
É uma intranet restrita.
Kapalı devre bir sistem. Hollanda'da hiç portal yok.
A Cora tem os meios para abrir um portal com as cinzas do armário, mas ela não consegue encontrar a sua terra sem a bússola.
Cora'nın amacı dolabın külleriyle bir geçit açmak ama pusula olmadan sizin diyarınızı bulamaz.
É um feijão? Isto pode criar um portal?
Fasulye mi?
Sabemos que a quantidade de energia necessária à criação de um portal arruinará ambos os universos para sempre.
Geçit açman için gerekecek enerji miktarının iki evreni de ilelebet mahvedeceğini ikimiz de biliyoruz.
Ele está no meu sangue. Sabes tão bem quanto eu que os nossos pais baniram os gênios, eles fecharam o portal.
Babalarımızın cini kovduğunu ana kapıyı kapattıklarını, sen de benim gibi biliyorsun.
Mas se eu tiver o anel, Eu posso abrir o portal e controlar milhares de gênios.
Ama ben yüzüğü ele geçirirsem, ana kapıyı açabilir ve binlerce cini kontrol edebilirim.
Precisa de um de nós para desejar o portal aberto.
İçimizden birinin ana kapının açık olmasını dilemesi gerekiyor.
O portal para o inferno.
Cehenneme giriş kapısı.
O portal está fechado.
Ana kapı kapalı.
Se abrirmos o portal, podemos ter um Jinn cada.
Ana kapıyı açarsak, her birimizin bir cini olur.
Génio, se me der o anel, Eu vou abrir o portal para si.
Cin, eğer yüzüğü bana verirsen, sana ana kapıyı açarım.
O portal só pode ser aberto apenas por aquele que tem a marca.
Ana kapı sadece izi taşıyanlar tarafından açılabilir.
Ele ainda não desejou o portal aberto.
Henüz ana kapıyı açmayı dilemedi.
Provavelmente está agora no templo a tentar fechar o portal.
Muhtemelen şu anda ana kapıyı kapatmaya uğraşıyordur.
Se ele fecha o portal, acabou, eu fico sem nada.
Ana kapıyı kapatırsa, her şey biter, hiçbir şeyim olmaz.
Abriste o portal.
Ana kapıyı açtın.
Eu desejo que o portal para o inferno se feche agora.
Ana kapının kapanıp cehenneme gitmesini diliyorum.
Um portal.
Kapı...
Que tal... "Portal gigante que suga aviões, use uma rota alternativa"?
"Uçakları yutan dev zaman portalı, başka pistler kullanın" nasıl?
Dean, é um portal humano.
Dean bu bir insan geçidi.
Sei como tivemos de arranhar, lutar, matar e sangrar para encontrar o portal e passar, e isso quase me matou.
Geçide ulaşmak için tırnaklarımızla kazıyarak, öldürerek kanlar içinde çabaladığımızı biliyorum. Ve bu neredeyse benim sonum oluyordu.
O portal está a fechar-se!
Geçit kapanıyor!
Fiz um juramento ao Príncipe Phillip que ia proteger-te... não a ajudar alguns estranhos a encontrar um portal para outra terra.
Prens Philip'e seni korumak için ant içtim başka diyara giden bir geçidi bulmaya çalışan yabancılara yardım etmek için değil.
Ela proporciona-me uma passagem para o seu reino, e juro, que vou ajudá-la a encontrar o pó que abre o portal.
Yeniden onun diyarına geçmem için bana izin verirse yemin ederim ki kapıyı açacak o tozu bulmasında ona yardım ederim.
- A Cora juntou as cinzas e vai usá-las para abrir um portal.
- Cora küllerini bir araya getirdi. O küllerle bir geçit açacak.
Consideremos a possibilidade que quando o portal abrir, não vai ser a família dele que vai passar.
Geçit açıldığında gelenlerin David'in ailesi olmama ihtimalini de değerlendirmemiz gerek.
Temos que descobrir por onde vão passar, e destruir o portal.
Nereden geleceklerini bulup geçidi yok etmemiz gerek.
E se o portal abrir e não for a minha mãe?
Geçit açılır da gelen annem olmazsa?
Passar pelo portal não vai ser fácil.
Geçitten buraya ulaşmaları kolay olmayacak.
Vais precisar de um portal para chegar até ela.
Ona ulaşmak için bir geçide ihtiyacın olacak.
Esse chapéu... O teu portal...
Şu şapka ; yani geçidin...
Tens a certeza que o portal vai abrir-se aqui?
Geçidin buraya açılacağından emin misin?
Esse portal vai levar-nos para casa.
Geçitle eve giden biz olacağız!
Não podemos deixar a Cora passar pelo portal.
Cora'nın geçitten gelmesine izin veremeyiz.
- Um portal do tempo?
Neymiş, bir zaman portalı mı?
Há 6 meses, escapei pelo portal que usavam para vir à Terra.
Altı ay önce, Dünya'ya gelmek için kullandıkları....... portaldan kaçtım.
- Dá energia ao portal.
Portalı besliyordu.
E viviam em partes diferentes da cidade. Pois.
Evet, Lincoln Bell son 3 yıldır El Portal konferans salonunda bilet satıyormuş.
Lincoln Bell vendia bilhetes no auditório El Portal nestes últimos 3 anos.
Cynthia Strobl muhasebeci.
Reza a lenda que debaixo destas montanhas está um portal entre o Céu e o Inferno... dizem que uma irmandade secreta guarda este portal e o poder das suas orações impedem os amaldiçoados de atormentarem os vivos.
Bu dağların altında bir yerlerde cennet ve cehennem kapılarının arasında bir efsane yaşarmış. Derler ki, bu kapıyı kutsal kız kardeşlik korurmuş, ve dualarının gücü, lanetlileri yaşayanların işkencelerinden korurmuş.
"O Portal do Inferno não é lugar para criar uma criança."
"Cehennem kapısı çocuk yetiştirilecek bir yer değildir."
O Cubo não é suposto ser um portal para o outro lado do espaço?
Evet, görünüşe göre bu küp uzayın öteki ucuna bir geçit, doğru mu?
Ele tem razão, o portal entrou em colapso, temos talvez 2 minutos até tudo ficar crítico.
Haklı. Geçit kendi üzerine çöküyor. Durum kritik hal almadan önce iki dakikamız var.
Ou seja, vai construir outro portal.
Başka bir geçit kuruyor demektir.
Portanto, o portal não se desmoronará como aconteceu na S.H.I.E.L.D.
Yani geçit S.H.I.E.L.D.'de olduğu gibi kendi içine çökmez.
E que o portal não se pode abrir tanto ou durante o tempo que o Loki precisa.
Yani geçit Loki'nin istediği kadar geniş ve uzun süre açık kalabilir.
Até fecharmos aquele portal a prioridade é contê-los.
Geçidi kapatana kadar onları durdurmalıyız.
Thor, tenta obstruir aquele portal.
Thor, geçidi daraltmaya çalışmalısın.
Devíamos começar a procurar por um novo portal para voltarmos para Storybrooke.
Storybrooke'a giden yeni bir geçit aramaya başlamalıyız.
Abrindo o portal e arriscando a invasão de um exército de Génios assassinos à espera do outro lado
dağıtmayı göze almak ve ana kapıyı açmak anlamına geliyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]