Translate.vc / Português → Turco / Portugal
Portugal tradutor Turco
343 parallel translation
Três anos depois, apanhei-a num rio de Portugal.
Üç yıl sonra Portekiz'de bir ırmakta buldum.
Arranjávamos vistos em Marselha para Portugal, e... e rumávamos a...
Marsilya'dan Portekiz vizesi alırız, oradan da gemiyle...
No espaço de poucos dias, Dietrich estava em Lisboa, Portugal, o centro de comunicações da espionagem internacional.
Dietrich birkaç gün sonra Portekiz'e uluslararasì casusluk iletisş im merkezi Lizbon'a vardì.
- Não, de Lisboa, Portugal.
- Hayïr, Lizbon'dan, Portekiz.
Ela mandou vir o tecto de Portugal.
Tavanı Portekiz'den getirtmiş.
Como as 1O montanhas mais altas, e apopulação de Portugal... quanto costuma chover naNovaZelândia...
En yüksek on dağ, sonra Portekiz'in nüfusu..... Yeni Zelanda'nın yıllık ortalama yağış miktarı...
Ali é a França, Portugal e Espanha, longe, tudo muito longe.
Görüyor musun? Şurada Fransa, Portekiz ve İspanya var. Ta uzakta görünüyorlar.
- Johnny Portugal.
Johnny Forgett.
És tu, Portugal.
Bunu sen yap, Portekiz'li.
Em Portugal.
Portekiz'de.
E o que faz ela em Portugal?
Portekiz'e neden gitti?
As finanças de Portugal dependem do Navio Negro.
Portekiz'in mali durumu Siyah Gemi'ye bağlı.
Os Alemães podiam tomar Portugal de um dia para o outro.
Almanlar, Portekiz'i bir gecede alabilir.
Eu sou o embaixador Alemão em Portugal.
Ben de, Portekiz, Alman büyükelçisi.
Apesar dos esforços de Sherlock Holmes, os três assassinos conseguiram enganar a Polícia, e fugiram, a bordo de um navio, com destino a Portugal.
Sherlock Holmes'un tüm çabasına rağmen... Blessington'ı öldüren üç katil polisi atlatıp, Portekiz'e giden bir gemiye binerek ülke dışına kaçtılar.
Os Reis de Portugal e de Espanha melindram-se porque o Paraíso dos pobres é raro agradar aos que governam.
İspanyol ve Portekiz krallarını kırdı... Çünkü fakirler için bir cennet, hükmedenler için nadiren memnun edicidir.
Eminência, quanto ás missões, não se espera qualquer divergência política entre o Papa, Portugal e Espanha?
Sayın Kardinal, misyonlara göre Papalık, İspanya ve Portekiz arasında siyasi bir çatışma bekliyor muyuz?
Decidido pelo Tratado de Madrid e acordado por Portugal e Espanha.
Buna Madrid Antlaşması'yla karar verildi ve İspanya ile Portekiz tarafından imzalandı.
A Corte de Portugal é agnóstica, mas você e eu somos católicos,
Portekiz mahkemesi ateisttir ama sen ve ben Katoliğiz.
- Pergunta porque não fala com o rei de Portugal.
- Portekiz kralıyla konuşun diyor. - Konuştum.
Se os jesuítas resistirem aos portugueses... a Companhia de Jesus será expulsa de Portugal.
Eğer Cizvitler Portekiz'e karşı koyarsa Cizvit tarikatı Portekiz'den ihraç edilecek.
E, depois de Portugal, a Espanha, a França, a Itália e quem sabe?
Ve Portekiz'den sonra belki İspanya'dan, Fransa'dan, İtalya'dan da kim bilir?
Especiarias do Algarve, em Portugal.
Baharatlar Portekiz, Algarve'den geliyor.
Espanha, Portugal.
İspanya, Portekiz.
A Grã-Bretanha recebeu Hong Kong, Portugal recebeu Macau e a Rússia ocupou Hak Lung Gong.
İngiltere'ye Hong Kong, Portekiz'e Macao verildi ve... Rusya Hak Lung Gong'u işgal etti.
- Fui a Portugal para te ajudar...
- Senin için Portekiz'e gittim... - Evet, biliyorum.
- Nunca estive em Portugal.
- Hiç Portekiz'e gitmemiştim.
Nunca estive em Portugal.
Hiç Portekiz'e gitmedim.
Temos 500 famílias membros, não só americanas, mas de Portugal, Israel, Japão, Austrália.
500 aile üyemiz var, sadece Amerika'dan değil, Portekiz'den, İsrail'den, Japonya'dan, Avustralya'dan...
O rei de Portugal declarou festa por seus 50 anos,
Duydum ki Portekiz Kral'ı 50. yıl dönümünü kutlamak için tatil ilan etmiş.
Mefisto, Leva-me a corte de Portugal para que su Majestade admire minhas aptidões,
Mephisto, beni Portekiz diyarına götür de Majestelerine edindiğim hünerleri sergileyeyim.
Paspalho, seguiremos Fausto, Demonstrará suas aptidões ante o rei de Portugal,
Portekiz Kralı'na güçlerini sergilemeye giden Faust'u izlemek için hazır ol budala.
Portugal, talvez, ou talvez Equador.
Lüksemburg, herhalde, veya belki Ekvator.
De Portugal.
Portekiz'den.
Eles não são de Portugal.
Portekiz'den değil, İspanya'dandırlar.
Mas eles são de Portugal.
Ama Portekiz'dendirler.
Eles são de Espanha, não de Portugal.
İspanyol'durlar, Portekizli değil.
Neste verão, quero ir a Portugal.
Yaz boyunca Portekiz'e gitmek istiyorum.
Foste para Portugal.
Portekiz'e taşındın.
Conheci um anjo de Portugal aqui na minha casa.
Biraz önce, Portekizli bir melekle tanışmıştım. Burada, kendi evimde.
Este jogo vai determinar de uma vez por todas, qual é a maior nação do mundo, o México ou Portugal!
Bu maç Dünya'nın en iyi ülkesini belirleyecek olan maç - Meksika ya da Portekiz!
Eu mato-me se Portugal não ganhar.
Portekiz kazanmazsa kendimi öldüreceğim.
É do Verão passado. Estivemos duas semanas em Portugal.
Geçen yaz, iki hafta Portekiz'deydik.
As outras duas cópias estão em Portugal e em Frana.
Diğer 2 kopya Portekiz ve Fransa'da.
Quer que eu o compare com as outras duas cópias que restam e que estão em Portugal e na França.
Portekiz'de ve Fransa'da bulunan diğer iki kopyayla karşılaştırmamı istiyor.
Ele é como o Brad Pitt, Leonardo di Caprio e esse arqueiro bonito de Portugal, juntos num só.
Brad Pitt, Leonardo di Caprio gibi ve o yakışıklı, Portekizli kaleci gibi.
O Kenny Portugal manda um abraço.
Kenny Portugal selam söyledi.
Já agora, vamos até Portugal.
Bu kadar yakınken neden Portekiz'e doğru yol almıyoruz?
Ai, Portugal, porque gosto tanto de ti?
# Portekiz, # Seni neden bu kadar çok seviyorum?
Evidências disso provêm de extraordinários fosseis encontrados na costa Atlântica de Portugal.
Bu zengin bitki örtüsü üzerinde yaşanan evrimsel savaş bu garip dünyada hakim olmaya çalışacak yeni sürüngen türlerinin ortaya çıkmasına yol açtı.
Provas encontradas no local em Portugal forneceram uma pista.
Bu genç dişi, yavaş hareket eden sürüde yaşlı ve zayıfları hedef alıyor.