Translate.vc / Português → Turco / Primera
Primera tradutor Turco
69 parallel translation
Seu eu soubesse na primera vez que te vi... que você era uma telefonista em vez de mentir... Teria pedido sua mão na hora.
Seni ilk gördüğüm anda zengin biri değil de santral görevlisi olduğunu bilseydim hiç beklemeden çıkma teklif ederdim.
É a nossa primera reunião social para angariar fundos.
Kiliseyi bitirmemizi sağlayacak parayı bulmak için ilk sosyal toplantımızı yapacağız.
E agora, senhoras e senhores, pela primera vez na cidade, um novo número, com o qual irão rir ás gargalhadas!
Ve şimdi baylar, bayanlar bu şehirde ilk defa kahkahalarla güleceğiniz yeni bir gösteri...
Tal como da primera vez.
Hiçbir zaman da durmadın.
Não será a primera vez que ajudo um amigo em apuros...
Daha önceleri, ihtiyacı olan arkadaşları desteklemiştim.
Segunda classe custa-lhe $ 585... e primera classe são $ 798 mis $ 40 pelo animal.
Ekonomi sınıfı 585 dolar. Birinci mevki 798 dolar. Ayrıca hayvan için 40 dolar.
Estúpido, esqueceste a primera regra de autodefesa.
Aptal, kendini savunmanın ilk kuralını unutuyorsun
Tu gostavas de tar na primera pelicula muda... dos ultimos quarenta anos?
"Alo, Marcel? Ben Funn. " 40 yıldır ilk kez çekilecek olan bir sessiz filmde oynamaya ne dersin? "
E aquí veêm dobrando a curva... para completar a primera volta das 200 de esta corrida.
İşte geliyorlar, 200 turluk yarışın ilk dönüşünü yapıyorlar.
Tiveste a tua primera lição, pequena.
İlk dersini almış oldun evlat.
Parece-me demasiada casualidade... há dois anos, quando os Critters chegaram pela primera vez, atacaram a casa do rapaz.
Bu olanlar bana çok tuhaf geldi.. İki sene önce crite'lar geldiğinde, bu çocuğun evine girmişlerdi.
A primera nota irá levar você para Asgaard.
İlk nota seni Asgaard'a götürecek.
"Aerosmith". Em três semanas. Cadeiras na primera fila, querida.
- Aerosmith, 3 hafta sonra, ilk sıra.
A primera vista, diria..... que são mais de..... cem balas... .. de distintos calibres.
Şöyle bir bakarsak, diyebilirim ki... değişik boyutlarda 100 civarında mermi... görüyoruz.
Com certeza, a morte é uma solução, mas não a primera, não durante a tua juventude.
Elbette, Ölüm bir çözümdür, Fakat ilk olarak değil. Bu genç yaşında değil.
Desculpe, Sr. É a primera vez que me acontece isso.
Üzgünüm bayım bu ilk defa başıma geliyor.
Vale muito mais que o que sacámos da primera vez.
O ilk seferden daha da kıymetli artık.
Recruta de primera classe Bryan Nollan. Apresentando-se para o serviço, Senhor.
Göreve hazırım efendim.
Quando foi a primera vez que notou que ele faltava?
Kaybolduğu ne zaman iletildi efendim?
Começa a primera jogada.
Rollerball'un ilk oyunu yolda.
Eles põem-me num avião amanhã a primera hora.
Yarın sabah ilk iş bana bir uçak gönderirler
- Foi até a casa da prima para ver se consegue emprego.
Carlos, La Primera'ya iş aramaya gitti. Peki ne kazanmışım ben?
É divertido imaginar que uma pessoa vai visitar um lugar pela primera vez.
Seni daha önce bir yerlerde görmüş gibiyim.
Primera porta à esquerda.
Soldan ilk kapı.
Pela primera vez, posso dizer, estando sóbrio... que estou realmente muito orgulhoso de ti!
İlk defa Ayık olarak diyebilirim ki... Seninle gurur duyuyorum..
É a primera vez que patino sobre gelo.
İlk kez buz pateni kayıyorum.
Bebí pela primera vez porque Deixei o mundo inteiro e vim por ti
İlk likör içtiğim zaman... dünyayı bırakmış sana geliyordum.
Se resistirmos à primera investida de Zhao ainda poderemos ter esperança.
Zhao'nun ilk saldırısını püskürtebilirsek Liang için bir umut doğacaktır.
Quando encontramos pela primera vez alimentos alienígenas em Indiana, quando vi todos os arquivos da nossa missão ali encontrei uns relatórios arquivados por si.
- Pekâlâ. Mutasyona uğramış ilk yiyeceklerle Indiana'da karşılaştık. Oradaki operasyonla ilgili dosyalara baktığımda, sizin imzaladığınız bazı raporlarla karşılaştım.
Espero poder estar contigo até á primera neve.
İlk kar yağana kadar seninle kalmak istiyorum.
Mas ver os Estados Unidos pela primera vez... Quer dizer, estávamos numa banda e ganhávamos dinheiro suficiente para sobreviver.
Amerika'yı ilk defa görüyorduk yani, biz bir gruptuk ve hayatta kalmak için yeterli para kazanmalıydık.
A primera regra da adolescência :
Ergenlik yıllarının ilk kuralı,..
A primera e mas importante, ele pensa que tem o poder de estrangular-nos!
Değil mi, Perkins? İyi adam.
O importante é... que esta foi a primera coisa que o tipo não fez direito.
Katil, bir tek bunu... doğru hesaplayamamış.
Odeio esse maldito pequeno arrogante desde a primera vez que mo apresentou.
O ukala yaratıktan, tanıştığım an nefret ettim.
Sonhei jogar num Mundial E chegar ao topo em Primeiro
# Primera'da zirveye çıktım #
Pela primera vez, eu também.
Bu kez ben de korkuyorum.
Todos aqui estamos-nos vendo pela primera vez.
Burada 6 kişiyiz ve hepimiz ölümle yüz yüze geldik.
Agora, a primera regra para vida pública nunca deixe um presidente dirigir um carro, nunca.
Şimdi, siyasi yaşamın ilk kuralı, bir başkanın araba tekerleğinin gerisinde durmasına izin vermemelisiniz. Asla.
Não sei se tu, Bob, mas eu não estava assim tão animado desde a minha primera cirurgía opcional.
Seni bilmem, Bob ama ben ilk ameliyatımdan beri hiç bu kadar heyecanlanmamıştım.
Seu treinador Joe Miller, não se encontra esta noite na primera fila.
Koçu Joe Miller, bu akşam ring kenarında değil.
Os rapazes jogaram em casa pela primera vez ontem à noite e elas acham que eles foram melhor tratados.
Dün gece, erkek takımı evindeki ilk maçını oynadı ve kızlar daha iyi muamele gördüklerini düşünüyorlar.
Robin Goldberg, minha primera namorada, me ensinou algumas coisas.
İlk sevgilim Robin Goldberg bana birkaç şey öğretmişti.
Trás o Primera, o cinzento.
- Primera'yı getir. Gri olanını.
A primera coisa que quero dizer é que te amo.
Öncelikle seni sevdiğimi bilmeni isterim.
Pela primera vez de que me lembro, o meu povo não tem de ter medo.
Hatırladığıma göre ilk kez halkım korkmak zorunda değil.
Esta é a primera vez que a Ginger traz-nos um homem a casa para ser-nos apresentado.
Ginger, ilk defa bizimle tanıştırmaya bir erkek getirdi.
É a primera vez que patrulhamos com palestinos, não?
İlk defa Filistinlilerle beraber devriye atıyoruz.
Quero ficar na primera fila. Pois eu vou dormir mais um pouco. Sim, eu também.
Ben yatıcam
Foi Amor à primera vista.
Demek istediğim, yüzyılın en şaşırtıcı haberi.
É a primera vez que entro neste lugar.
Yeniden söyle.