Translate.vc / Português → Turco / Proxy
Proxy tradutor Turco
130 parallel translation
Rodeado pelos amigos, ele senta-se silenciosamente desligado de tudo Joga proxy pinball e coloca o dedo no nariz
Etrafında arkadaşları, öylecene oturur sessizce değil farkında hiç bir şeyin. Delirmiş bu, burnunu karıştırır gülümser, ağlar, herşeye karışır.
Já ouviste falar de Síndrome de Münchhausen by proxy?
Munchausen By Proxy Sendromu'nu duydun mu hiç?
Muitas vezes esse tipo de agressor vê a criança como maligna.
Munchausen By Proxy Sendromu'na yakalananlar, genelde çocuğa şeytan gözüyle bakarlar.
Já ouviu falar do Síndrome de Münchhausen by proxy?
Munchausen By Proxy Sendromu'nu duydunuz mu?
- Ainda achas que é Münchhausen by proxy?
- Bunun hâlâ Munchausen By Proxy Sendromu olduğunu mu düşünüyorsun?
Sou seu mensageiro oficial... o Grande Proxy.
Ben onun resmi sözcüsüyüm... Yüce Proxy.
Mas, Grande Proxy, como você fez...?
Fakat, Yüce Proxy, Nasıl...?
Bem, é claro que o Grande Nagus, ou o mensageiro oficial dele o Grande Proxy, é sempre bem-vindo ao nosso pequeno mundo... nosso necessitadíssimo pequeno mundo... e estamos emocionados que ele tenha se interessado com nossa pequena operação.
Şey, tabi ki Yüce Nagus, yani onun resmi sözcüsü Yüce Proxy, küçük dünyamıza daima hoşgelmiştir gariban küçük dünyamıza ve bizim mütevazi operasyonumuza ilgi duymasından çok heyecanlandık...
"Grande Proxy, vacância de..."
"Yüce vekil, kaçınma..."
"Grande Proxy, censura por..."
"Yüce vekil, sansürlenmiş..."
"Grande Proxy, encontros com..."
"Yüce vekil, karşılaşmış..."
O Grande Proxy é o mensageiro oficial do Nagus, certo?
Yüce Vekil Nagus'un resmi sözcüsü değil mi?
Você não é muito esperto para um Grande Proxy.
Yüce Vekil için pek de akıllı değilsin.
Ex Grande Proxy.
Eski Yüce Vekil.
Eu não sou... eu não sou o Grande Proxy.
Ben... Ben Yüce Vekil değilim.
Basta dizer que eles sabem que não sou o Grande proxy.
Benim Yüce Vekil olmadığımı bilmelerini söylemem yeterli sanırım.
Lembra-se do desastre de Carbon-Proxy em 1992?
92'deki Carbon-Proxy felaketini hatırlıyor musunuz?
Claro. Posso usar um servidor proxy que não identifique a origem.
Tabi, kaynağı gizlemek için bir proxy kullanabilirim.
E o site? Não conseguimos identificar a sua origem? Ele passa por um proxy na Bielorrússia.
Oranın hükûmetiyle anlaşsak bile yazışmalar bitene kadar Peter gitmiş olur.
Tu fugiste da forma mais vergonhosa, enquanto Proxy.
Olabilecek en rezil biçimde, Vekil kılığına sığınarak bundan paçayı kurtardın.
Proxy?
Vekil mi?
Kazukisu Proxy.
Joan } Ben Aydınlığın Vekili, Vekil Kazukisu.
Tu és um Proxy.
Sen bir Vekilsin!
Um Proxy?
Vekil mi?
Vou dar-te uma última chance de me dizeres que Proxy és tu?
Sana son bir şans vereceğim. Neyin Vekilisin?
Diz-me. O que é exatamente é um Proxy?
Söyle bana, tam olarak Vekil nedir?
Eu sou um Proxy?
Ben bir Vekil miyim?
Que Proxy és tu?
Neyin Vekilisin sen?
O meu nome é Ergo Proxy.
Benim adım "Ergo Proxy". { \ pos ( 190,60 ) } Ergo Proxy ( Vekil Ergo ) :
O Mark pediu para entrar na firewall do IBC e configurar acesso ao servidor proxy.
Mark benden bir proxy sunucu portu kurmak için, IPC firewall'unu geçmemi istedi. Oh.
- Nós somos os Munchausen By Proxy!
- Biz Munchausen by Proxy'yiz.
Dêem as boas-vindas aos Munchausen By Proxy!
Hollywood Bowl'a hoş geldiniz. Munchausen by Proxy.
Deve estar a usar um servidor proxy de caixa cinzenta que torna impossível detectar o histórico na Internet.
Hiçbir şey yok. İnternet geçmişini izlemeyi imkansız kılan gri kutu proxy sunucu kullanıyor olmalı.
Grupo Proxy : vão tratar das reuniões.
Bronson Grubu, siz montajı yapacaksınız.
Veio de um telefone proxy alterado.
Karıştırılmış proksi telefonundan geliyor.
Pode usar servidores proxy em Yinchuan, mas não se conseguirá... esconder.
Proxy sunucularıyla kaçabilirsin Yinchuan'da ama saklanamazsın.
Quem quer que tenha feito isto redireccionou estes 12 proxies e explorou a falha por aqui.
Bunu kim yaptıysa, bu 12 proxy'yi buraya yansıtıp ihlalin buradan yapıldığını göstermiş.
Os websites de vídeo Online, rastreiam os utilizadores pelo registo do IP... O truque é usar uma serie de IP ´ s falsos,... e... usar um script que te deixe navegar pela pagina do vídeo... usando a lista do proxy...
Bak, Online video siteleri, izleyici sayısını IP adresleriyle takip ederler yani numara şu, bir avuç IP adresi üreteceğiz, sonra sayfayı düzenlemek için bir "script" yazacağız "Proxy" listesi aracılığıyla da ve...
Depende de quantos servidores de proxy ele usou para o filtrar.
Kaç tane proxy sunucusundan geçtiğine bağlı.
São todos proxies.
- Tüm bunlar proxy'ler.
Enviei o dinheiro para uma conta Paypal através de um proxy.
Proxy sunucu vasıtayla, parayı Paypal hesabına yolladım.
Sabem o que é um proxy?
Proxy sunucusu nedir biliyor musunuz?
Geralmente um proxy chega. Mas este tipo usa dúzias.
Normalde tek bir proxy sunucusu yeterlidir, ama bu adam düzinelercesini kullanıyor.
Está a usar o dobro dos servidores.
Her zamankinin iki katı proxy sunucu kullanıyor.
E não está a usar nenhum dos proxys usuais. Se não soubesse de antemão.
Normal proxy sunucuları kullanmıyor.
Encriptação dividida, múltiplos proxies, e se tinha uma lista de e-mails, estava na cabeça.
Bölümlere ayrılmış güvenlik, çok sayıda proxy ve bir e-mail listesi olsaydı kafasında olurdu.
Significa que usaram o computador como um Proxy.
Demek istediğim, başkası onun bilgisayarını proxy sunucusu olarak kullanmış.
O Black usa vários servidores de proxy anónimos.
Black anonim proxy sunucularından oluşan bir zincir kullanıyor.
Nome falso, servidor proxy.
Webmail hesabı. Sahte isim, proxy sunucusu.
Cole estava certa. "Abraçoz" passou por um proxy estrangeiro.
Adresinin izini sürmeden imkânsız. Elimzde başka ne var?
Eu sou o Proxy da Luz
{ c : $ a7F6FF } { f :