English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Quinta

Quinta tradutor Turco

8,891 parallel translation
Sim, saiu do trabalho na quinta-feira à noite e nunca mais ninguém o viu.
Evet, perşembe gecesi işten çıktığından beri görülmemiş.
Se te der as direções, podes traze-las para a quinta do Dylan?
Size tarifi versem Dylan'ın çiftliğine götürür müsünüz? Maalesef.
Esta quinta é minha.
Burası benim çiftliğim.
Descobri que o irmão da Norma tem ficado na quinta do Dylan.
Norma'nın abisinin Dylan'ın çiftliğinde kaldığını öğrendim.
- Descobri que... o irmão da Norma tem ficado na quinta do Dylan.
Norma'nın abisinin Dylan'ın çiftliğinde kaldığını öğrendim.
A minha mãe descobriu que o meu tio está na quinta. Eu contei-lhe.
Annem, dayımın benimle çiftlikte kaldığını öğrendi.
- Onde vamos? - À quinta, falar com o teu tio.
- Çiftliğe gidip dayınızla konuşacağız.
Vamos à quinta falar com o teu tio.
Çiftliğe gidip dayınızla konuşacağız.
Está bem, o Dylan escondeu-a na quinta.
Dylan çiftliğinde sakladı.
Vou ficar na quinta uns dias.
Birkaç günlüğüne çiftlikte kalacağım ben.
Para a quinta? Sim.
Evet.
O Caleb teve de ir embora da quinta por uns tempos.
Caleb çiftlikten ayrılmak zorunda kaldı bir süreliğine.
Dispersaram-se depois de a Helena ter incendiado a quinta.
Helena çiftliği ateşe verdikten sonra hepsi dağıldı.
- Deixámo-la na quinta.
Onu çiftlikte bıraktık.
A cada vez, tens duas hipóteses de construir a tua quinta, uma para ti e outra para o teu marido.
Her sırada çiftlik inşa etmek için iki hamlen var... Biri senin, biri ortağın için.
Não me consigo lembrar qual é a quinta coisa.
Beşincinin ne olduğunu hatırlayamıyorum.
Além disso, já é quinta-feira.
Ayrıca, neredeyse Perşembe oldu.
Provavelmente seria... senão tivessem cometido o erro de me mandar para a quinta dos meus avós em Clarksville quando tinha 12 anos.
Muhtemelen öyle olacaktım... Ta ki 12 yaşındayken beni büyükbabamların Clarksville'deki çiftliğine gönderip hata yapana dek.
Divisão da Vigésima quinta infantaria.
25. piyade tümeni. Destek birliğinde miydin?
Pensei que ias ficar até quinta-feira.
Perşembe'ye kadar buradasın sanıyordum?
É a velha quinta dos Campbell.
Burası Old Campbell Farm.
Fico todas as noites a preparar a edição de quinta, Detective.
Dün bütün gece Perşembe haberlerini hazırlıyordum dedektif.
- Esteve com ele na quinta?
- Çiftlikte mi kalıyordu?
Quinta-feira.
Perşembe.
É quinta-feira?
Bugün perşembe mi?
- Foi na quinta.
- Çiftlikteydi.
... ele está com o cientista e empresário, Rupert Boyce. Porque o Karellen voltou a esta quinta do Missouri...
... bilim adamı ve girişimci Rupert Boyce Karellen'ın Missouri'deki çiftliğe neden döndüğünü...
Vai ser na próxima quinta-feira aqui no 51º.
- Evet. Tören haftaya perşembe burada, 51'de yapılacak.
Vêm diariamente de uma quinta do Menino Bruce.
Efendi Bruce'un sahibi olduğu bir çiftlikten günlük olarak geliyorlar.
Tu és o Gordon Shumway, e tens uma quinta de lacticínios de 500 hectares em Nova Iorque, com 600 Holsteins e duas salas de ordenha Herringbone.
Sen Gordon Shumway'sin ve New York dışında 500 hektarlık bir mandıran var 600 tane süt veren Holstein'in ve iki büyük başın var.
- Queremos dar uma olhadela à quinta.
- Çiftliğe bir bakmak istiyoruz.
Fiquem longe da quinta!
Çiftliğin yakınından bile geçme sakın!
Ele apareceu lá na quinta.
Benim çiftliğime çıkageldi.
O Andy disse que a quinta agora é uma vinha, como em França.
Andy, çiftliğimizi üzüm bağı yaptıklarını söyledi. Üzüm bağı yapmışlar, Fransa'daki gibi.
Uma bela morena abrigou-se numa quinta a cerca de um dia de viagem daqui.
Siyah güzel varmış buradan bir gün uzaklıkta bir çiftliğe sığınan.
Estatisticamente "B" é a quinta letra mais comum para começar um sobrenome, e "A" é a 12ª
- Pekâlâ, istatistiksel olarak B soyadların başında en çok kullanılan beşinci harftir, A ise on ikinci.
Um na clavícula direita, um na quinta costela direita e um pequeno entalhe no úmero direito.
Bir tane sağ köprücükte, bir tane beşinci kaburgada bir ufak çizik de sağ kol kemiğinde.
Então está combinado, quinta-feira às 20 : 00.
Söyleyeceklerim bu kadar. Perşembe günü akşam saat 8'de.
Então, posso ver-te na quinta-feira?
Seni perşembe görebilir miyim?
Vejo-te na quinta.
Perşembe günü görüşürüz.
"O meu cão." E toda a gente diz : " Isto é uma quinta.
Diğer insanlar da " Burası bir çiftlik.
Vou precisar que se casem numa quinta.
Bir çiftlikte evlenmeniz gerekiyor.
Ele tem dois pais que o adoram. Têm uma quinta, animais, comida na mesa. É perfeito.
Onu seven anne ve babası, çiftlikleri, hayvanları, önün gelen yiyecekleri var.
Encontrei-o deitado na floresta, próximo da minha quinta.
Çiftliğimin yanındaki ormanda yatarken buldum onu.
Meu tio tem uma quinta no Wisconsin, que tem essas lagoas de porcaria.
Amcamın Wisconsin'de bir çiftliği var. Ve şu bok gölcüklerinden var.
- Quinta-feira.
- Perşembe.
Numa quinta.
Bir çiftliğe!
- Escondo isto na quinta.
- Ne?
Está na minha quinta.
Benim çiftliğimde.
Mas, sem dúvida, é significativo, porque o mundo, vai de novo para a modesta quinta no Missouri.
Ve gözler yeniden Missouri'deki mütevazı çiftçiye döndü.
- Isto é uma quinta de formigas?
Bu bir çiftlik mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]