Translate.vc / Português → Turco / Rapid
Rapid tradutor Turco
70 parallel translation
E depois no hotel Sheraton-Johnson em Rapid City, South Dakota.
Sonra da Güney Dakota'da, Rapid City'de Sheraton-Johnson Oteli'nde.
Hotel Sheraton-Johnson, Rapid City, South Dakota.
Sheraton-Johnson Oteli, Rapid City, Güney Dakota.
Rapid City.
Rapid City'ye.
Rapid City, South Dakota.
Güney Dakota'da Rapid City'ye.
Rapid City?
Rapid City'ye mi?
Como estão as coisas em Rapid City?
Rapid City'de işler nasıI?
Disse que se os comunistas largassem a bomba atómica gostaria que o fiizessem no centro de Rapid City.
Komünistler atom bombası atarsa Rapid City'nin ortasına atmalarını istediğini söylerdi.
O que foi apanhado por um crocodilo no Rio Rapid.
Rapid Nehrinde bir timsahın saldırısına uğrayan adam.
Escuta, "Pé de Corvo", a única viagem que o Leo vai fazer é para a autópsia, em Rapid City.
Bak, "Karga Ayak", Leo'nun tek yolculuğu, Rapid City'deki tıbbi merkez olacak.
Estava em Rapid City.
Rapid City'deydim.
Reforços de Rapid City. Estamos a montar um cerco.
Rapid City'den takviye aldık.
Vamos mandá-la para Rapid daqui a nada.
Hemen Rapid'e göndereceğiz.
É melhor chamar os agentes de Rapid City.
Rapid City federallerini çağırsak, iyi olur.
- Rapid Cabs. - Olá. Preciso de um táxi, por favor.
- Bana bir taksi lazım.
- Ponha-o num infusor rápido.
- Rapid infuser'a as. - Ulaştım sayılır.
Dê uma cadeira de rodas ao seu primo e um infusor rápido à sua tia solteirona.
Kuzenine tekerlekli sandalyeyi ver, rapid infuser'ı da teyzene ver.
Soro morno, infusores rápidos e sangue O, em todas as camas.
Her yatağın başında saline, rapid infuser ve iki ünite O-negatif kan hazır olsun.
A Rapid Transit Commission de Taipei perdeu o processo que tinha interposto contra a Matra...
Taipei Hızlı Araç Komisyonu.. .. Fransız şirketi Matra'ya karşı açtığı davayı kaybetti.
Quero uma linha central e prepara o infusor rápido.
Ana damar açmaya hazırlanın. Rapid infuser'ı yenileyin.
Foi roubada numa paragem de autocarro de Rapid City.
Rapid City'deki durakta beni soydular.
Isto guardará um registo dos teus ciclos REM.
Bu şey senin REM kayıtlarını tutacak. ( ÇN : REM = rapid eye movement, uyku esnasında gözün göz çukuru içinde ki hareketleri )
Rapid Employment terá muito orgulho em ajudar em tão esplêndida iniciativa.
Rapid Şirketler Grubu böylesine şahane bir etkinliğin içinde yer almaktan onur duyar.
Rapid Employment vai ter toda a publicidade.
Rapid Şirketler Grubu, reklam işlerinin tamamını kendi başına üstlenecek.
Bati com a cabeça. Vou preparar o infusor.
Rapid infuser'ı hazırlayacağım.
Está bem, pisei a linha.
Çizgiyi aştım. Rapid infuser'a bakabilir miyim?
Morreu há dois anos num estranho incidente em Rapid City.
İki yıl önce Rapid şehrinde garip bir kepçe kazasında ölmüş.
Directo desde Pierre até Rapid City, caminhos-de-ferro para as minas das Montanhas Negras.
Doğruca Pierre'den Rapid City'ye Kara Tepeler'deki madenlere demiryolu hizmeti.
- Pede um infusor rápido.
- Rapid infuser'ı hazırlayacağım.
Rapid City, Dacota do Sul. Taos, Novo México. Gary, Indiana.
Rapid City, Güney Dakota, Taos, New Mexico, Gary, Indiana.
Sim, como se o Dixon fosse contra uma máquina de agonia.
Tabi tabi, mesela Dixon hızlı yaş büyültme makinesine girsin ( rapid aging machine )
A Rapid City destacou a Guarda Nacional, mas foram chamados de volta.
Rapid şehri ulusal savunmayı gönderdi ama geri çağırıldılar.
- Pusémo-lo em Rapid City.
- Onu Rapid City'ye yerleştirmiştik.
Se me dão licença, tenho bilhetes para ver a nossa equipa a dar cabo de Rapid City.
İzninizle, bizim takımın Rapid City'yi mahvedeceği maç için biletlerim var.
Vamos acelerar.
Arkadaşlar, rapid'e giriyoruz.
Ele enviou o Espelho para Rapid City.
Aynayı oraya o gönderdi. Hugo!
E tem mestrado em história pela USD de Rapid City, com acesso a uma biblioteca particular dos Regentes.
Aynı zamanda USD Rapid City'den tarih yüksek lisansı var ve oradaki özel vekil kütüphanesine giriş yetkisi var.
E a Alice está a solta em Rapid City. Procuramos um novo, e definitivo... lar para a Srta.
Biz de Bayan Deli-Dolu'ya kalıcı bir ev bakıyoruz.
Porque está em Rapid City? Porque é onde o L'Etoile está... Eu encontro.
Çünkü L'Etoile orada sanırım.
Isto é, não conseguimos fazer com que todos em Rapid City olhem num espelho.
Sonuçta Rapid City'deki herkesi aynaya baktırtamayız.
Tivemos um imprevisto em Rapid City.
Rapid City'de biraz durduk.
Era o que ela tinha em Rapid City.
Rapid City'de üzerinde olan elbise bu.
Há 10 dias, Joseph Purl, um lenhador de 33 anos, foi encontrado às portas de Rapid City, South Dakota.
10 gün önce 33 yaşındaki tomruk kesicisi Joseph Purl Güney Dakota'da Rapid City'nin hemen dışında bulundu.
Para ser exacto, as partes do corpo desmembrado de Joseph Purl foram encontradas no bosque fora de Rapid City, South Dakota.
Kesin konuşursak, Joseph Purl'ün vücut parçaları Güney Dakota'da Rapid City'nin hemen dışındaki ormanda bulundu.
- Meu Deus!
Rapid infuser!
E prepara o infusor.
Rapid infuser'ı hazırlayın
Bem, isso é rápid.
Bayağı hızlıymış.
Aconteceu uma coisa interessante com o Walter no casino.
Walther Rapid Kumarhanesi'nde ilginç bir şey buldu.
Como sabe sobre o Armazém?
Depo'yu nereden biliyorsun? Rapid City'ye aynayı gönderdi.
Partiu-se.
Ve Alice de Rapid City'de cirit atıyor.
- Onde?
- Rapid City, South Dakota.
- Rapid City, Dakota do Sul.
Neden Rapid City'de?