Translate.vc / Português → Turco / Res
Res tradutor Turco
347 parallel translation
Há o balcão de um banco no rés-do-chão, mas do primeiro ao quinto andares é só escritórios.
Beşinci kata kadar hep ofisler var. Onun üstünde de çatı arası.
Um bombardeamento em Düsseldorf.
Bu neyin res mi? Düsseldorf'a isabet eden bombalar.
Agora que tenho a vossa atenção, quero avisá-las a todas raparigas, mulheres, de Nova Iorque acerca de um homem casado, malvado e perigoso que vive no rés-do-chão do meu prédio.
Hazır dikkatiniz bendeyken, tüm bayanları uyarmak istiyorum şeytani ve tehlikeli evli bir adamla ilgili alt katta yaşıyor.
Dou-te o mesmo se bloqueares o elevador no rés-do-chão... por volta das 5 horas...
Daha fazlasını da kazanabilirsin. Tabii eğer, saat 5 : 00'dan önce kaldıracı bizim için hazırlarsan.
"Esse é o problema, S.res Agentes."
Sorun da bu, memur beyler.
Este filme é dedicado à MONOGRAM PICTURES
Bu filim, MONOGRAM PICTU RES'e adanmistir.
Um veículo está a entrar numa auto-estrada de acesso res...
Kapalı olan ekspres yolda bir araba var.
- OAK PARK RES.
- OAK PARK RES.
Já chamei uma ambulância, mas é melhor trazeres essa gente para o rés-do-chão.
Dinle, ben zaten ambulans çağırdım,... ama yukarıdaki insanları zemin kata indirmen gerek.
O ¡ n ¡ m ¡ go a ¡ nda prev ¡ sa de uma vo ¡ sa para lhe dar força de saber. Para quebrar toda a res ¡ stênv ¡ a e vobr ¡ r de trevas todas as terras.
Düşman kendisine direnenleri yok etmek ve tüm diyarları karanlığa boğmak için... ihtiyacı olan bilginin gücünü ona verebilecek tek şeyden hala mahrum.
Se não t ¡ vesse res ¡ st ¡ do ao últ ¡ mo.
Sonuna dek karşı koymasan onlara benzeyecektin.
Eu me encontrei com a sra. Lorenzo no res...
Yani, bugün Bayan Lorenzo'ya rastladım.
Desenhei de memória o rés-do-chão do casino, mas é aproximativo.
Aklımda kaldığı kadarıyla kumarhanenin bir planını çizdim. Ama oldukça yetersiz.
Consegues-nos a planta do rés-do-chão do casino?
Bize kumarhanenin bir planını getirebilir misin?
Deixara definitivamente o rés-do-chão, pela cela 107, no último andar.
İlk kattaki hücreden en üstteki 107 nolu hücreye geçtim.
O meu vizinho do rés-do-chão? Fuzilado anteontem.
- Alttaki komşum, iki gün önce vuruldu.
O cabo no rés-do-chão, perto da porta da qual tinha a chave.
Onbaşı ise birinci katta, anahtarlara en yakın odada kalıyordu.
Rés-do-chão.
Giriş katı. Herkes dışarı.
O apostador, do rés-do-chão, menina.
Zemin kattaki bahisçi, bayan.
Naturalmente, que lhe faltam certos luxos, mas este é o preço que paga por um rés-do-chão.
Doğal olarak, bazı başka lükslerden yoksun, ama zemin kata yerleşmek için bir insanın ödediği para bu.
Morava no rés-do-chão.
Bir dişçi vardı.
Eleanora Giardinelli... Um cisne branco num lago de rés.
Eleanora Giardinelli kurbağalar havuzunda beyaz bir kuğu.
Uma noite, o Sr. Jameson mostrou-me slides no rés-do-chão da igreja.
Bir gece Bay Jameson, kilisenin bodrum katında renkli saydamlar gösterdi.
- Ficas com o rés-do-chão, está bem?
- Sen giriş katını al, tamam mı?
Entraram no rés-do-chão.
- Giriş katındalar. - Neredeler dedin?
Olha, entraram no rés-do-chão!
Şuraya baksana.
Directo até ao rés-do-chão.
Sadece cadde hizasında durur, beyler.
"Rés-do-Chão" começa com R.
"Lobi" kelimesi L ile başlar.
Rés-do-chão, por favor.
Zemin kat. Buyurun.
RÉS-DO-CHÃO - ROUPA DE HOMEM, DE RAPAZ, E ROUPA EFEMINADA
ZEMİN KAT-ERKEK GİYSİLERİ, OĞLAN GİYSİLERİ, KADINSI EŞYALAR
7000 do rés-do-chão ao 68º, 4500 do 68º ao 100º e 2200 até ao telhado.
Yerden 68'e kadar 1500, 68'den 100'e kadar 1000,... ve buradan çatıya kadar 500.
Estes gajos são má rés.
Bunlar kötü adamlar.
Não é muito comum, pois não? Quartos no rés-do-chão?
Yatak odalarının zemin katta olması çok alışılmadık bir durum değil mi?
Claro, eu tive a oportunidade de entrar no rés-do-chão. Eram coisas muito boas.
Tabii ki sıcak çubuk kraker işine... baştan giriş şansım vardı.
O quarto de dormir era no rés-do-chão, e havia lá um grande cofre...
Yatak odası büyük kasanın olduğu yerde, ilk kattaydı.
O Whitaker está no rés-do-chão.
Whitaker zemin katta.
A avaliar pelo rés-do-chão, esta sala tem metade do tamanho que devia ter.
Yerin döşenme şekli bu oda olması gerekenin yarısı kadar.
O nosso é o rés-do-chão.
Biz şurada, giriş katındayız.
Tens aqui uma má rés.
Buraya alıp getirdiğiniz kötü bir tohum.
Era o rés do chão, lá no antigo 32.
Ne de olsa giriş katıydı, ya da ikinci, üçüncü kat falan.
Aqui está o mapa do rés-de-chão e sabemos onde estão os dados guardados.
Binanın iç planı elimizde,... kayıtların nerede saklandığını da biliyoruz.
O Tommy é má rés.
Tommy yaramaz biri, uslanmaz bir çocuk.
Há dois sacos do lixo no rés-do-chão.
Yerde iki çöp torbası var.
Mudámo-la para a Casa Threadgoode e pusemo-la no rés-do-chão, para ficar mais confortável.
Biz de onu rahat edebilsin diye... Threadgoode evinin alt katına yerleştirdik.
E depois do casamento, vais viver para um bonito apartamento no rés-do-chão.
Ve evlendikten sonra, birinci katta güzel bir daireye taşınacaksınız.
- Porque um apartamento no rés-do-chão?
- Niçin birinci kat?
No rés-do-chão, por causa do coração de Sua Senhoria.
Zemin katta bay Holmes, Hanımefendinin kalbi hesaba katıldığı için.
Em que parte do rés-do-chão?
Zemin katta tam olarak nerede?
Holmes, graças a Deus... Felizmente, o quarto era no rés-do-chão.
Holmes, tanrıya şükür.
O quarto do patrão é no andar de baixo, em frente ao jardim e o do Sr. Hebworth é no rés-do-chão, mesmo em frente ao escritório.
Efendim de, bir kat aşağıda, bahçeye bitişik odada ve Mösyö Hebworth zemin katta, tam çalışma odasının karşısındaki odada kalıyor.
Se me pedissem para fazer o projecto Eu optaria por casas com rés de chão com espaçosos quintais, um pouco de Frank Lloyd Wright, misturado com o estilo das casas Japonesas.
Benden böyle bir planlama yapmam istenseydi Frank Lloyd Wright'inkiler gibi genis çimenlikli tek katli evler planlardim Japon evleri tarzinda.