Translate.vc / Português → Turco / Rino
Rino tradutor Turco
84 parallel translation
Alguns caçadores decoram as paredes com a cabeça de um leão que uma vez mataram no Tanganica, ou algum pobre e infeliz rinoceronte apanhado a tomar banhos de sol no Congo.
Bir avcı duvarlarını bir zamanlar Tanganika'da vurduğu bir aslan başıyla ya da Kongo'da güneş banyosu yaparken yakalanan zavallı talihsiz bir rino ile süsler.
E "oto-rino-laringologia?"
Ya "oto-rino-laringoloji?"
Rino, faz-me a gentileza de me mostrares o teu traseiro.
Rino, bana onun makatını gösterir misin?
Por favor, trate-me por Steve Herino.
Lütfen bana Steve-O-Rino de.
Boa noite, Steve Herino.
İyi geceler, Steve-O-Rino.
Steve... Herino.
Yani Steve-O-Rino.
"Rino"... percebem?
Rhino ( gergedan ). Tamam mı?
lembra-te eles nunca apanharam aquele rino...
- Unutma ki o gergedanı asla yakalayamadılar.
Eu não posso, o rino vai apanhar-me.
Gergedan beni yakalar.
Faz me esse favor, Rino.
Beni güldür gergedan.
Rino, perdeste o equipamento de pesca da tribo.
Gergedan, olta takımını kaybettin.
Ah, encontrámos a cabeça do Neely, num caixote do lixo, atrás de um salão de bowling em Reno.
Neely'nin kafasını bulduk. Rino'da bowling alanının dışında bir yerde.
Ele diz que nos arranja ginseng, chá de nervos, toda essa merda herbal.
Bize ginseng, sahte rino, sakinleştirici çay,.. ... bütün bitki ihtiyaçlarımızı halledeceğini söyledi.
- A "rino" qualquer coisa.
Şu alın ağrısı. Doğru.
Parabéns, és a dona orgulhosa da tua "rino" qualquer coisa.
Kendine ait özel bir rahatsızlığın olduğu için gurur duymalısın. Bir üst solumum yolu virüsü.
Um vírus "rino"?
Soğuk algınlığı var diye mi gelemiyorsun?
- Decerto muitos de vocês recordam... - RINO.
Ah, gergedan, anladım.
Vou vos atingir com o jacto A fuga selvagem do Rino
# Döverim laflarımla Vahşi Gergedan Vuruşuyla #
Ele chama Rino.
Adı Rino.
Putz, como você é engraçado.
Çok komiksin Rino.
- Prazer, meu nome é Rino.
- Evet. Ben de Rino.
- Rino?
- Rino mu?
- Rino Hanssen.
- Rino Hanssen.
Rino? Olha...
Rino?
- Vamos, Rino.
- Harika!
Fala outra vez.
Rino, bir daha söyle. - Nasıl?
- Rino?
- Rino?
Venha com a mamãe, Rino.
Hadi Rino.
Rino! Rino!
Rino!
Querem ir... - Com vocês?
Rino'nun dairesine gelmek ister misiniz?
Rino, você vai passar um carão!
Rino, ne yapıyorsan, bunu eline yüzüne bulaştıracaksın!
Rino, nós vamos dar uma festa no domingo.
Rino, pazar günü bir parti veriyoruz.
Você está mais interessado no Rino.
Rino ile daha çok ilgileniyorsun. İstediğin bu mu yani?
Minha nossa, Rino!
- Aman tanrım, Rino!
Rino...
Rino...
Rino? Você não era tão festeiro.
Rino, bu kadar dırdırcı olma.
Puta que pariu, Rino!
Öldüren cazibe Rino!
Boa sorte, Rino!
İyi şanslar Rino!
Prazer, sou Rino.
Ben Rino.
Aquele rino...
O gergedan!
O Rino?
Gergedan mı?
Rino!
Rino!
Rino?
Rino?
Rino!
Rino, evlat!
Prazer em conhecê-lo, Rino.
- Tanıştığımıza sevindim Rino.
Venha. Rino.
Hadi Rino.
- Ao "apê" do Rino?
- Biramız ve...
Rino...
Rino.
- Ei, aqui é o Rino.
- Selam, ben Rino.
- Olá, Rino.
- Selam Rino. Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Rino.
Rino.