English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Rising

Rising tradutor Turco

122 parallel translation
A ideia do Pai de abrir um salão de jantar na Rising Star, para dar mais alegria ás pessoas, foi brilhante.
Babamın herkesin gitmeye can attığı Rising Star'ın yemek salonunu yeniden açma fikri harikaydı.
Está a chegar à Rising Star a qualquer momento.
Her an Rising Star'da olabilir.
Viajei na Rising Star centenas de vezes... isto lembra-me os velhos tempos, antes da guerra.
Rising Star ile yüzlerce kez yolculuk ettim. Bu bana savaştan önceki eski günleri hatırlattı.
A Rising Star e a Edena estão em dificuldades.
Rising Star ve Edena'dan tehlike sinyali.
Vi com os meus próprios olhos a bordo da Rising Star... antes de ter sido expulso e posto aqui com a ralé da humanidade.
Rising Star'da, kendi gözlerimle gördüm... Oradan kovulup, bu insan posalarının arasına atılmadan önce.
Mudando rumo para encontro com cargueiro Rising Star.
Rotamızı değiştiriyoruz. Rising Star'a gidiyoruz.
Cargueiro Rising Star... aqui Sigma Shuttle para verificar estragos e abastecimentos.
Yolcu gemisi Rising Star burası, Sigma Mekiği. Görevimiz, filodaki hasarı ve besleme durumunu incelemek.
HOMICÍDIO NO ESPACO
RISING STAR'DA CİNAYET
Excepto na Rising Star.
Rising Star'dayken hariç.
Vamos ver o croupier da mesa três da Rising Star.
Rising Star'da üçüncü masadaki dağıtıcıyı kontrol edeceğiz.
Mas, Comandante temos de falar com os conhecidos do Ortega a bordo da Rising Star.
- Ama Komutan, biz... Ortega'nın Rising Star'daki tanıdıklarıyla konuşmalıyız.
Talvez tenhamos sorte na Rising Star.
Belki Rising Star'da şansımız yaver gider.
Então, vi a única nave que restava, a Rising Star.
Sonra geriye kalan tek gemiyi gördüm, Rising Star.
Por isso, o Apollo não pode provar nada além de estarmos a bordo da Rising Star ilegalmente.
Apollo, Rising Star'a yasadışı binmemiz dışında bir şey ispatlayamaz.
Os três estavam em Caprica na noite do raid. Todos subiram a bordo da Rising Star com nomes falsos.
Üçü de Caprica'daydı ve üçü de Rising Star'a sahte isimlerle bindi.
Quer dizer que somos livres de voltar à Rising Star?
Yani Rising Star'a dönmekte serbest miyiz?
Eles arranjaram alguns médicos da Rising Star.
Rising Star'dan birkaç tıbbi teknisyen getiriyorlar.
Vaivém Canaris, daqui Controle de Aproximação da Rising Star.
'Canaris Mekiği, burası Rising Star Giriş Kontrol.
Rising Star em dez centons.
Rising Star'a 10 dakika.
Não-homens Borellianos aqui na Rising Star?
Borellian Noman'lar burada Rising Star'da mı?
E nós acabámos de o escoltar da Rising Star.
Ve biz ona Rising Star'dan ayrılırken eşlik ediyoruz.
Vaivém da Galactica, em retorno da Rising Star, está autorizada a aterrar.
'Rising Star'dan gelen Galactica Mekiği, inebilirsiniz.'
Pensaram que eu inventaria uma história acerca de ter perdido um filho apenas para sair da Rising Star com um guerreiro?
Kayıp oğlum ile ilgili hikayeyi uydurduğumu düşünüyorsunuz. Böylece Rising Star'dan bir savaşçı ile ayrılabilecektim.
Quando conhecemos este... Camaleão na Rising Star...
Rising Star'da Chameleon ile karşılaştığımızda...
Ele estava apenas a usar-me para sair da Rising Star.
Ve siz haklıydınız. O beni sadece Rising Star'dan çıkmak için kullandı.
Bem-vindos a Estrela em Ascensão.
Catch a Rising Star'a hoş geldiniz.
Se quiseres saber mais, vai ter comigo à House of the Rising Sun, às oito.
Eğer daha fazla bilgi istersen benimle Rising Sun'da buluş, saat sekizde.
Ela vai encontrar-se comigo ás oito da noite.
Benimle Rising Sun'da 8'de buluşacak.
Ainda trabalhamos com a Rising Sun Lines?
Hâlâ Rising Sun Lines'la mı çalışıyoruz?
Antes disso, em Rising Sun, seis.
Bundan önce de Rising Sun'daydık. Ondan önce de, Jennersville'de.
E agora, princesa sorridente, isto é para ti. Do chefe índio, Mojo Risin.
Güler yüzlü küçük prenses, bu senin için Şef Mojo Rising'den.
Eu apostei tudo no "Rising Star".
Bense "Yükselen Yıldız" a yatırdım.
"Rising Star"!
Yükselen Yıldızmış!
Ele foi até Ascot e apostou tudo o que tinha no "Rising Star".
Ascot'a gitmiş ama bütün parasını "Yükselen Yıldız" a yatırmış.
Rupert Carrington. "Rising Star".
Rupert Carrington. "Yükselen Yıldız".
Já agora, se lhe apetecer fugir da rotina ou tiver tempo, estamos no Rising Star.
Bu arada, canınız sıkılırsa sohbet etmek isterseniz, Rising Star'da kalıyoruz.
APARTAMENTOS Rising Star Utilidades
Yükselen Yıldız DAYALI DÖŞELİ ODALAR
Hoje de manhã nasceu um bebé a bordo da Rising Star.
Bu sabah Rising Star'da bir bebek doğmuş.
Estiveste sempre na Rising Star?
- Bunca zamandır Rising Star'da mıydın?
Esteve inconsciente na Rising Star desde o ataque.
Meğerse saldırıdan beri Rising Star'da baygın bir şekilde yatıyormuş.
O comandante da Rising Star estava perplexo com a forma como foste lá parar.
Rising Star'ın Kaptan'ının kafası gemiye nasıl bindiğin konusunda biraz karışık.
Sabias que ele me foi ver à Rising Star?
Rising Star'da beni görmeye geldiğini biliyor muydun?
Fui à Rising Star e não queria que o Tigh soubesse.
- Rising Star'a gitmem gerekiyordu ve Tigh'ın bilmesini istemedim.
Só se considerares um dia numa suite de luxo a bordo da Rising Star como um motivo de preocupação.
Rising Star'da lüks bir odada bir gün geçirmeyi endişelenecek bir şey olarak değerlendirmiyorsan, hayır. Ne?
Está a bordo da Rising Star.
Rising star gemisinde.
Contacta a Rising Star.
Rising Star ile bağlantıya geçin.
Rose, na série de holovídeo, Jupiter Rising, o Grexnik está casado com quem?
Rose. Holografik video "Jüpiter İsyanı" dizisinde Grexnik kiminle evlendi?
É manhã cedo, e o ar quente já está a aumentar rapidamente.
It's early morning, and the warm air is already rising fast.
Mas desta vez, os ventos são mais calmos, e elas podem usar a temperatura a aumentar para ganhar altura.
But this time, the winds are calmer, and they can use the rising thermals to gain height.
Eu vou pôr o meu boneco "Catch A Rising Krusty"!
Ben Yıldızı Parlayan Krusty * bebeğimi koyuyorum.
É um começo.
Rising Star.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]