Translate.vc / Português → Turco / Roberta
Roberta tradutor Turco
450 parallel translation
Será bom ser chamada Roberta outra vez.
Yeniden Roberta diye çağırılmak iyi olacak.
Atenção onde pisas.
Dikkat et. Adımına dikkat et, Roberta.
Como aqui, Roberta.
Buradaki gibi, Roberta
Como te sentes agora, Roberta?
Şimdi nasıl hissediyorsun, Roberta?
Permite-me, Roberta.
İzninle, Roberta.
Podes confiar em mim, Roberta.
Sen merak etme, Roberta.
Obrigado, Roberta.
Teşekkürler, Roberta.
- Roberta!
- Roberta!
Se queres aprender a disparar, seria um prazer ensinar-te.
Nasıl ateş edileceğini öğrenmek istiyorsan, Roberta.
- Tu tens é ciúmes.
Roberta'yı eğlendirmekten daha önemli işlerimiz var. Sorun sende. Kıskançsın.
Vamos ter um feriado, Roberta.
Bir bayram yapacağız, Roberta.
Roberta, não sou grande coisa a dizer as coisas...
Roberta... Bir şeyler söylemek konusunda iyi değilim biliyorsun, fakat...
Estás a ir no sentido errado, Roberta.
Yanlış yöne gidiyorsun, Roberta. Hadi, Rocky.
Sentido errado, Roberta.
Ters gidiyorsun, Roberta.
Roberta! Volta aqui!
Roberta, buraya gel.
- Não é justo, estava a ganhar.
Hiç adil değil, Roberta, kazanıyordum!
Anda, Roberta.
Hadi Roberta.
Já não pareces um rapaz, Roberta.
Artık bir erkek çocuğu gibi gözükmüyorsun.
Roberta, não ligues ao que ele disse.
Roberta, onları dinleme.
A Roberta e eu falámos em escola, mas... uma universidade.
Roberta ve ben okul hakkında konuştuk. Ama ben, bir üniversiteye gitmeyi hayal bile edemezdim!
Claro que, como disse a Roberta, há certas coisas que não podemos ter.
Roberta'nın dediği gibi, Yanında kimse olmadan bir şeyler yapabilirsin.
Adeus, Fritz. Adeus, Roberta.
Güle güle, Anne, Baba Fritz, Roberta.
Parece ser o teu dia de sorte, Roberta.
Şanslı günün gibi görünüyor, Roberta.
Roberta Lincoln.
- Roberta Lincoln.
Roberta, tem de acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasın.
Roberta, tenha cuidado.
- Dikkat et.
Essa é a Phyllis, que significa "Bem".
Bu benim, Roberta. Bana bazen Bobbie, bazense Lanky derler.
Feliz aniversário, Srta. Roberta.
İyi ki doğdun, Bayan Roberta.
Às vezes Roberta, és tão parecida comigo.
Bazen, bana çok benziyorsun Roberta.
- Boa sorte, Srta. Roberta.
- Gözün aydın, Roberta.
Chamo-me Roberta.
Adım Roberta.
- A Roberta telefonou.
- Roberta aradı.
Os rapazes e eu fizemos um jogo óptimo com a Roberta.
Çocuklarla beraber Roberta'yla harika vakit geçirdik.
Que se passa, Roberta?
Sorun nedir Roberta?
- Pára de citar a Roberta.
- Roberta ağzını bırak.
- Até logo, Roberta.
Görüşürüz Roberta.
- Roberta.
- Roberta.
- Esta rapariga é a Roberta.
- Bu küçük kız Roberta.
Roberta Alspaugh, do 5º Juízo.
Sizi Beşinci Bölge Mahkemesinden Roberta Alspaugh'la tanıştırayım.
Roberta... fotografe a Srta. Lowell para o crachá de visitantes.
Roberta, Bayan Lowell'in resmini bir ziyaretçi kartı için çekin.
Estava com uma rapariga que nem sequer me lembro.
Şimdi hatırlamadığım bir kızla beraberdim. - Roberta.
- Roberta.
- Evet.
- Certo.
Roberta.
Roberta. Mas não conseguia tirar os olhos de ti.
Ama gözlerimi senden alamıyordum.
Certo. Então deixei a Roberta, fomos tomar café, e um mês depois estávamos casados.
Roberta'yı savdım, kahve içmeye gittik, bir ay sonra evlenmiştik.
Temos coisas mais importantes para fazer do que divertir a Roberta. Não. Olha, Ernst.
Bak, Ernst.
Baixa-te, Roberta.
Eğilin!
Roberta, por favor não tente sair.
Lütfen gitmeye çalışma.
Queridos Roberta, Phyllis e Peter, aqui estão as coisas que desejam.
" Sevgili Roberta, Phyllis ve Peter,
- Adeus, Roberta.
- Hoşça kal Roberta.
- Ele está a citar a avó.
- Roberta bu.