Translate.vc / Português → Turco / Robin
Robin tradutor Turco
5,548 parallel translation
Esqueci-me que hoje tenho de cuidar de uma criança desfavorecida e a Robin não suporta a ideia de jantar sozinha contigo, então não vamos poder...
Bu akşam yardıma muhtaç bir çocuğa destek olacağım ve Robin seninle tek başına yemek yemeye katlanamazmış. Unutmuşum. O yüzden bu akşam...
Robin?
Robin?
A Robin não suporta a ideia de jantar comigo?
Robin benimle yemek yemeye katlanamaz mı?
Olá, Robin.
- Selam, Robin.
É a Robin?
Robin'le mi?
Olá, Robin.
Selam, Robin.
Robin, eu juro que não aconteceu nada.
Robin, yemin ederim bir şey olmadı.
Robin.
Robin.
Eles quase não conseguiram trazer-me, mas depois de 18 mensagens, respondi à chamada da Robin.
Aslında az kalsın beni ikna edemiyorlardı. Ama 18 sesli mesajdan sonra Robin'in aramalarına döndüm.
Queria deixá-los com uma mensagem imortal de Robin Williams.
Size Robin Williams'ın unutulmaz duygusal repliği ile veda etmek istiyorum.
O Barney e a Robin estavam concentrados a ensaiar a sua primeira dança.
Barney'yle Robin ilk danslarının provasını hallediyordu.
Não, Robin, eles sempre foram os nossos arqui-inimigos.
Hayır, Robin. Onlar her zaman baş düşmanımızdı.
Robin Scherbatsky, eu amo-te tanto.
Robin Scherbatsky seni çok seviyorum be.
Aconteceu alguma coisa entre ti e a Robin?
Son günlerde Robin'le aranda bir şey mi oldu?
Depois de todos estes anos, ainda há uma parte de mim que, se houver uma pequena hipótese de eu fazer algo que faça a Robin sorrir, eu nem penso sobre isso...
Bunca yılın ardından, şu an bile bir yanım Robin'in yüzünü güldürmek için minicik bir fırsatım olsa bile hiç düşünmeden anında yapıyor.
E depois a Robin levou-a para o Japão.
Robin de onu Japonya'ya götürdü.
A opinião pública começa a olhar para eles como Robins dos Bosques modernos.
Halk bu adamları modern zaman Robin Hood'ları gibi düşünmeye başladı.
A Alex acha que és o Batman, o que fazes a minha namorada ser o Robin.
Alex kendini Batman sanıyor, bu durumda benim sevgilim de Robin oluyor.
Robin, ouviu o que eu disse?
Robin, az önce dediklerimi duydun mu?
Não falámos sobre a sua família ou amigos, Robin.
Ailen ya da arkadaşlarından pek konuşmadık Robin.
Quero falar sobre uma coisa verdadeira, Robin.
Gerçek bir şey hakkında konuşmak istiyorum Robin.
Chamo-me Robin.
- Adım Robin.
Robin Hood.
Robin Hood.
Ela é como o Robin Hood.
O uzman bir Robin Hood'tur.
Apesar da Robin e eu usarmos as correntes de vez em quando.
Tabii o prangaları Robin'le arada sırada kullanıyoruz.
- Robin, tem fé.
Robin, biraz güven kendine.
Não, Robin, não vou a um clube de strip.
Hayır Robin, striptiz kulübe gitmiyorum.
Robin, eu vim à receção para buscar isto.
Robin resepsiyona bunu almak için geldim.
Tens andado a evitar o Barney e a Robin desde o carrossel.
Atlıkarınca'daki olaydan beri Barney'yle Robin'den kaçıyorsun.
Robin, estás a ser paranoica.
Robin, paranoyaklık yapıyorsun.
Eu protejo-te, Robin.
Seni koruyacağım, Robin.
Robin!
Robin!
E obrigado por não dizeres à Robin que a lista era minha.
Robin'e listenin benim olduğunu söylemediğin için de sağ ol.
Eu vi-te com a Robin no carrossel.
Robin'le seni Atlıkarınca'nın orada gördüm.
Digamos apenas que a divida do Robin dos Bosques está paga.
Robin Hood'un sana olan borcunun ödendiğini söyleyebilirim.
Miúdos, faltavam dois dias para o casamento do Barney e da Robin e estava tudo a decorrer sem problemas.
Çocuklar, Robin'le Barney'nin evlenmesine iki gün kalmıştı ve her şey sorunsuz bir şekilde gidiyordu.
Desculpa, Robin.
Özür dilerim, Robin.
Admite, Robin...
Kabul et, Robin.
Enquanto a Lily aconselhava a Robin, como madrinha, o padrinho estava ocupado com os cartões.
Lily, Robin'in baş nedimesi olarak çuvallarken sağdıç, topu filelerle buluşturmakla meşguldü.
Tu estás chateado porque eu e a Robin demos as mãos.
Hâlâ Robin'le el ele tutuşmamıza kızgınsın demek.
Só fui ajudar a Robin como amigo, porque tu não apareceste.
Sen gelmediğin için Robin'e arkadaşı olarak yardım etmeye gittim sadece.
Gosto tanto da Robin!
Yaşasın! Robin'i çok seviyorum!
Robin, o que se passa entre ti e as mulheres?
Robin, kadınlarla derdin nedir senin?
É ridículo não admitires que segurar a mão da Robin foi estranho.
Robin'in elini tutmanın garip olduğunu itiraf etmemen saçmalık asıl.
- Sim! No entanto, o Ted estava a ajudar a Robin como amiga.
- Lakin Ted, Robin'e arkadaşı olarak yardım ediyormuş.
Uma vez que o Ted diz que estava a confortar a Robin, ele precisa fazer o mesmo ao Barney.
Ted, Robin'i avuttuğunu söylediği için aynısını Barney'ye de yapması gerekiyor.
Devia ter ido ter com a Robin ao carrossel quando ela ligou.
Beni aradığı zaman, Robin'in yanına Atlıkarınca'ya gitmeliydim.
Só estavas a ser um bom amigo para a Robin.
Robin'e dostluk yapıyordun sadece.
Ainda sentes alguma coisa pela Robin?
Hâlâ Robin'e karşı hislerin mi var? !
Enquanto via a Robin a fazer uma nova amiga, a Lily ficou feliz durante dois segundos.
Robin'in yeni bir arkadaş edindiğini görünce, Lily mutlu olmuştu. İki saniyeliğine.
Robin dos Bosques!
Robin Hood!