Translate.vc / Português → Turco / Robô
Robô tradutor Turco
2,102 parallel translation
"Robô" é um nome rude para o que estamos a falar.
Robot kelimesi konuştuğumuz şey için kaba bir tabir olurdu.
É errado e malvado usar um robô para seduzir a Dra. Bailey a voltar para Cirurgia Geral porque não tenho um robô.
Dr. Bailey'i genel cerrahiye döndürmek için bir robot kullanmak çok yanlış ve kabaca çünkü benim bir robotum yok.
não são tão divertidas como um robô.
Ve onlar da robot kadar eğlenceli değiller.
Como estão? Queria ver como é que a merda do robô está a trabalhar.
Siktiri boktan robotunuz size nasıl hizmet veriyor göreyim diye geldim.
Vão substituir-te pela porra de um robô de merda que dá comprimidos?
Senin yerine boktan bir robot ilaç makinesini mi koyacaklar?
Não, tecnicamente, não é um robô.
Hayır. Teknik olarak o bir robot değil.
Sinto-me um robô.
Kendimi bir robot gibi hissediyorum.
Porque estava a conceber uma pessoa, não um robô.
Çünkü tasarladığım bir insandı, ev robotu değil.
Então talvez um homem mecânico, como um robô?
Alkışladığını görmüştüm. Belki de mekanik bir modeldi, mesela robot olamaz mı?
Fica um robô sem nada na cabeça a vaguear por Hollywood.
Hollywood'ta başıboş dolanan akılsız bir robot olacak.
Um robô.
- O bir... - Robottu.
Vamos enviar o robô dentro.
Robotu yanına gönderiyoruz.
Como é que um robô deveria enfrentar?
Bir robot nasıl olur da polisle çalışır.
Como pode um robô imaginar alguma coisa?
Bir robot nasıl hayal etsin.
Só porque tu és um robô?
Neden, robotsun diye mi?
Agora, há outro robô. Gostaríamos que conheces.
Size başka bir robotu tanıtacağım.
Entendo. Mas é justo que a minha namorada está a ser tocada por um robô?
Anlıyorum ama kız arkadaşımın robotunuzla oynaşması haksızlık değil mi?
E tu tens razão, matar um robô em público... atrairia muita atenção.
Ve haklısın toplum içinde bir robotu öldürmek çok fazla dikkat çekerdi.
Este robô é mau!
Bu robot çok güçlü!
- Não estou a gostar disto, os actores são gordos, gastámos o orçamento e o robô dinossauro que construímos desenvolveu uma personalidade por ele próprio.
Bu film hakkında kötü şeyler hissediyorum. Başrol oyuncumuz aşırı kilolu, bütçeyi çoktan aştık, ve inşa ettiğimiz Çekirgeraptor görünüşe göre kendiliğinden şeytani bir akıl geliştirdi.
Quando se cria um supersoldado, pensa-se que será um robô ou algo invisível.
Süper asker yaratmaya çalışsan şöyle düşünürsün : Robot gibi bir şey olsun veya gözle görülemesin.
Coisas que quero : cão-robô, óculos de visão nocturna, aspirador de insectos, relógio com GPS, colunas de som que parecem pedras...
İstediklerim : robot köpek, gece görüş dürbünü böcek vakumlayıcı, GPS saati kayaya benzeyen hoparlörler.
E se te comprássemos este robô e fôssemos para casa?
Sana bu robotu aldıktan sonra beraber eve gitmeye ne dersin?
Compra-lhe o robô, Leonard.
Ona robotu al, Leonard.
Deveria ter pedido muito mais do que um livro de BD e um robô.
Bir robot ve çizgi romandan daha fazlasını istemeliydim.
- És um robô ou quê?
- Nesin sen robot mu?
Tive de arranjar outro robô. Isto vai resultar.
Ben de başka bir robot kiralamak zorunda kaldım.
- Que voz de robô fatela.
- Çok kötü bir robot sesiydi, tatlım.
Depois, o robô.
Sonra robot.
Sabes, as pessoas acham que és um homem-robô esquisito que é sempre tão irritante, e és mesmo! Mas depois é como o fim daquele filme, "Wall-E".
Biliyor musun, insanlar senin sinir bozucu ve garip bir robot olduğunu düşünüyorlar, ki kesinlikle öylesin ama sonra, sanki Wall-e filminin sonu gibi oluyor.
Preciso que o meu robô seja um lutador e não um apaixonado.
Aşık değil, savaşçı bir robota ihtiyacım var!
Por favor, Toby, deixa o robô fazer as suas coisas.
Lütfen, Toby, bırak robot işlerini halletsin.
Sou um robô.
Ben bir robotum, ne düşünüyordum ki?
Um robô não devia usar o boné do meu filho... o boné do Toby.
Robotun biri oğlum Toby'nin şapkasını takmamalı!
Não és meu filho, és um robô, e eu já não te quero.
Sen benim oğlum değilsin, sen bir robotsun, ve ben artık seni istemiyorum.
Destrói o robô e recolhe o Núcleo.
Robotu yok edin ve çekirdeği alın!
És um robô, não és?
- Robotsun, değil mi?
- Não é um robô!
Bu bir robot değil.
- Então, de onde és, não-robô?
Nereden geliyorsun robot olmayan çocuk?
Viva La Robô-Lução!
Çok Yaşa Robot Devrimi!
Foste salvo pela... Frente Revolucionária Robô!
- Seni kurtaranlar Devrimci Robot Cephesi!
Vá lá, camarada, dá o primeiro passo como um robô livre.
Gel buraya, yoldaş. Özgür bir robot olarak ilk adımı at.
Um robô não pode fazer mal a um humano, ser causa de qualquer mal a um humano, blá, blá, blá, chato, chato, chato...
Bir robot bir insana zarar veremez veya zarar verecek bir iş yapamaz falan filan, sıkıcılıklar...
A FRR dedica-se a libertar a raça robô da escravatura humana, através de quaisquer meios necessários!
DRC kendini, robotları insanların köleliğinden kurtarmaya adamıştır. Her türlü yola başvurarak!
Tem calma. Sou um robô infiltrado, de Metro City.
Çaktırma, ben Metro Şehrinden gelen kılık değiştirmiş bir robotum.
Com licença, robô.
- Müsaadenle, robot.
Uso de DXM.
Robo-uçuşu.
És um robô?
Robot musun?
Outro robô?
Bu da iş görür. Başka bir robot mu?
Isto é um retrato robô.
Bu, saha ajanlarımızca çizdirilmiş bir robot resmi.
Viva La Robô-Lução!
Yaşasın Robot Devrimi!