Translate.vc / Português → Turco / Rosén
Rosén tradutor Turco
870 parallel translation
Às 1 1 h, consagramos as tuas Àguas do Tabernáculo de Jordan - com o presidente, fogo de artifício, charanga... 1 2 : 30h, almoço, armazéns Rosen, onde darás graças por 200 vendedores.
Saat 11'de, senin Şeria Irmağı Tapınağı'nı takdis edeceğiz Belediye başkanı, havai fişek gösterisi, bando, her şey. 12.30, öğlen yemeği, Rosen'in süpermarketi. 200 tezgahtar için şükran duası okuyacaksın.
- Bom dia, sr. e sra. Rosen.
Günaydın, Bay ve Bayan Rosen.
É alfafa, sra. Rosen.
Bu kaba yonca, Bayan Rosen.
- Me parece vitamina E.
- E vitamini gibi geldi bana. - Öyle, Bay Rosen.
- E é, sr. Rosen. Não aumenta a virilidade?
Erkeklik gücünü arttırmaz mı?
- Queria ser casado, sra. Rosen.
- Evlenmek istiyorum, Bayan Rosen.
Sra. Rosen, quando vir seu neto diga a ele para não ser dono de armarinho.
Bayan Rosen, torununuzu gördüğünüzde ona söyleyin tuhafiyeci olmasın. Demek istediğinizi anlıyorum.
Casamento não é comigo, sra. Rosen.
Benim için evlilik yok, Bayan Rosen. Bir metresim var.
Muito bem, sr. Rosen.
Aferin, Bay rosen.
- Muito bem.
- Bay Rosen.
- Sr. Rosen.
- Evet?
- Não. - Sra. Rosen temos de ir agora.
- Bayan Rosen hemen şimdi gitmeliyiz.
- Ele é só um garoto! - Sra. Rosen, chega de árvore de Natal.
- Bayan Rosen, artık Noel ağacı olmayacak, söz.
Tudo bem, sra. Rosen.
Tamam, Bayan Rosen.
Sra. Rosen, vai rastejar por ele, pode acreditar.
Bayan Rosen, buradan sürünerek geçersiniz, bana inanın.
Sua vez, garota. Ajude a sra. Rosen.
Bayan Rosen'e yardım edin.
- Como está indo, sra. Rosen?
- Nasıl gidiyor, Bayan Rosen? - İyi.
- Sra. Rosen...
- Bayan Rosen...
Tudo bem, sra. Rosen, vamos indo.
Tamam Bayan Rosen, haydi.
- Tudo bem, sra. Rosen.
- Tamam, Bayan Rosen.
Aguente, sra. Rosen.
Sıkı durun, Bayan Rosen.
A sra. Rosen me libertou.
Bayan Rosen beni kurtardı.
Obrigado, sra. Rosen.
Teşekkürler, bayan Rosen.
Sr. Rosen, siga a corda!
Bay Rosen, şu ipi takip edin!
A sra. Rosen está morta.
Bayan Rosen öldü.
- O senhor também, sr. Rosen.
- Sen de Bay Rosen.
Deus a abençoe, sra. Rosen.
Tanrı kutsasın, Bayan Rosen.
Olhe, sr. Rosen...
Bakın, Bak Rosen...
É por aqui, sr. Rosen!
Bu taraftan Bay Rosen!
O senhor vem, sr. Rosen?
Geliyor musun, Bay Rosen?
Mr. Rosen, prefere tomar uma atitude depois de todos os reféns estarem mortos?
Mr. Rosner, tüm rehineler öldükten sonra mı bir şeyler yapmayı planlıyorsunuz?
Poderá surgir uma conjuntura Einstein-Rosen.
Einstein-Rosen teorisini düşünürsen, bu çok olası.
Não sei o quanto ele sabe, ele é o procurador, mas a Rosen dirige a polícia.
Onun bu işten haberi olmayabilir. Savcı o, ama özel birim Rosen'a bağlı.
E o Rosen?
Rosen'la konuşabilir misin?
- Porque queria o Rosen isto público?
- Rosen bunun duyulmasını neden istedi?
Foi o Rosen.
Rosen'dı.
O Elliott Rosen.
Elliott Rosen.
Preciso de informação sobre este Elliott Rosen.
Rosen hakkında bilgiye ihtiyacım var.
- Talvez não confie neste Rosen.
- Belki de Rosen'a güvenmiyorum.
Falar-me do Rosen.
Yani, Rosen'ın adını verince.
O Rosen prende-o se puder.
Rosen onu enselemeye çalışıyor.
- No da investigação do Rosen.
- Rosen'nın soruşturma dosyası.
Estava a falar com o Sr. Rosen.
Bay Rosen'la görüşüyordum.
Perguntou ao Sr. Rosen o que estava ele a fazer ao deixar o ficheiro na secretária para você ler?
Bay Rosen nasıl olurda... dosyayı açıkta bırakıp gider, bunu ona sordunuz mu?
Ele deu-lhe isso também?
Bunu da mı Bay Rosen'dan öğrendiniz?
E que foi enganada pelo Sr. Rosen aqui, que tem ideias peculiares de como fazer o seu trabalho.
Sizin de, görevleri konusunda tuhaf fikirleri olan...
Vou dizer que foi prematuro e errado que estas investigações tenham chegado sequer a ser divulgadas.
Bay Rosen tarafından kandırıldığınızı, bu soruşturmaları... haber konusu yapmanızın da vakitsiz ve yanlış olduğunu söyleyeceğim.
Convoque imediatamente o Rosen da secção especial.
Derhal özel bölümden Rosen'i ara.
Comissário Rosen da Brigada de Intervenção.
Müdahale Bürosu'ndan Müfettiş Rosen.
Na melhor das hipóteses é o Martin, na pior, o Rosen.
Seni mutlaka ziyarete gelecekler. Sanırım bu Martin olacaktır, daha kötüsü ise Rosen.
- Ouve, Jeanne... Neste momento temos o Njala, o Rosen, o Martin... Somos quatro, somos seis, somos doze...
Dinle Jeanne, şimdi Njala, Rosen, Martin, dördümüz, altımız, onikimiz varız.